Irak: Bağımsız milletvekilleri hükümet kurma sorununu çözmek için toplantılarını yoğunlaştırıyor

Bağımsız vekiller kendilerine açıklamalar ve tweet’ler üzerinden hitap edilmesinden rahatsız.

Sadr Hareketi’ni destekleyen bir vatandaş 25 Mart’ta cuma hutbesi sırasında Mukteda es-Sadr ve Irak’ın İngiltere Büyükelçisi ve başbakan adayı Cafer es-Sadr’ın fotoğraflarının yer aldığı bir pankart açtı. (AFP)
Sadr Hareketi’ni destekleyen bir vatandaş 25 Mart’ta cuma hutbesi sırasında Mukteda es-Sadr ve Irak’ın İngiltere Büyükelçisi ve başbakan adayı Cafer es-Sadr’ın fotoğraflarının yer aldığı bir pankart açtı. (AFP)
TT

Irak: Bağımsız milletvekilleri hükümet kurma sorununu çözmek için toplantılarını yoğunlaştırıyor

Sadr Hareketi’ni destekleyen bir vatandaş 25 Mart’ta cuma hutbesi sırasında Mukteda es-Sadr ve Irak’ın İngiltere Büyükelçisi ve başbakan adayı Cafer es-Sadr’ın fotoğraflarının yer aldığı bir pankart açtı. (AFP)
Sadr Hareketi’ni destekleyen bir vatandaş 25 Mart’ta cuma hutbesi sırasında Mukteda es-Sadr ve Irak’ın İngiltere Büyükelçisi ve başbakan adayı Cafer es-Sadr’ın fotoğraflarının yer aldığı bir pankart açtı. (AFP)

Irak Meclisi çatısı altındaki bağımsız milletvekilleri yaklaşık 7 aydır devam eden hükümet kurma sorununa bir çözüm bulmak amacıyla yoğun bir şekilde toplantılar düzenlemeye devam ediyor. Bu toplantılar, Şii Koordinasyon Çerçevesi ile Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi’nin bağımsız vekilleri hükümet kurma sürecine aktif bir şekilde katılmaları için yaptığı çağrıların ardında geldi. Nitekim hem Koordinasyon Çerçevesi hem Sadr Hareketi, hükümeti kurmada şimdiye kadar başarılı olamadı. Şiddetli bir kutuplaşma ortamının hakim olduğu bir ortamda her iki tarafın hükümet kurma konusunda zorluklar çıkarması ülkede ‘siyasi tıkanıklığa’ yol açtı.
Bağımsız Milletvekili Haydar Tarık eş-Şemhi’nin Bağdat’taki evinde dün düzenlenen toplantıya 40 bağımsız milletvekili katıldı. Bağımsız Milletvekili Hüseyin Arab, toplantıya ilişkin basına yaptığı açıklamada, “Toplantıda ülkedeki siyasi tıkanma krizine son vermek ve bir sonraki hükümeti kurma meselesinde ilerleme sağlamak amacıyla Koordinasyon Çerçevesi, (Sadr Hareketi’nin liderlik ettiği ve Sünni Egemenlik Konseyi ile Kürdistan Demokrat Partisi/KDP’nin yer aldığı) üçlü ittifak ve diğer siyasi güçlerin girişimleri ele alındı” ifadelerini kullandı.
Koordinasyon Çerçevesi, Mukteda es-Sadr’ın daha önce paylaştığı bir tweet’in ardından yaptığı bir açıklamada, bağımsız vekillere, Şiiler tarafından kabul görecek bir başbakan adayı sunma çağrısında bulunmuştu. Şemhi’nin evindeki toplantıya katılan bir kaynağın aktardığına göre, birçok bağımsız vekil bu çağrıya mesafeli yaklaşıyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Bağımsız vekillerin çoğu, Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi liderinin, resmi yazışmalar yoluyla ve ilkeler üzerinden değil de açıklamalar veya tweet’ler üzerinden kendilerine hitap etmesinden rahatsız. Bağımsız vekillerin ve bloklarının toplantı ve görüşme için belirli ofisleri ve yerleri bulunuyor. Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi hükümeti kurma hususunda bağımsız vekillere yaptıkları çağrılarda samimiyse bu konuyla ilgili resmi yazı gönderir. Siyaset, açıklamalar veya tweet’lerle yönetilemez. Bu durum muhtemelen söz konusu çağrıların ciddiyetsizliğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak, toplantıda hangi konuların öne çıktığı sorusuna, “Toplantıda birçok konu ele alındı. Bunların başında çözüm bekleyen hükümet kurma sorunu geliyor. Bağımsız vekillerdeki genel eğilim, bağımsızların başbakan adayı göstererek başbakan sorunun çözümünde aktif katkıda bulunacak olmalarına rağmen hiçbir yürütme görevi almayacak olmalarını reddetme yönünde” yanıtını verdi.
Kaynak, bağımsızların hangi tarafı hükümet kurma gücüne sahip gördüğü ve destekledikleri bir taraf olup olmadığı sorusuna, “Bağımsızlar için başbakanın taşıması gereken bir dizi kriterler var. Bu kriterleri taşıyacak kişiyi gösteren tarafı destekleyecek. Bağımsızlar kişiye göre değil, kişinin sahip olduğu kriterlere ve önümüzdeki dönemde ülkeyi yönetmeye ehil olup olmamasına göre destek verecek” cevabını verdi.
Kaynağın aktardığına göre toplantıya şu anda Koordinasyon Çerçevesi veya Sadr Hareketi’nden birini tercih eden bağımsız vekillerin yanı sıra İşraketu Kanun, Tasmim, İmtidad, Bağımsızların Sesi ve Bağımsız Irak Topluluğu gibi bağımsız vekillerin Meclis çatısı altında oluşturduğu blokların katıldı. Bağımsız vekillerin diğer bloklarla müzakere için bir komite kurulması konusunda neredeyse prensipte anlaşmaya vardıklarını söyleyen kaynak, bu komitenin hükümet kurma dosyasıyla ilgili temaslarının muhtemelen olumlu sonuç vereceğini ifade etti.
Bağımsız Milletvekili Sacid Salim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, bağımsız vekillerin toplantılarına çekinceyle baktığını belirtti. Salim, “Ortak bir tutum belirlenmesi için toplantılar sürüyor. Bağımsızların hükümet kurma dosyasında kilit rol oynama çabalarını sekteye uğratacak açıklamalarda bulunmama konusunda anlaşmaya benzer bir şey var” dedi.
Salim, muhalif Yeni Nesil Hareketi milletvekillerinin pazartesi günü yapılan toplantıya katılmaması dikkate alındığında, bağımsız vekiller arasında görüş ayrılıklarının olduğuyla ilgili soruya, “Tüm meclis bloklarının içinde ihtilaflar var. Fakat özellikle siyaset sahnesinde yaşanan karmaşıklık dikkate alındığında bu durum anlaşmak için bir formül bulmaya engel değil” diye yanıt verdi.
Kürt vekillerden oluşan Yeni Nesil Hareketi ile Ekim Ayaklanması sonrasında kurulan İmtidad Hareketi’nin Meclis çatısı altında kurduğu Halk İçin İttifakı, dün ikindi vakti düzenlediği basın toplantısında, bir sonraki hükümette yer almayı reddettiklerini ilan etti. İttifak bir sonraki başbakanın ‘bağımsız, vatansever bir Iraklı, yabancı bir ülkede vatandaşlığı bulunmayan, mezhepçi temellere dayalı eski hükümetlere katılmayan ve etkili parti ve güçlere mensup olmayan’ bir isim olması gerektiğini belirtti.
İttifak, Meclis çalışmalarındaki durağanlığın devam etmesi halinde meclis oturumuna katılmayan vekillere maaş ödemesini durdurması için Yüksek Federal Mahkeme’ye başvuracağını belirtti.



Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
TT

Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Beyrut sokakları, Lübnanlıların yıllardır görmediği ciddi bir su kıtlığıyla başa çıkmak için halkın satın aldığı su depolarıyla dolup taşıyor. Bu kıtlık, yağışların rekor düzeyde azalması, kuyuların kuruması ve dağıtım şebekelerinin yıpranmasına bağlı.

Beyrut'un güney banliyösü Burc el-Baracne'deki evinde mutfak eşyalarını özenle yıkayan 50 yaşındaki Rima es-Seba, “Su eskiden her gün geliyordu, ama şimdi üç günde bir geliyor” diyor.

Resmi kurumun su tedarikini kesmesi durumunda es-Seba ailesi, yaşadıkları binanın su depolarına su pompalayan özel tankerlere başvuruyor. Rima, mutfak eşyalarını paslandıran tuzlu suyla depoyu doldurmak için 5 dolar ödediğini belirtiyor. İçme suyunu ise Lübnan'daki çoğu kişi gibi hazır şişelerde satın alıyor.

Ancak sosyal hizmet alanında çalışan Rima es-Seba, bu maliyetlerin sınırlı gelire sahip aile için çok ağır olduğunu belirtiyor. Rima, “Bu parayı nereden bulacağım?” diye soruyor. Ülke, Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşın yanı sıra, birçok vatandaşını yoksullaştıran ağır bir ekonomik krizle boğuşuyor.

Lübnanlılar uzun yıllardır su kıtlığına alışkın. Enerji ve Su Bakanlığı'nın Ulusal Su Sektörü Stratejisi metninde belirtildiği gibi, ‘nüfusun yüzde 50'den fazlası düzenli olarak kamu su hizmetlerinden yararlanamıyor’.

Bakanlık, barajlar gibi yüzey depolamanın bu açığı kapatmak için yeterli olmadığını, hükümetin sağladığı suyun yarısının ulusal su şebekelerindeki sızıntılar veya hırsızlık nedeniyle ‘israf edildiğini’ belirtiyor.

Yağışların azalması, krizi daha da kötüleştirdi.

