ABD raporu: Çin nükleer birikimini, Biden ise ülkenin yıkımını hızlandırıyor

Pekin ve Moskova, ‘sınırsız’ stratejik ortaklık çerçevesinde askeri koordinasyona katılabilir

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
TT

ABD raporu: Çin nükleer birikimini, Biden ise ülkenin yıkımını hızlandırıyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Kasım 2020’de Çin’in askeri gücü hususunda Kongre’ye sunduğu yıllık raporunda Çin’in nükleer cephaneliğine dikkati çekti. Bu bağlamda raporda, bakanlığın o dönem ‘200’ün biraz üzerinde’ olduğunu tahmin ettiği Çin nükleer savaş başlığı stokunun, gelecek 10 yılda ‘büyüklüğünü en az iki katına çıkaracağı’ öngörülüyor.
Pentagon ayrıca, Çin’in kara, deniz ve hava nükleer yeteneklerinin birleşimi anlamına gelen ‘üç taraflı bir nükleer yol izlediğini’ belirtti.
ABD’li siyasi analist Judith Bergman, ABD merkezli Gatestone Enstitüsü tarafından yayınlanan bir raporda, sadece 1 yıl sonra, Kasım 2021’de Pentagon’un, Çin’in nükleer birikiminin şaşırtıcı bir hızla arttığını ve nükleer savaş başlığı stokunu 2020’de tahmin edilenden dört katına çıkarma potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre ABD Savunma Bakanlığı, “Çin’in artan nükleer genişleme hızı, Çin’in 2027 yılına kadar 700 savaş başlığına sahip olmasını sağlayabilir. Çin’in 2030 yılına kadar en az bin savaş başlığına sahip olmayı planladığı muhtemeldir. Bu, ABD Savunma Bakanlığı’nın 2020’de öngördüğü oranı ve boyutu aşıyor” dedi.
Öte yandan Çin, artık üç taraflı bir nükleer yol takip etmiyor, temellerine ulaşmış görünüyor. Bu çerçevede Bakanlık, “Pekin, nükleer kapasiteye sahip havadan fırlatılan bir balistik füzenin geliştirilmesi ve kara ve deniz nükleer yeteneklerinin iyileştirilmesi ile yeni bir ‘nükleer üçlü’ kurmuş olabilir” dedi.
Pentagon’un raporuna göre Çin, kıtalararası füzeler için yüzlerce yeni silo inşaatı ile hızlı üreme reaktörleri ve yeniden işleme tesisleri kurarak plütonyum üretme ve ayırma yeteneği de dahil, bu güç genişlemesini desteklemek için gerekli altyapıyı inşa ediyor.
Gatestone Enstitüsü’nde üst düzey bir yetkili olan Bergman, Çin’in nükleer birikiminin hızlanma oranının, endişe verici olduğunu söyledi. Ancak Bergman’a göre endişeyi artıran şey, bunun, askeri birikimin yalnızca bir parçası olması. Ayrıca bu durum, Çin’in genel askeri birikiminin ve modernizasyonunun önemli bir parçası. Örneğin geçen yaz Pekin, Çin’in ilk hipersonik silahını test etti.
Çin, uzaya da ABD’ye oranla iki katı hızla uydu fırlatıyor. ABD Uzay Kuvvetleri Operasyon Başkan Yardımcısı General David Thompson’a göre Çin ayrıca, işletim sistemlerini de inanılmaz bir hızla dağıtılıyor. ABD’de Uzay İşleri ve Karşıt Uzay Operasyonları Askeri İstihbarat Teşkilatı analisti Kevin Ryder’e göre yörüngedeki birleşik Çin- Rus uzay varlıkları, 2015 ile 2018 arasında yüzde 200’den fazla bir artışın ardından sadece iki 2 yaklaşık yüzde 70 arttı.
