Fas’tan radikalizmle mücadele için kültür sanat forumu

Rabat: Radikalizmle mücadelede kültür ve sanatın rolü üzerine uluslararası bir forum düzenleniyor

Fas terörle mücadele güçlerinin bir unsuru (Şarku’l Avsat)
Fas terörle mücadele güçlerinin bir unsuru (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’tan radikalizmle mücadele için kültür sanat forumu

Fas terörle mücadele güçlerinin bir unsuru (Şarku’l Avsat)
Fas terörle mücadele güçlerinin bir unsuru (Şarku’l Avsat)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, “Terör olgusundaki hızlı değişimler, radikalizme zemin hazırlayan ekonomik, sosyal ve kültürel koşullara dikkat edilmesini gerektirdi” açıklamasında bulundu. Bu koşulların ele alınmasının “terörizm ve şiddet içeren radikalizm ile mücadelede çok önemli bir nokta olarak kabul edildiğini ve gösterilen çabaları artıran diğer yaklaşımları gerektirdiğini” vurguladı.

Şarku’l Avsat muhabirinin aktardığına göre Vehbi, Rabat’ta İslam Dünyası Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (ICESCO) merkezinde ‘Kültür ve Sanatın Suç ve Radikalizm ile Mücadeledeki Rolü’ konulu forumda, Fas’ın “2003 yılında Kazablanka şehrinde meydana gelen terör olaylarından sonra terörle mücadele alanında ulusal yaklaşım benimsemeye istekli olduğunu” da sözlerine ekledi.

sdew
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)

Forum, ICESCO Genel Müdürü, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Başkanı ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri için Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi Direktörünün katılımıyla düzenlendi.

Vehbi, Fas hakkında “Bu fenomeni ele almanın özelliklerini ve yöntemlerini tanımlayan katılımcı ve tamamlayıcı bir yaklaşıma göre, tüm kamu politikalarına uygulanan çabaları yansıtan, terörle mücadele ve radikalizmi önlemek için ulusal bir suç politikası benimsedi. Bu bağlamda radikalizm ve şiddet dürtülerine karşı koruyan önleyici yasalar getirerek yasama sistemini güçlendirdi” dedi.

Bakan “Fas Krallığı, terörizm ve radikalizm davalarında hüküm giymiş olanlar için bir dizi yasal ve kurumsal önlem ve rehabilitasyon programı başlattı. Bunlar, terörle ve finansmanıyla mücadeleye ilişkin yasanın ve yabancı terörist savaşçılar olgusuyla mücadeleye ilişkin yasanın çıkarılmasında dayanmaktadır. Ayrıca birçok idari, adli, güvenlik ve mali kurumun kurulması ve tahsis edilmesinin yanı sıra, terörizm ve radikalizmle mücadelede gerekli etkinlik ve verimliliğin sağlanması amaçlanmaktadır” dedi.

Vehbi kültür ve sanatın, bir kişinin kültürel referansını oluşturan iki ana girdi olduğunu belirtti. İstikrar ve barışın hakim olduğu ulusal ve uluslararası bir toplulukta, bir arada yaşamanın gereklilikleriyle çelişen fikir ve değerlere karşı düşüncelerinin üstesinden gelinebileceğini belirtti.

dswdf
Uluslararası forumdan bir kare (Şarku’l Avsat)

Bakan konuşmasında ‘medeniyetler, kültürler, halklar ve dinler arasında diyalog, hoşgörü ve anlayışın geliştirilmesini her zaman vurgulayan Birleşmiş Milletler Küresel Terörle Mücadele Stratejisi’ne’ dikkat çekti. Ayrıca, eğitim ve farkındalık için plan ve programların benimsenmesinin yanı sıra kültür ve sanatın terörist söylemlerle mücadelede oynadığı rolün vurgulanması çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin radikalizmi önleme planının kabul edilmesi çağrısında bulundu.

