ABD'lilerin üçte biri Metaverse'den korkuyor

CNBC'ye göre bulgular, kendi sanal dünyalarını yaratmak için milyarlarca dolar harcayan Meta ve Microsoft gibi şirketleri endişelendirebilir

Facebook'un çatı şirketi Meta, Metaverse'e en çok önem veren şirketlerden biri (Facebook)
Facebook'un çatı şirketi Meta, Metaverse'e en çok önem veren şirketlerden biri (Facebook)
TT

ABD'lilerin üçte biri Metaverse'den korkuyor

Facebook'un çatı şirketi Meta, Metaverse'e en çok önem veren şirketlerden biri (Facebook)
Facebook'un çatı şirketi Meta, Metaverse'e en çok önem veren şirketlerden biri (Facebook)

Facebook'un adını Meta olarak değiştirmesiyle gündeme oturan Metaverse genel olarak sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gözlüğü gibi ekipmanlarla etkinleştirilen, üç boyutlu bir sanal dünya işlevi gören, internetin gelecekteki muhtemel sürümü olarak tanımlanıyor. 
Ancak yapılan bir anket ABD'lilerin sanal dünyayla ilgili olumsuz görüşlerini ortaya koydu. Katılımcıların çoğu, Metaverse konusunda heyecan duymaktan ziyade korktuğunu söyledi.
ABD'nin prestijli haber sitelerinden Axios ve Pazar araştırma şirketi Momentive tarafından 23-25 Mart'ta yapılan ankete 2 bin 500'ü aşkın yetişkin katıldı. Bu kişilere "Metaverse sizi geleceğe dair heyecanlandırıyor mu yoksa korkutuyor mu?" sorusu yöneltildi.
Katılımcıların üçte biri sanal gerçeklik gözlüğüyle arkadaşlarıyla oyun oynayabileceği ve etkinliklere katılabileceği sanal dünya fikrinin kendilerini geleceğe dair "daha çok korkuttuğunu" söyledi. Ankette yer alan kişilerin yüzde 7'si bunun kendilerini "daha çok heyecanlandırdığını" söyledi.
Öte yandan katılımcıların yüzde 58'i, "hiçbiri" yanıtını verdi. CNBC'nin haberine göre bu sonuç, ABD'lilerin çoğunluğunun Metaverse fikrine hâlâ kayıtsızlıkla yaklaştığını gösteriyor.
Ayrıca katılımcıların yüzde 60'ı, ilk başta Metaverse fikrine aşina olmadıklarını söyledi.
Haberde bulguların, kendi sanal dünyalarını yaratmak için milyarlarca dolar harcayan Meta, Microsoft ve Epic Games gibi şirketler için endişe verici olabileceği yazıldı. Decentraland ve Sandbox gibi Metaverse platformlarında sanal gayrimenkul satın almak için milyonlarca dolar harcayan bireysel yatırımcıları da kaygılanabileceği belirtildi.
Independent Türkçe, CNBC, Reuters



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news