Öte yandan ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley, “40 yıl önce Çin’in uydusu yoktu. Herhangi bir kıtalararası füzesi veya nükleer silahı yoktu. Beşinci nesil savaşçıları ve hatta gelişmiş savaşçıları yoktu. Donanması yoktu. Bugün Çin’in nelere sahip olduğuna bakıyoruz. Hepsine bakarsanız, iki hafta önceki bu süpersonik silah testi, Çin’in askeri kapasitesinin daha geniş bir resminin sadece bir parçası. Bu çok önemli. Dünyanın tanık olduğu küresel jeostratejik güçteki en büyük değişimlerden birine tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD merkezli ‘Rand’ Araştırma ve Geliştirme Kuruluşu’nda kıdemli bir uluslararası ve askeri araştırmacı olan Timothy Heath, “Nükleer cephanelik modernizasyonunu, Çinlilerin uzay, siber uzay ve konvansiyonel güçteki yeteneklerini geliştirdikleri daha büyük bir resmin parçası olarak görmek önemlidir. Hepsi bir anda oluyor” dedi.
Bergman’a göre Çin’in nükleer modernizasyonu her şey demek değil. Ek olarak şu anda Çin ve Rusya’nın askeri koordinasyona katılma olasılığı var. Şubat ayında iki ülke, ABD nüfuzuna karşı koymayı amaçladıklarını söyledikleri bir anlaşma çerçevesinde ‘yasaklı alanlar’ olmadan, ‘sınırsız’ stratejik bir ortaklığa gireceklerini duyurdular.
Bu iş birliği, Çin’in Rusya’ya karşı Batı yaptırımlarını baltalamasına ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna’daki savaşını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu can damarını sağlamasına olanak tanıdı. Çin, Rusya ile bir dizi anlaşma yoluyla maddi destek sağlamakla kalmadı, Rus işgalini kınamaktan kaçındı ve yaptırımları eleştirdi.
Geçen Mart ayında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya’yı Çin’in ‘en önemli stratejik ortağı’ olarak nitelendirdi. Nisan ayında Çin, Rusya’ya ‘stratejik koordinasyonu’ artırmaya devam edeceğine dair güvence verdi.
Bergman, ABD nükleer silahlarını denetleyen Amiral Charles Richard’ın Mart ayı başlarında Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne ‘Çin- Rusya işbirliğinin ABD’nin stratejik caydırıcılığını etkileyeceğini’ söylediğine dikkati çekti. Bergman’a göre Richard, ABD’nin Çin ve Rusya’nın askeri olarak işbirliği yaptığı senaryolar için planlara ihtiyacı olduğunu belirtti.
Bergman, Çin'in nükleer ve askeri modernizasyonu hızlandırmasının ve ABD’nin ilk kez kendisini içinde bulduğu üç kutuplu caydırıcılık durumunun, araştırma, geliştirme ve satın alma işlemlerinde ABD tarafından artışa gidilmesini gerektirdiğini ileri sürdü.
Aynı şekilde Biden tarafından önerilen askeri bütçe, mevcut sarmal enflasyonu yeterince hesaba katmayarak, ABD’nin yenilgisini hızlandırma riski taşıyor. Bu durum, geçen ayın başlarında General Milley, Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Pentagon’da mali gözlemci Mike McCord tarafından kabul edildi.
Milley, “Bu bütçe yüzde 2,2’lik bir enflasyon oranı öngörüyor ki bu kesinlikle yanlış. Çünkü oran yüzde 8 civarında” dedi.
Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi Temsilci Mike Rogers ise “Bu bütçedeki fazladan her dolar enflasyon tarafından parçalanacak. Eğer mümkünse yetenekleri yükseltmek ve artırmak için geriye çok az şey kalacak” ifadelerini kullandı.