ICESCO Genel Müdürü Salim bin Muhammed el-Malik, “Kültür ve sanat politikalarının içeriklerini geliştirilerek, bunlardan yararlanma yollarını güncelleyerek ve bu yolda elde edilen başarıları düzenli olarak açıklayarak radikalizme karşı gerçek bir sığınak oluşturmaktayız” dedi. Mahallelerde kültür ve sanat hizmeti veren kültür merkezlerinin kurulmasının önemini vurgulayan bakan, gençler için yeni imkanların oluşturulduğunu belirterek “çocukların geleceklerine yönelik endişenin korkunç bir boyuta ulaştığı çalkantılı dünyadaki mevcut zorlukların ve özellikle cinsel serbestiyetin artan saldırıları ve çocuklarımızın masumiyetini yok etmeye çalışmasının gölgesinde, onları ucuz şantaj yöntemleriyle suç mafyasının ve terör örgütlerinin elinde itaatkâr araçlara dönüştürdüğünü” belirtti.

Arap İçişleri Bakanları Konseyi Genel Sekreteri Muhammed bin Ali Koman “Güvenlik, çok boyutlu, kapsamlı bir uygulamadır. Güvenlik yaklaşımı tek başına suçla mücadelede başarılı olamaz. Dolayısıyla suça yol açan koşulların ele alınması, doğru sosyalleşmeye odaklanma, sağlıklı eğitime önem verme, suçun işlenmesini engelleyici kültürel seviye ve farkındalığın sağlanması gibi yaklaşımlarla desteklenmelidir” dedi.

dcsf
Güvenlik ve terörle mücadele personeli, 6 Ekim 2021’de Tanca şehrinde bir evin önünde duruyor (AFP)

Koman, Arap İçişleri Bakanları Konseyi’nin ‘kültür ve sanatın suçu önleme ve radikalizmin tehlikelerine ilişkin farkındalığı artırmadaki rolünü güçlendirmeye’ çalıştığını belirtti. Bu bağlamda, 2017’de terörle mücadeleden sorumlu olanların 20. Arap Konferansı’nın, üye devletlerin radikalizm yanlısı propagandaya karşı bilinçlendirme mesajları iletmek için dizilere yatırım yapmak üzere sanat kurumlarıyla iş birliği yapma çağrısını hatırlattı.

Koman suç ve radikalizm ile mücadeledeki rollerini güçlendirmek ve bazılarının Arap polisi ve güvenlik görevlileri hakkında sahip olabileceği zihinsel imajı düzeltmek için kültür ve sanatla ilgili yetkililerle iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı.

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi, ICESCO ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından düzenlenen bu forum, üç günlük çalışmalarında ‘sanatsal ve kültürel çalışmanın suçla mücadele ve suç ve terör geçmişi olanların rehabilitasyonu alanındaki işlevini tanıtmayı, toplumla yeniden bütünleşmelerini kolaylaştırmayı amaçlıyor.



Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
TT

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmaya hazır olduğunu belirtirken Hamas yalanladı

ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Cumartesi günü Tel Aviv'de esir aileleriyle yaptığı görüşmede, yönetiminin savaşı genişletmeyi değil, kesin olarak sona erdirmeyi planladığını vurgulayarak "Yönümüzü değiştiriyoruz. Ya hep ya hiç" dedi.

Perşembe gününden bu yana İsrail'de bulunan, Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer yetkililerle görüşen, Cuma günü Gazze Şeridi'ni ziyaret eden ve Cumartesi günü de kaçırılanların aileleriyle bir araya gelen Witkoff şunları söyledi: “İsrail halkının çoğunluğu kaçırılanların evlerine dönmesini istiyor ve Gazze'deki halkın çoğunluğu da bunu istiyor çünkü Gazze Şeridi'ni restore etmek ve yeniden inşa etmek istiyorlar.”

Witkoff esir aileleriyle yaklaşık üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Hamas'ın esir Ivitar David'i fiziksel olarak kötü durumda ve bir deri bir kemik kalmış bir halde gösteren videoların yayınlanmasından bir gün sonra Rom Breslawski'yi de benzer bir durumda gösteren videolar yayınlanmış, bu videolar İsrail'de fırtınalar koparmış, geniş tepkilere yol açmış, büyük tartışmalara neden olmuş ve esir aileleri sert bir açıklamayla İsrail hükümetinden Gazze Şeridi'ndeki çılgınlığa son vermesini talep etmişti.

sfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli bir esirin eşi Cumartesi günü Tel Aviv'de düzenlenen bir oturma eylemi sırasında dikenli tellerin arkasında oturuyor. (Reuters)

Witkoff Tel Aviv'deki Esir Meydanı'nda öfkeli ailelere seslendi: "Onların (Hamas'ın) müzakerelere oturmamak için hiçbir nedeni olmayacak. Kıtlıktan bahsediyorlar ama ortada kıtlık falan yok. Plan savaşı genişletmek değil, sona erdirmek. Müzakerelerin gidişatının şu şekilde değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz: (ya hep ya hiç) olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Witkoff Hamas'ın silahsızlanmayı kabul ettiğini ve buna açık olduğunu iddia ederek bunun savaşı sona erdirmeye yardımcı olacağını öne sürdü.

