Fas: Suudi Arabistan'ın Rabat Büyükelçisi kayıp genç ile ilgili ayrıntıları açıkladı

Fas'ta kaybolan Suudi gencin sosyal medyada dolaşan videosundan bir görüntü
Fas'ta kaybolan Suudi gencin sosyal medyada dolaşan videosundan bir görüntü
TT

Fas: Suudi Arabistan'ın Rabat Büyükelçisi kayıp genç ile ilgili ayrıntıları açıkladı

Fas'ta kaybolan Suudi gencin sosyal medyada dolaşan videosundan bir görüntü
Fas'ta kaybolan Suudi gencin sosyal medyada dolaşan videosundan bir görüntü

Suudi Arabistan'ın Rabat Büyükelçisi Abdullah el-Gariri dün (Salı), kaybolan genç vatandaşın geçen Kasım ayında turizm için Fas'a geldiğini, zihinsel karışıklık ve hafıza kaybı yaşadığını açıkladı.
Büyükelçi Gariri, Rotana Khaleejiah TV kanalına yaptığı açıklamalarda, büyükelçiliğin kayıp gencin babasıyla temasa geçtiğini ve Fas’ta bir işten emekli olduğunu söylediğini belirtti. Genç, Fas'ta bulunduğu süre boyunca ailesiyle aralıklı olarak temasa geçiyordu. Bu temaslar esnasında, sağlıklı ve iyi belirten genç, dönüşündeki gecikmenin nedeninin geçen aralık ve ocak aylarında Kovid-19 krizi nedeniyle Fas hava sahasının kapatılması olduğunu ifade etti.
Gariri, büyükelçiliğin ailesiyle yaptığı görüşmeden, oğullarının durumu hakkında sahip oldukları bilgilerin doğru olmadığının açıkça görüldüğüne ve ailenin oğulları için endişelenmediğine dikkati çekti. Büyükelçi, “gencin Fas'ta bulunması ve dönüşünün gecikmesinin büyükelçiliğe neden bildirilmediği aileye sorulduğunda, kendileriyle temas halinde olduğunu ve herhangi bir şikayette bulunmadığını veya herhangi bir yardım istemediğini vurguladıklarını” söyledi.
Büyükelçi Gariri verdiği televizyon röportajında, gencin bir süredir yeterli barınma ve bakım eksikliğinden mustarip olduğunu gösterdiğini ve zaman zaman zihinsel dağılma ve hafıza kaybı yaşadığını ifade etti. Ayrıca gencin, tüm aile üyelerini ve babasını hatırlayabildiğini, ancak hafızasının bazı durumlarda kendisine yardımcı olmadığını ve seyahat belgelerini kaybetmesinin ayrıntılarını hatırlayamadığını belirtti.
Büyükelçi, gencin Fas'ta ailesi veya karısı olmadığını vurguladı. Çünkü büyükelçilik kayıtları araştırıldı ve gencin Fas makamlarından herhangi bir belge veya evlilik talebinden bulunmadığı açıklandı.
Suudi büyükelçi, genç adamın videosunun yayılmasından itibaren, büyükelçiliğin Fas makamlarıyla temasa geçtiğini ve gencin yerini belirlediğini aktardı. Büyükelçilik ayrıca gencin ailesiyle iletişime geçtiklerini ve kimliğini doğrulamak için kimlik belgelerinin bir kopyasını kendilerine vermelerini istediklerini ifade etti. Bundan sonra genç birkaç saat içinde bulundu ve Faslı yetkililer tarafından teslim alınarak büyükelçilik binasına nakledildi. Genç, Suudi Arabistan'a gelmeden önce kendisine tıbbi bakım ve gerekli muayeneler uygulandı.
Fas’ın bir şehrinde kaybolan Suudi vatandaş olayı birkaç gün önce sosyal medya platformlarında yayılmış ve gencin videosunu kaydeden şahıs, ailesinden ve akrabalarından onu teşhis etmelerini ve evine dönmesine yardım etmelerini istemişti.



Marakeş'te hukukun üstünlüğünü güçlendirerek dini özgürlükleri koruma çağrısı

Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)
Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)
TT

Marakeş'te hukukun üstünlüğünü güçlendirerek dini özgürlükleri koruma çağrısı

Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)
Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)

Marakeş'te düzenlenen Dinler Arası Diyalog Parlamento Konferansı sırasında, hukuk, medeni, dini ve akademik alanlardan konuşmacılar, bu amaca ulaşmak için ana unsur olarak ‘hukukun üstünlüğünü güçlendirerek, dini özgürlükleri koruma’ çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdılar.

13 Haziran Salı günü başlayan etkinlikte konuşmacılar, ilk üst düzey tartışma oturumunda “Hukuk Devletleri ve Hukuk... Hukuk Devleti ve Hukuk Devletini Desteklemek İçin Birlikte Çalışalım: En İyi Uygulamalar ve Zorluklar” başlığı çerçevesinde konuştular. Bu başlık altında hukukun üstünlüğünün, bireylerin dini uygulamalarına saygısızlık edecek herhangi bir uygunsuz uygulamayı sınırlama gücü üzerinde durdular.

Birleşmiş Milletler (BM) Din veya İnanç Özgürlüğü Özel Raportörü ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku Profesörü olan Nezile Gani, “Hukukun üstünlüğünün gücü, gücün kötüye kullanılmasının azaltılmasında, böylece hesap verebilirliğin, yasa önünde eşitliğin ve kanunun herkese uygulanmasının teşvik edilmesinde kendini gösterir” ifadelerini kullandı.