Gazze'de Hamas ve İsrail'in “suçlamalarla dolu ormanında” Trump anlaşmasının kaderi

Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
TT

Gazze'de Hamas ve İsrail'in “suçlamalarla dolu ormanında” Trump anlaşmasının kaderi

Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)

İsrail ordusu dün akşam Gazze Şeridi’nde askeri faaliyet sırasında bir havan topu mermisinin hedefi ıskalayıp Gazze şehrine düştüğü yönündeki haberlere ilişkin soruşturma başlattığını duyurdu. İsrail ordusunun Arapça Basın Ofisi Sözcüsü Captain Ella, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, ordunun kayıp iddialarından haberdar olduğunu ve bunları soruşturduğunu söyledi. Ancak, İsrail ordusunun faaliyetlerinin ‘Sarı Hat’ içinde gerçekleştiğini belirtti.

Üç önemli belge

İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde iki yıl süren yıkıcı savaşı sona erdiren ateşkes anlaşmasının imzalanmasının üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçerken, silah sesleri büyük ölçüde azaldı. Ancak Reuters'ın aktardığına göre taraflar birbirlerini anlaşmayı ihlal etmekle suçluyor ve bir sonraki aşama için gerekli olan daha karmaşık adımları kabul etmeye yaklaşmış gibi görünmüyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz eylül ayında açıkladığı 20 maddelik plan en ayrıntılı olan plandı. Plan, savaşı tamamen sona erdirmek için bir ön adım olarak ateşkesle başlıyor ve nihayetinde Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze'deki iktidarından uzaklaştırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini öngörüyor. Ancak taraflar planın tüm maddeleri üzerinde tam olarak anlaşmaya varmış değiller.

İsrail ve Hamas, 9 Ekim'de Trump'ın planının ilk maddelerini kapsayan kısmi bir anlaşma imzaladı. Bu maddeler arasında İsrailli rehinelerin Filistinli tutuklu ve mahkumlarla takas edilmesi, tam ateşkes, İsrail’in kısmi olarak geri çekilmesi ve insani yardımın artırılması yer alıyor. Trump’ın planı, Gazze'yi istikrara kavuşturmak için geçiş dönemi yönetimi ve uluslararası bir gücün kurulmasını da onaylayan üçüncü belge olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla onaylandı.

Gidişat nasıl?

Hayatta olan 20 rehine, yüzlerce Filistinli mahkum ve tutukluyla takas edilerek serbest bırakıldı. Ölen rehinelerin cenazelerinin teslim edilmesi ise daha uzun sürdü. Cesetlerden biri Gazze'de kalırken 27’si teslim edildi. İsrail, her bir İsrailli rehinenin cesedi karşılığında Filistinlilerin cesetlerini teslim etti.

Yardımların Gazze Şeridi’ne girişi konusunda da anlaşmazlık yaşanıyor. Hamas, Gazze’ye üzerinde uzlaşılan sayıda yardım kamyonu girmediğini, yardım kuruluşları da yardımın asgari ihtiyaçları karşılamadığını söylerken, İsrail'in birçok temel malzemenin girişini engellediğini belirtiyor. İsrail ise bunları reddediyor ve anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylüyor.

Gazze Şeridi’nin Mısır ile olan Refah Sınır Kapısı ateşkesin ilk aşamasında açılacaktı, ancak İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi'ne giriş ve çıkışlarına izin vermeden önce Gazze’de kalan rehinelerin cenazelerinin iadesini talep ettiği için kapı kapalı kalmaya devam ediyor. Gazze Şeridi halen harabe halinde ve Gazzeliler çadır kurmak için enkazlardan demirler çıkarıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) aralık ayında, Gazze'deki çocukların ‘şok edici derecede yüksek’ bir kısmının ciddi beslenme yetersizliği içinde olduğunu açıkladı. Bu arada, şiddetli yağmurlar binlerce çadırı su altında bıraktı ve Gazze Şeridi’nin dört bir yanına lağım ve çöp yığarken halihazırda var olan sağlık krizini daha da kötüleştirdi.

Bazı şiddet olayları ise halen devam ediyor. Filistinli silahlı kişiler Gazze'de İsrail güçlerine saldırarak en az üç kişiyi öldürdü. Gazze'deki sağlık yetkilileri, İsrail'in sınır yakınlarındaki insanlara ve İsrail'in Hamas'ı hedef aldığını söylediği operasyonlar sırasında ateş açması sonucu yaklaşık 400 Filistinlinin öldüğünü belirtti.

Hangi meseleler üzerinde henüz anlaşmaya varılamadı?

Uluslararası İstikrar Gücü (UİG), Gazze’de güvenlik ve barışı sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu gücün yapısı, rolü ve görev tanımı ile ilgili konular hâlâ tartışılıyor. Endonezya ve Pakistan bu konuda rol oynayabilir, zira İsrail bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmasını istemiyor. Ancak birçok ülke bu görevi kendi güçlerine vermekte isteksiz davranıyor.

fgthy
Gazze şehrinde yağmurda koşan çocuklar (AP)

Hamas’ın temsil edilmediği Filistinli bir teknokrat yapının geçiş dönemini yönetmesi bekleniyor, ancak bu yapının nasıl ve ne zaman kurulacağına dair herhangi bir açıklama yapılmadı. İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın bazı bölgelerini yöneten Filistin Yönetimi’nin ilerleyen zamanlarda Gazze’de rol üstlenmesinden önce bazı reformlar gerçekleştirmesi gerekiyor, ancak bu reformlar henüz açıklanmadı. ABD Başkanı’nın planına göre Gazze hükümeti Trump’ın başkanlık edeceği Gazze Barış Kurulu’nun denetimi altında çalışmalı. ABD Başkanı, Gazze Barış Kurulu’nun 2026 yılı başlarında açıklanacağını söyledi, ancak yapısı belirsizliğini halen koruyor.

Trump’ın planına göre Hamas’ın silahsızlandırılması gerekiyor, ancak hareket buna razı olmadı ve İsrail'in Gazze'den daha fazla çekilmesi bu koşulun yerine getirilmesine bağlı olduğu için ancak Filistin devletinin kurulmasından sonra silahlarını teslim edeceğini söyledi.

Ateşkes devam edecek mi?

İsrail, Hamas’ın barışçıl yollarla silahsızlandırılamaması halinde, bunu zorla yapmak için askeri operasyonlara yeniden başlayacağını defalarca kez belirtse de topyekûn bir savaşın yeniden başlaması yakın görünmüyor. Bunun yanında birçok İsrailli ve Filistinli, Trump'ın planının tam olarak hayata geçirileceğinden ve mevcut çıkmazın süresiz olarak devam edeceğinden şüphe duyuyor.

İsrailliler, Hamas’ın yeniden silahlanarak 7 Ekim 2023'teki gibi bir saldırı tehdidi oluşturacağından korkuyor. Filistinliler ise İsrail'in Gazze'den çekilmeyi tamamlamayacağından veya tam bir yeniden inşaya izni vermeyeceğinden, böylece Gazze Şeridi’ni harabe halinde ve geleceksiz bırakacağından endişe ediyor.

Askeri konuşlandırmalar ve yeniden inşa planları, Gazze Şeridi'nin fiilen, Hamas karşıtı grupları destekleyen İsrail'in doğrudan kontrolündeki bir bölge ile yeniden inşa edilmeyen ve yerel hizmetlerin sunulmadığı Hamas'ın kontrolündeki bir bölge olarak bölünmenin yaşanması olasılığına işaret ediyor.

Peki kalıcı barışın şansı ne?

İsrailliler ve Filistinliler, şu anda olduğu kadar birbirlerine güvenmedikleri nadir bir dönemden geçiyorlar. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre çoğu ülkenin desteklediği iki devletli çözüm, Filistin devletinin uluslararası alanda giderek daha fazla tanınmasına rağmen, her zamankinden daha ulaşılmaz görünüyor. Trump'ın planı, Filistin halkının özgürlüğünü ve devlet kurma hakkını bir hedef olarak kabul ediyor, ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bunu defalarca kez reddetti. İsrail'de 2026 yılında seçimler yapılması planlanıyor, ancak potansiyel yeni hükümetin Filistin'in bağımsızlığını kabul edeceğine dair herhangi bir işaret yok.