Witkoff “Plan hepsini tek bir anlaşmayla geri getirmek, kısmi anlaşma yok" şeklinde konuştu.

Hamas ise Witkoff'a silahsızlanmaya hazır olduğunu reddeden bir açıklamayla karşılık verdi: “Bazı medya kuruluşlarının ABD elçisi Steve Witkoff'tan alıntı yaparak hareketin silahsızlanmaya hazır olduğunu ifade ettiğine dair yayınlarına cevaben, direnişin ve silahlarının işgal var olduğu sürece ulusal ve yasal bir hak olduğunu ve uluslararası sözleşmeler ve normlar tarafından tanındığını bir kez daha teyit ediyoruz. Hamas, başta başkenti Kudüs olan bağımsız, tam egemen bir Filistin devleti kurulması olmak üzere ulusal haklarımız tam olarak iade edilene kadar direnişten ve silahlardan vazgeçmeyeceğiz."

dfgthy
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleri Tel Aviv'de protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

 Witkoff'un Gazze Şeridi'ne yaptığı ziyareti kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir oyun olarak nitelendiren Hamas, ABD yönetiminin Gazze Şeridi'ndeki açlık ve soykırım “suçunun”  ortağı olduğunu vurgulamıştı.

Witkoff'un açıklamaları ve Hamas'ın inkârı, kapsamlı bir anlaşmaya varılması olasılığı konusunda pek çok şüpheye yol açsa da “(Hamas) buna aldırmıyor, ancak Netanyahu'nun hareketin silahsızlandırılmasını şart koştuğu savaşı sona erdirmesi koşuluyla.”

Durumun karmaşıklığına rağmen ailelere Başkan Trump'ın esrleri geri getirmeye her şeyden çok kararlı olduğu konusunda güvence veren Witkoff, “Onun görevi hepsini geri getirmek. Hamas verdiği sözleri tutacak gibi görünmüyor. Onlarla yapılan müzakereler hayal kırıklığı yarattı ve şimdi ya her şeyi yapmamız ya da hiçbir şey yapmamamız gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

dfgthy
ABD elçisi Steve Witkoff Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esir aileleriyle görüşmek üzere Tel Aviv'de (AP)

Hamas'ın yayınladığı videoların ardından esir aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de gösteri düzenledi. İlk videoda yer alan esir Rom Breslavsky'nin kuzeni, "Ölüm yaşamdan daha kolay hale geldi. Ailem tamamen çöktü" dedi. İkinci videoda yer alan Ivitar'ın kız kardeşi “Kalbime milyonlarca yumruk yedim” dedi.

Esir Metan Tsengaukar'ın annesi şunları söyledi: "Eğer hepsini şimdi çıkarmazsak, uzun süre hayatta kalamazlar. Eğer önceki anlaşma siyaset yüzünden başarısız olmasaydı, kaçırılanların hepsi evlerinde olacaktı." Tutuklu Matan Angrist'in annesi oğlunun bir deri bir kemik kaldığını söyledi. Angrist, “Bize sürekli bunun Hamas propagandası olduğunu söylüyorlar” dedi. Kaçırılan Nimrod Cohen'in annesi ise şunları söyledi: “Bu Holokost 2025.”

Ailelerin akrabalarından biri Witkoff'a şunları söyledi: "En son üç ay önce görüştük ve işler düzelmedi, daha da kötüleşti. Çocuklarımız açlıktan ölüyor. Basit bir sorumuz var: Bunun ne zaman sona ermesi bekleniyor?" Witkoff cevap verdi: "Hayal kırıklığınızı anlıyorum. Keşke size bir haberim olsaydı. Ancak durum karmaşık. Ayrıntılarını açıklayamayacağım pek çok neden var."

fgthyu
Hamas tarafından alıkonulan İsrailli esirlerin aileleri Cumartesi günü Tel Aviv'de (AFP)

Yedioth Ahronoth'un bir katılımcıdan aktardığına göre Witkoff ile başka görüşmeler de yapıldı ancak bazı aileler Witkoff'un sözleri karşısında hayal kırıklığına uğradı. Witkoff'la yapılan toplantıda yeralan katılımcılardan bir şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu toplantıdan hiçbir şey beklemiyordum. Hamas'ın bir anlaşma istemeyen terörist bir örgüt olduğunu ilan eden sloganları tekrarlıyor. Aileler öfkelerini dile getirdi ve Witkoff çabalardan bahsetti. Ancak gerçekte yeni bir şey yok" dedi.