Gani, hukukun üstünlüğünün dinlere sağladığı korumanın önemini, başta inanç özgürlüğünün ve dinleri öğretme hakkının kullanılması olmak üzere bir dizi hak ve özgürlüğün güvence altına alınmasıyla gerekçelendirdi.

Dünya Evanjelik İttifakı Genel Sekreteri ve Barış İçin Dinler Eş Başkanı Thomas Schirmacher ise parlamentoları ve dini kurumları hakikat ve hukuk devletini güçlendirmek için ortak çalışmaya çağırdı. İnsan hakları kanunlarının yanı sıra yasama kurumunun yetkilerine dayanarak, kanunun uygulanmasını korumada dini liderlerin rolüne de değinen Schirmacher, ibadet yerlerine saygısızlık gibi kabul edilemez uygulamaların ancak hukukun uygulanmasıyla engellenebileceğini ifade etti.

Buna karşılık, Lübnanlı dini jeopolitik felsefe profesörü olan Adyan Vakfı'nın kurucu ortağı ve eski CEO'su Fadi Daou, “Aradığımız şey güç değil, toplumların yararına çalışmak ve böylece kolektif çıkarların özüne ulaşmaktır” diyerek, siyasi ve dini liderler arasındaki ortak paydalar üzerinde çalışma gerekliliğinin altını çizdi.

Bu bağlamda İspanya Temsilciler Meclisi Başkanı Meritxell Batet, dini veya ideolojik eğilimleri ne olursa olsun, bireylerin farklılıklarına saygı duymanın demokrasinin temeli olduğunu göz önünde bulundurarak Fas'ın iş birliği, medeniyetler arası etkileşim ve Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve çeşitli dinler arasında bir arada yaşama deneyimine övgüde bulundu.

Batet, dini hoşgörüyü ve farklı inançlara açıklığı teşvik etmek için parlamenterler ve dini aktörler arasında iş birliği çağrısında bulundu. Ayrıca dini liderleri, toplumlardaki fanatizm ve aşırıcılıkla mücadelede rollerini oynamaya davet etti.

İspanya Temsilciler Meclisi Başkanı Meritxell Batet (MAP)
İspanya Temsilciler Meclisi Başkanı Meritxell Batet (MAP)

G5 Sahel Parlamento Komitesi hukuk uzmanı ve yöneticisi, yazar Norbert Tankuanu, “Bir grup terörist grubun yayılmasıyla tanınan Sahel bölgesinin durumu göz önüne alındığında, hukukun üstünlüğünü yeniden gözden geçirme çabalarını yoğunlaştırmak gerekiyor” dedi.

Tankuanu, “Parlamenterlerin ve dini liderlerin rolünü sorgulayan büyük meydan okuma ve iddia, Sahel bölgesinde bireylerin katledilmesi ve kaçırılması nedeniyle ifade ve inanç özgürlüğünden, yaşam hakkından söz etmeye kadar uzanıyor” ifadelerini kullandı.

Başka bir tartışma oturumunda bir dizi uzman, söz konusu dini diyaloğun, diğerinin değer ve inançlarını öğrenmek ve bunlara saygı duymak ve böylece yanlış anlamaların üstesinden gelmek için gerekli olduğunu söyledi. Konuşmacılar, ‘Dinler Arası Diyalog Yoluyla Bölgesel ve Küresel Barışı Destekleme’ konulu oturumda, dinsel bir arada yaşamanın barış içinde yaşamanın yolunu açtığını ve daha iyi bir dünya için köprü oluşturabileceğini vurguladılar.

Irak'taki el-Hoy Enstitüsü Müdürü Haydar el-Hoyi, dini, terör eylemleri için bir araç olarak kullanan aşırılık yanlılarının önünü kesmek için dini metinlerin yeniden okunması gerektiğini vurgulayarak “Din, Şiiler ve Sünniler arasındaki dini çatışma da dahil olmak üzere çatışmaların ana nedenlerinden biri olmuştur ve olmaya devam etmektedir” dedi.

El-Hoyi, “ötekini dışlama kültürüyle mücadele etmek için mezhepçiliğin suç sayılması, eğitim ve din eğitimi sistemlerinde reform yapılması ve tüm dinlerde ortak evrensel değerlerin öğretilmesinin teşvik edilmesi” çağrısında bulundu.

Latin Amerika Katolik Piskoposluk Konseyi üyesi Rahip Ligia Matamoros, çeşitli taraflar arasındaki iş birliğinin, çocuklarına sevgiyi ve adaletsizlik ve şiddetten arınmış bir dünyanın nasıl inşa edileceğini öğretmesi gereken “toplumlar için bir zenginlik” oluşturduğunu vurguladı. Bu bağlamda, insanlar arasındaki farklılıklara saygı gösterilmemesinin “toplumlarda iyileşmesi zor yaralar açtığına” dikkat çekti.

Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)
Parlamentolar Arası Birlik Başkanı Duarte Pacheco, Marakeş Dinler Arası Diyalog Konferansı’nda konuşuyor. (MAP)

Pakistan Milletvekili Faruk Hamid Naik de dinler arası diyaloğun “diğer inançlara saygı duymak ve hoşgörüye dayalı ilişkiler geliştirmek için şart olduğunu” vurguladı. Bu diyaloğun sadece din adamlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğine, aynı zamanda parlamenterleri de kapsaması gerektiğine işaret ederek, özellikle de ötekine saygı gösterilmesini öngören kanunları çıkarırken dikkatli davranılması gereğini vurguladı.