Netanyahu toplantısı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 29 Aralık'ta ABD'de bir araya gelmesi planlanan ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması hakkında bugün önemli bir toplantı yapacak.

dfergt
Gazze Şehri’ndeki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail’in yürüttüğü savaş sırasında yıkılan bir evin enkazı çevresindeki Filistinliler (Reuters)

İsrail basını geçtiğimiz salı günü, İsrail ordusunun bu konuda, biri Trump'ın planını sürdürmek, diğeri Gazze'ye yönelik savaşı yeniden başlatmak olmak üzere iki senaryolu bir plan sunacağını bildirdi.

Netanyahu’nun son günlerde İsrail ordusundan Gazze'deki sonraki adımlar için alternatifler sunmasını istediği, bu alternatiflerin İsrail'in Gazze’ye yönelik savaşını yeniden başlatmak ya da Trump'ın planının ikinci aşamasına geçmek olabileceği belirtildi.

İstikrar Gücü

İsrail ordunun ayrıca, Netanyahu hükümeti böyle bir karar alırsa, Hamas'ı silahsızlandırmak için savaşın yeniden başlamasına hazırlık amacıyla İsrail başbakanına operasyonel seçenekler sunması bekleniyor. ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze'deki uluslararası istikrar gücünün halihazırda faaliyete geçtiğini ve daha fazla ülkenin bu güce katılacağını söyledi.

Trump, şunları söyledi:

Daha fazla ülkenin katılmasıyla, bir şekilde işe yarıyor olduğunu düşünüyorum. Halihazırda katılan ülkeler var, ancak ben ne kadar asker gönderilmesini istersem o kadar asker gönderecekler.

Washington’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye kararlı olduğunu vurgulayan Trump, yönetiminin, İsrail'in geçtiğimiz cumartesi günü Hamas liderini öldürerek Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi ihlal edip etmediğini araştırdığını belirtti.

efrgt
Netanyahu, bu ayki ABD ziyaretinde Trump ile görüşecek (Reuters)

Bu arada İsrail ordusu, Refah Sınır Kapısı’nın tamamen açılması ve Gazze Şeridi'nde yeniden inşa çalışmalarının başlatılması dahil olmak üzere Trump’ın ikinci aşama planında özetlenen adımları uygulamak için bir plan hazırlayacak. Plan, uluslararası kuruluşların patlamamış mühimmatı temizlemek üzere bölgeye girmesiyle başlayacak.

İsrailli asker öldürüldü

Öte yandan işgal İsrail ordusu, kuzeydeki bir askeri kışlada meydana gelen silahlı çatışmada bir askerinin öldüğünü, askeri polisin olayın koşullarını soruşturduğunu duyurdu.

İsrail ordusunun bir sözcüsü yaptığı açıklamada, ‘askerin tedavi üzere hastaneye kaldırıldığını, ancak kurtarılamayarak hayatını kaybettiğini’ belirtirken, ailesinin olaydan haberdar edildiğini söyledi.

Bu olayla İsrail, 10 Ekim'de Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez bir askerinin öldüğünü açıkladı.


İsrail, Lübnan ile yeni bir savaşa hazırlanırken kuzeydeki sakinlerini tahliye ediyor

Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
TT

İsrail, Lübnan ile yeni bir savaşa hazırlanırken kuzeydeki sakinlerini tahliye ediyor

Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)

İsrail hükümetinin Lübnan’a yönelik savaş tehditleri konusundaki çelişkili kararları, Yukarı Celile’deki kuzey bölgesi sakinleri arasında kafa karışıklığına yol açıyor. Yetkililer, bu bölgede yaşayanları savaşın başında terk ettikleri kasabalara geri dönmeye yönlendirirken, halk tehditlerin ciddiyetini sorguluyor ve savaşın yeniden başlaması halinde karşı karşıya kalacakları tehlikeler ile içinde bulundukları zor durumun yeterince dikkate alınmadığından yakınıyor.

Yerel karışıklık

Vatandaşlar, hükümetin kuzeyde yoğun askeri hareketliliğin sürdüğü bir dönemde onları kasabalarına geri dönmeye zorlamasından şikâyetçi. Halk, Hizbullah’a karşı olası başka bir savaşı göğüslemeye hazır; çünkü hareketin hâlâ güçlü olduğuna ve evleri ile geçim kaynakları açısından geleceğe yönelik bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Ancak vatandaşlar, hükümetin kendi fedakârlıklarını dikkate almasını, haklarını korumasını ve kayıpları için tazminat sağlamasını da bekliyor. Hükümetin Lübnan konusundaki çelişkili açıklamaları ise tehditlerin ciddiyeti konusunda şüphe uyandırıyor.

Hükümetin çelişkileri

Walla haber sitesinde dün yayımlanan bir rapora göre, İsrail ordusu kuzeyde planladığı operasyon için hazırlıklara başladı ve bunun uygulanması konusunda siyasi makamlar üzerinde baskı kuruyor. Raporda, yaklaşık bir ay önce Heysem Ali Tabtabai suikastının ardından Hizbullah’ın hâlâ itidal politikasını sürdürmeye karar verdiği hatırlatıldı.

dfrgt
Yukarı Celile'de Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminde devriye gezen İsrail askerleri (AP)

Hizbullah, önde gelen askeri liderinin öldürülmesine karşı henüz tek bir havan topu bile ateşlemedi. Ancak bu durum, olası bir sonraki tırmanışta değişecek gibi görünüyor. İsrail, Hizbullah’ın önümüzdeki dönemde düzenli bir ateş planı çerçevesinde, birkaç gün boyunca yüzlerce füze, top mermisi ve insansız hava aracı (İHA) kullanacağını öngörüyor.

Beklenen tehdit

Rapora göre, yıllar boyunca Gazze ile ve zaman zaman Hizbullah ile yaşanan önceki çatışmalardan farklı olarak, bu seferki çatışma gerilimi azaltma ve ateşkese geri dönme mekanizması olacak. Plan, geçen yıldan bu yana etkinliği kanıtlanmış, Amerikalı ve Lübnanlı subaylardan oluşan bir operasyon odası aracılığıyla yürütülecek; faaliyetler hem Beyrut’ta hem de kuzeydeki Safed’de bulunan askeri bölge komutanlığında koordine edilecek.

Öte yandan işgalci ordu yetkilileri, İsrail’in bu operasyonu ABD Başkanı Donald Trump’ın onayı olmadan başlatmayacağı değerlendirmesinde bulundu. Bu nedenle operasyonun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ay sonunda Beyaz Saray’a yapacağı ziyaretten önce gerçekleştirilmesi pek olası görülmüyor.

Ameliyat odası

İsrail ordusunun askeri istihbarat bölümünün liderleri, Hizbullah'ın şu aşamada ordunun neredeyse her gün düzenlediği saldırıları sindirmeye ve Lübnan'daki iç çatışmaları yönetmeye devam etmeyi tercih ettiğini tahmin ediyorlar. Hizbullah'ın sivil siyasi hareket olarak hakimiyetinin geçtiğimiz yıl zarar gördüğünü ve örgütün, İsrail ordusunun kara harekâtının ardından Güney Lübnan'daki yıkılmış evlerine henüz dönmemiş on binlerce Lübnanlının kiralarını ödemekte zorlandığını belirtiyorlar.

d
İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celile'de Lübnan sınırında tanklarının yanında duran İsrail askerleri, 28 Ocak 2025 (EPA)

İsrail istihbarat yetkilileri, “Binlerce kimsesiz ve yaralı aileyi artık destekleyemeyen Hizbullah yerine, hareketi desteklemeyi tercih eden Şii sempatizan sayısının arttığını gözlemliyoruz. Ancak Hizbullah hâlâ Lübnan ordusundan daha güçlü. Bu denge değiştiğinde, durumun lehimize döndüğünü anlayacağız” iddiasında bulundu.

