Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşının idam cezasını infaz etme niyetinde

İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali
İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali
TT

Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşının idam cezasını infaz etme niyetinde

İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali
İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali

İran Yargı Erki Sözcüsü Zabihullah Hudaiyan, İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla idama mahkum edilen İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali’nin idamının gündemde olduğunu ve tarih belirtilmeden infaz edileceğini bildirdi.
Yarı resmi İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nda (ISNA) geçen hafta yer alan haberde, Ahmed Rıza Celali’nin 21 Mayıs’ta idam edileceği öne sürüldü.
Celali’nin eşi Vida Mehran Nia dün Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada, eşinin sürekli işkenceye maruz kaldığını bildirdi.
Mehran Nia, Tahran’ın kocasının kaderini savaş suçları suçlamasıyla İsveç’te tutuklu bulunan, eski İran savcısı Hamid Nuri’ye bağladığını söyledi.
Eşinin ağır bir psikolojik işkenceye maruz kaldığını ve kendisiyle iletişimi kaybettiğini belirten Vida Mehran Nia, “Ahmed Rıza’nın, İsveç’te bizimle iletişim kurması hala yasak. Bu nedenle durumu hakkında doğrudan bilgi sağlayamıyoruz. İran’daki ailesinden ağır psikolojik işkence gördüğünü duyuyoruz. Ayrıca sağlığı da iyi değil. Her an ölmeyi bekliyor. Durumunu anlayamıyoruz” şeklinde konuştu.
İsveç hükümetinin Celali’nin hayatını kurtarma çabalarıyla ilgili olarak Vida Mehran Nia şunları söyledi;
“İsveç hükümetiyle defalarca temasa geçtim, ancak hiçbir yetkiliyle görüşme fırsatım olmadı. Sadece e-mailime şu şekilde yanıt vermekle yetindiler; Endişeliyiz ve durumu takip ediyoruz. İran’ın Celali’yi serbest bırakmasını talep ettik ve idam cezasını kınıyoruz.”
Mehran Nia, İsveç hükümetinin geçmiş yıllarda kocasını serbest bırakmak üzere ortaya koyduğu stratejiyi de üstü kapalı bir şekilde eleştirerek, “Onun hayatını kurtarmak ve serbest kalmasını sağlamak için ne yapabileceklerini bilmiyorum. Çoğunlukla faydalı bir şey yapılmıyor. Hükümet tarafından son 6 yıldır takip edilen kınama stratejisi başarısız oldu. Şu an en kötü senaryoyu bekliyoruz” dedi.
Mehran Nia, eşinin İran’ın elinde bir baskı kartı olduğunu belirterek, kaderinin İsveç’te insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan Hamid Nuri’nin kaderine bağlı olduğunu söyleyerek şunları ekledi;
“İranlı yetkililer, Ahmed Rıza’nın avukatına, onu kurtarmanın tek yolunun Nuri ile bir takas anlaşması yapmak olduğunu söyledi. Ahmed Rıza’nın İran ve İsveç arasındaki siyasi bir meydan okumanın kurbanı olduğunu herkes kolayca anlayabilir.”



İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
TT

İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın desteği olmasa bile İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyebilir.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, İsrail’in “gelecek aylarda” İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme planının hâlâ masada olduğunu söylüyor.

New York Times’ın (NYT) 16 Nisan’da yayımladığı haberde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini mayısta vurmak için bir plan hazırladığı ve bunu Washington’la paylaştığı yazılmıştı. Ancak Trump’ın İsrail'in saldırı planını desteklememe kararı alarak müzakere yolunu tercih ettiği aktarılmıştı. Cumhuriyetçi liderse planı “ertelemediğini fakat acelesinin olmadığını” belirtmişti.

Reuters’a konuşan İsrailli yetkililer, Tel Aviv’in saldırı için Trump yönetimine birden fazla plan sunduğunu söylüyor. Bahar sonu ve yaz ayları için yapılan bu planlarda komando birlikleriyle düzenlenecek kara operasyonları ve hava saldırılarının yer aldığı ifade ediliyor.

Diğer yandan ABD’nin onaylamayacağı bir operasyonun, İsrail’in planladığından daha sınırlı kalacağı ve Tahran’ın nükleer silah geliştirme sürecini sadece bir yıllığına geciktirebileceği aktarılıyor.

NYT’nin bugün yayımladığı analizde de İsrail ordusunun saldırı için ABD’den istihbarata ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Ayrıca İran’ın misilleme yapması durumunda Amerikan ordusunun İsrail’e koruma sağlaması gerekeceği ifade ediliyor.

Analizde, ABD-İran arasında nükleer anlaşma görüşmeleri sürerken İsrail’in böyle bir saldırı düzenlemesinin Tel Aviv-Washington hattında gerilim yaratacağı belirtiliyor. Trump’ın Gazze savaşında İsrail’e verdiği desteğin tehlikeye girebileceği yorumu da yapılıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dünkü açıklamasında Tahran'a saldırı tehdidini yineleyerek "neye mal olursa olsun İran'ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceklerini" söylemişti.

Öte yandan ABD-İran müzakerelerini yürüten Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Mossad Direktörü David Barnea’yla dün gizli görüşme yaptığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, Dermer ve Barnea’nın İran’ın nükleer programının durdurulmasını istediğini söylüyor. Witkoff’unsa “nükleer krizin diplomatik yoldan çözümüne” ve İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasına odaklanıldığını söylediği belirtiliyor.

ABD ve İran’dan heyetler, Umman’da 12 Nisan’da yapılan görüşmenin ardından müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiğini bildirmişti. Görüşmelerin ikinci turu İtalya’nın başkenti Roma’da bugün gerçekleştirilecek.

Independent Türkçe, Reuters, Axios, New York Times