Witkoff'un açıklamaları ABD yönetiminin aşamalı değil kapsamlı bir anlaşmaya yöneldiği yönündeki haberleri doğrularken, İsrail hükümetinin bakanlarının Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme çağrılarıyla da çelişiyor.

Cuma günü, Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları, Rom Breslawski'nin başka bir videosunu yayınladıktan bir gün sonra, Ivitar David'in bir deri bir kemik kaldığı bir klip yayınladı. Videoda David dar bir odada bir yatakta otururken görülüyordu ve kemikleri büyük ölçüde dışarı çıkmıştı.

El Kassam videoda elindeki mahkumların bizim yediğimizden yiyip içtiğimizden içtiklerini söyleyerek, devam eden videoda İsrail ablukası ışığında Gazze'den yetersiz beslenme belirtileri gösteren çocukların görüntüleriyle eşlik etti.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid videoya tepki göstererek şunları söyledi: “Hükümetin her üyesi bugün yatmadan önce Evitar'ın videosunu izlemeli ve Evitar'ın tünelde hayatta kalmaya çalıştığını düşünerek uyumaya çalışmalıdır.”

Videolar, müzakerelerin tıkanmasının ardından Hamas'ın durgun suları hareketlendirme girişimi olarak nitelendirdi.

Amerikan ve İsrail basınına göre Tel Aviv ve Washington bir sonraki adıma karar vermeden önce biraz daha bekleyecek ve büyük olasılıkla arabuluculardan bir tür ilerleme duymayı bekleyecekler.

CNN'e konuşan bir kaynak, Netanyahu'nun Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmemesi halinde ordunun Gazze Şeridi'nde ne gibi adımlar atacağına ilişkin kararı ertelediğini ve bu hafta herhangi bir karar alınmayacağını söyledi.

Bu gelişme, Gazze Şeridi'ndeki operasyonun gidişatı konusunda İsrail hükümeti içinde yaşanan anlaşmazlıkların ortasında gerçekleşti.

Hamas'ın anlaşmayı kabul etmemesi halinde masadaki fikirlerden birinin Gazze Şehri ve diğer nüfus merkezlerini kuşatmak, bir diğerinin ise şehri “işgal etmek” olduğunu belirten kaynak, farklı planları destekleyen bakanlar olduğunu da sözlerine ekledi.

dfvfd

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze'yi kuşatma planını destekliyor ve işgal etmeyi reddediyor; bu tutum siyasi düzeyde anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açıyor.

i24NEWS'e göre Zamir siyasi düzeye şunları söyledi “Gazze'yi kuşatmaya hazırlanıyorum ama işgal etmeye değil.” Bu açıklama işgal ve ilhak çağrısı yapan siyasi düzeyle arasında anlaşmazlıklara yol açtı.

 Gazze'de açıklamalarda bulunan Zamir şu ifadeleri kullandı: "Önümüzdeki günlerde kaçırılanların serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğimizi tahmin ediyorum. Aksi takdirde çatışmalar aralıksız devam edecek."

Güçlerin elde ettiği başarıların bize operasyonel esneklik sağladığını ifade eden Zamir grubun “yıpratma tuzaklarına” düşmeden Hamas'ı “giderek artan bir sıkıntıya” sokmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İsrail Yayın Kurumu (IBC) Zamir ile siyasi liderlik arasındaki görüş ayrılıklarını doğruladı.

Nahum Berenai Yediot Aharonot'ta şunları yazdı: "Herkes süreçin nereye gideceğine dair bir karar bekliyor, bir anlaşma, kuşatma ya da işgal. Bu bir karar verileceği anlamına gelmiyor. Netanyahu genellikle diğer seçeneği, yani karar vermemeyi tercih ediyor. Bu durumda Zamir'in karar vermesi gerekecek. Bence o ne istediğini biliyor."