İç durum

İsrailli istihbarat yetkililerine göre, ‘bu değişim gerçekleşene kadar Hizbullah, başta kendi imkânlarıyla üretim yapmak ve mevcut füzelerini hassas güdümlü füzelere dönüştürmek suretiyle askeri kapasitesini yeniden inşa etmeyi sürdürecek.’

Sürekli silahlanma

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre, ordunun üst komuta kademesi ile siyasi düzeyde karar vericiler arasında bir sonraki aşamaya ilişkin sert tartışmalar yaşanıyor. Yetkililer, Hizbullah’ı zayıflatmaya yönelik yeni bir adımın, Celile’nin yeniden felce uğramasına, Hayfa’ya füze düşmesine ve Avrupa spor müsabakalarına yeniden ev sahipliği yapmaya başlayan Tel Aviv’de sirenlerin çalmasına değip değmeyeceğini sorguluyor.

Sonraki aşama

Hükümet, savaşın patlak vermesiyle kuzeydeki yaklaşık 70 bin vatandaşı evlerinden tahliye etmişti. Bu kişilerden yüzde 85’i evlerine geri dönerken, sorumlu Bakan Zeev Elkin’in tahminlerine göre kalan yüzde 15 asla geri dönmeyecek. Geri dönenler, hükümetin tutumundan şikâyetçi; yetkilileri ihmalle, sözlerini tutmamakla ve gereken desteği sağlamamakla suçluyor. Vatandaşlar, büyük çoğunluğunun maddi ve manevi kayıpları karşılığında hak ettiği tazminatları alamadığını belirtiyor.


Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
TT

Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)

Brezilya Kongresi dün, eylül ayında darbe girişiminden 27 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun cezasını azaltmayı öngören bir yasa tasarısını onayladı.

Muhafazakâr çoğunluk tarafından sunulan ve dün Senato'da 48'e 25 oyla kabul edilen yasa tasarısı, Bolsonaro'nun cezasını iki yıl dört aya indirebilir.

Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta aldığı bu karar geniş çaplı eleştirilere yol açtı. Pazar günü düzenlenen protestolara ülke genelindeki büyük şehirlerde on binlerce insan katıldı.

Eski aşırı sağcı cumhurbaşkanı (2019-2022), cezasını kasım ayı sonunda Brasilia'daki Federal Polis merkezinde çekmeye başladı. 

Brezilya başkentindeki icra mahkemesine göre mevcut koşullar altında 70 yaşındaki Bolsonaro, cezasının hafifletilmesi olasılığından yararlanmadan önce yaklaşık sekiz yıl daha hapiste kalabilir.

Yeni yasa ayrıca, 8 Ocak 2023'te Brasilia'da meydana gelen ayaklanmalarla bağlantılı olarak mahkum edilen onlarca destekçisi için de şartlı tahliye öngörüyor.

O gün, binlerce Bolsonaro destekçisi parlamentoyu, cumhurbaşkanlığı sarayını ve Yüksek Mahkemeyi yağmalayarak, göreve başlamasından sadece bir hafta sonra mevcut solcu Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva'yı iktidardan uzaklaştırmak için askeri müdahale talep etti.

Ancak Brezilya Cumhurbaşkanı'nın, Bolsonaro'nun suçlarının bedelini ödemesi gerektiğini savunarak tasarıyı veto etmesi bekleniyor.

Yine de son sözü parlamento söyleyecek ve cumhurbaşkanının vetosunu geçersiz kılmak için oy kullanabilecek.