Meteoroloji İdaresi'nin yüzey tahminleri bölüm başkanı Muhammed Kenc, 2024-2025 kışında yağış miktarının ‘çok az’ olduğunu belirterek, bu miktarın gözlemlerin başladığı günden bu yana ‘80 yılın en düşük yağış miktarı’ olduğunu söyledi.

cdfgthy
Beyrut'taki bir kuyu suyu dağıtım tesisinde tankerini dolduran bir adam, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Ulusal Su Sektörü Stratejisi’ne göre iklim değişikliği su kıtlığını artıracak. Dünya Bankası ise yılın başında ‘iklim değişikliğinin 2040 yılına kadar kuraklık mevsiminde su miktarını yarı yarıya azaltacağı’ öngörüsünde bulundu.

Kısıtlama

Enerji ve Su Bakanı Joseph Saddi geçen hafta ‘mevcut durumun çok zor’ olduğunu bildirdi.

Su kıtlığı, Beyrut'un farklı bölgelerinde farklılık gösteriyor. Yollar, binaların çatılarında yoğun olarak bulunan su depolarını besleyen tankerlerle dolup taşıyor.

Hükümet geçen ay, su tüketimini azaltmaya teşvik etmek için bir kampanya başlattı ve ülke genelinde kurumuş kaynak ve göllerin fotoğraflarını yayınladı.

Beyrut Kuzey İstasyonları Bölümü Başkanı Zuheyr Kazzi, “33 yıldır buradayım ve bu, Beyrut'a pompaladığımız su miktarı açısından geçirdiğimiz en kötü yıl” dedi.

Beyrut ve Lübnan Dağı Su Tesisleri Teknik Uzmanı Antoine ez-Zağbi, geçtiğimiz temmuz ayında AFP ile yaptığı röportajda, başkentte su kısıtlamasının genellikle yaz mevsiminin bitiminden ve kış mevsiminin başlamasından önce, ekim ve kasım aylarında başladığını açıkladı.

Ancak ez-Zağbi'ye göre bu yıl su sıkıntısı erken başladı. Zira bazı kaynaklarda yağışların azalması nedeniyle su miktarının yüzde 50'si bitti. Ez-Zağbi, aşırı tüketim ve deniz suyunun sızma riskini azaltmak için bazı kuyularda kısıtlamanın haziran ayında başladığını belirtti.

Ez-Zağbi, barajlar da dahil olmak üzere daha fazla depolama tesisine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

cf90p
Lübnan'ın Batroun kentindeki bir baraj, 10 Temmuz 2025... Lübnan, yağışların az olduğu bir mevsimden sonra bu yaz şiddetli su kıtlığı çekiyor. (Reuters)

Dünya Bankası geçtiğimiz ocak ayında, Beyrut ve çevresindeki bölgelerde su hizmetlerini iyileştirmek için 250 milyon dolardan fazla bir kredi onayladı.

2020 yılında ise çevre aktivistlerinin biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir vadiyi tahrip edebileceği gerekçesiyle, başkentin güneyinde bir baraj inşa etmek için verdiği krediyi iptal etti.

Kuyular

Beyrut'un güney banliyösünde yaşayan 66 yaşındaki emekli memur Ebu Ali Nasreddin, aylardır devletin su şebekesinden su alamadığını söyledi.

“Devletin suyu nerede? Nereye aktarılıyor? Kimse bilmiyor” diyen Nasreddin, yaşadığı binayı besleyen kuyunun da kuruduğunu belirtti. Nasreddin ayrıca, tankerlerin sağladığı suyun fiyatının da günden güne yükseldiğini ifade etti.

Bazı bölgelerde 2 bin litre kapasiteli su tankeri fiyatı 20 dolara ulaşıyor ve bu fiyat, tasarruflu kullanımla 5 kişilik bir ailenin bir haftalık ihtiyacını zar zor karşılıyor.

Küçük kamyonuyla su taşıyan 45 yaşındaki Bilal Selheb, suya olan talebin büyük ölçüde arttığını kaydetti.

“Su durumu çok kritik” diyen Selheb, kuyular kuruduğu veya tuzlu hale geldiği için su temininde zorluk yaşadığını belirtti.

Beyrut'un bazı bölgelerinde kuyular uzun zamandır devlet şebekesinin alternatifi veya tamamlayıcısı olarak kullanılıyordu. Ancak söz konusu kuyuların çoğu eskimiş durumda; bu da boruların hasar görmesine ve suyun tuzluluğunun artmasına neden oluyor.

Lübnan Amerikan Üniversitesi Sürdürülebilirlik Sorumlusu Nedim Faracallah, Beyrut'un iç savaşın (1975-1990) başlangıcından bu yana alan ve nüfus açısından büyük ölçüde genişlediğini, ancak su altyapısının bu büyümeye ayak uyduramadığını ifade etti.

Faracallah, birçok sakinin yasadışı olarak kuyular kazdığını, bunların arasında stratejik yeraltı su rezervlerine ulaşan kuyuların da olduğunu belirterek, “Kuyuların sayısını kimse bilmiyor” dedi.

Faracallah, mevcut krizle birlikte tasarruf ve farkındalık kampanyalarının daha erken başlaması gerektiğini düşünüyor.