Facebook’tan Lübnan Meclis Başkanı Berri’nin seçim şarkısına yasak

Facebook, Lübnan Meclis Başkanı Berri’nin seçim şarkısını yasakladı

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
TT

Facebook’tan Lübnan Meclis Başkanı Berri’nin seçim şarkısına yasak

Fotoğraf (Reuters_Arşiv)
Fotoğraf (Reuters_Arşiv)

Facebook, seküler Şii çizgideki Emel Hareketi’nin, hareketin lideri Nebih Berri’yi desteklemek üzere yayınladığı seçim şarkısını yasakladı. Yasak karşısında Emel Hareketi, Facebook yönetimini adaletsizlik ve eşitsizlikle suçladı.
Emel Hareketi Medya Ofisi tarafından yayınlanan açıklamada, “Bir kez daha Facebook yönetimi, bu platformun kullanıcılarıyla ilişkilerde eşitsizlik ve adaletsizlik safında olduğunu tam ve mutlak şekilde kanıtlıyor” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, “Emel Hareketi Medya Ofisi’nde sosyal medya yayınları kurallarına bağlılığımıza rağmen Facebook yönetimi, ofis tarafından yayınlanan marşı bilinmeyen ve belirsiz nedenlerle kaldırma kararı aldı. Özellikle de yaşananların sık ​​sık tekrarlanıyor olması dolayısıyla bu, ancak harekete ve onun siyasi ve seçim faaliyetlerine yönelik haksız bir saldırı olarak yorumlanabilir” ifadeleri kullanıldı.
“Emel Medya Ofisi, harekete ve takipçilerine karşı yapılan bu eylemleri kınamaktadır” ifadelerinin yer aldığı açıklamada ayrıca, “Harekete ve halkına yönelik bu saldırı, hareketin imajını bozmayı amaçlayan medya ve reklam kampanyalarıyla birleştiğinde, hareketin inandığı ve 15 Mayıs Pazar günkü ve sonrasındaki kazanımlarıyla teyit edeceği kitlesel gerçekliği değiştirmeyi başaramayacaktır” denildi.
Öte yandan Facebook, Emel Hareketi’nin seçim şarkısını yasaklamadan önce Lübnanlı aktivistler, sitenin Emel Hareketi Milletvekili Ali Hasan Halil’i arama seçeneğini de kaldırdığını fark etti. Öyle ki aktivistler, söz konusu milletvekilinin ismini arama yaparken, “aranan ad veya terimin, bazen Facebook üzerinde izin verilmeyen kişi ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmiş tehlikeli eylemlerle ilişkilendirildiğini’ belirten bir uyarıyla karşılaştı.
ABD yönetiminin geçen yıl Halil ve eski bakan Yusuf Fenyanus’a karşı ‘yolsuzluğa karışma ve Washington’un terör örgütü olarak sınıflandırdığı Hizbullah’a destek verme’ suçlamalarıyla yaptırımlar uyguladığı biliniyor. Halil ve Fenyanus, diğer bazı yetkilileri yanı sıra Beyrut Limanı’ndaki patlamayla ilgili suçlamalar çerçevesinde Lübnan’da yargılanıyor. Ancak iki isim, bakanlık ve milletvekili dokunulmazlıkları gerekçesiyle adli müfettiş huzuruna çıkmayı reddetmişti.
Lübnan İçişleri Bakanı Besam Mevlevi, 15 Mayıs’ta 128 sandalyeli Mecliste yer alabilmek için 15 seçim bölgesinde toplam 1002 adayın yarışacağını belirtmişti.
Ülkede 2018'de 3 milyon 746 bin olan seçmen sayısı, bu sene 3 milyon 967 bine ulaştı.
Lübnanlı Şiilerin siyasi rekabeti, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin liderliğini yaptığı seküler çizgideki Emel Hareketi ve Hasan Nasrallah liderliğindeki İslamcı çizgideki Hizbullah arasında geçiyor.
Lübnan'da 1989'da yapılan Taif Anlaşması'na göre Meclisteki milletvekili dağılımı, "28 Sünni, 28 Şii, 8 Dürzi, 34 Maruni Hristiyan, 14 Ortodoks, 8 Katolik, 5 Ermeni, 2 Alevi, 1 milletvekili de Hristiyanlar içerisindeki azınlıklar" şeklinde gerçekleşiyor.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais