ABD raporu: Çin nükleer birikimini, Biden ise ülkenin yıkımını hızlandırıyor

Pekin ve Moskova, ‘sınırsız’ stratejik ortaklık çerçevesinde askeri koordinasyona katılabilir

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
TT

ABD raporu: Çin nükleer birikimini, Biden ise ülkenin yıkımını hızlandırıyor

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AP)- ABD Başkanı Joe Biden (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Kasım 2020’de Çin’in askeri gücü hususunda Kongre’ye sunduğu yıllık raporunda Çin’in nükleer cephaneliğine dikkati çekti. Bu bağlamda raporda, bakanlığın o dönem ‘200’ün biraz üzerinde’ olduğunu tahmin ettiği Çin nükleer savaş başlığı stokunun, gelecek 10 yılda ‘büyüklüğünü en az iki katına çıkaracağı’ öngörülüyor.
Pentagon ayrıca, Çin’in kara, deniz ve hava nükleer yeteneklerinin birleşimi anlamına gelen ‘üç taraflı bir nükleer yol izlediğini’ belirtti.
ABD’li siyasi analist Judith Bergman, ABD merkezli Gatestone Enstitüsü tarafından yayınlanan bir raporda, sadece 1 yıl sonra, Kasım 2021’de Pentagon’un, Çin’in nükleer birikiminin şaşırtıcı bir hızla arttığını ve nükleer savaş başlığı stokunu 2020’de tahmin edilenden dört katına çıkarma potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre ABD Savunma Bakanlığı, “Çin’in artan nükleer genişleme hızı, Çin’in 2027 yılına kadar 700 savaş başlığına sahip olmasını sağlayabilir. Çin’in 2030 yılına kadar en az bin savaş başlığına sahip olmayı planladığı muhtemeldir. Bu, ABD Savunma Bakanlığı’nın 2020’de öngördüğü oranı ve boyutu aşıyor” dedi.
Öte yandan Çin, artık üç taraflı bir nükleer yol takip etmiyor, temellerine ulaşmış görünüyor. Bu çerçevede Bakanlık, “Pekin, nükleer kapasiteye sahip havadan fırlatılan bir balistik füzenin geliştirilmesi ve kara ve deniz nükleer yeteneklerinin iyileştirilmesi ile yeni bir ‘nükleer üçlü’ kurmuş olabilir” dedi.
Pentagon’un raporuna göre Çin, kıtalararası füzeler için yüzlerce yeni silo inşaatı ile hızlı üreme reaktörleri ve yeniden işleme tesisleri kurarak plütonyum üretme ve ayırma yeteneği de dahil, bu güç genişlemesini desteklemek için gerekli altyapıyı inşa ediyor.
Gatestone Enstitüsü’nde üst düzey bir yetkili olan Bergman, Çin’in nükleer birikiminin hızlanma oranının, endişe verici olduğunu söyledi. Ancak Bergman’a göre endişeyi artıran şey, bunun, askeri birikimin yalnızca bir parçası olması. Ayrıca bu durum, Çin’in genel askeri birikiminin ve modernizasyonunun önemli bir parçası. Örneğin geçen yaz Pekin, Çin’in ilk hipersonik silahını test etti.
Çin, uzaya da ABD’ye oranla iki katı hızla uydu fırlatıyor. ABD Uzay Kuvvetleri Operasyon Başkan Yardımcısı General David Thompson’a göre Çin ayrıca, işletim sistemlerini de inanılmaz bir hızla dağıtılıyor. ABD’de Uzay İşleri ve Karşıt Uzay Operasyonları Askeri İstihbarat Teşkilatı analisti Kevin Ryder’e göre yörüngedeki birleşik Çin- Rus uzay varlıkları, 2015 ile 2018 arasında yüzde 200’den fazla bir artışın ardından sadece iki 2 yaklaşık yüzde 70 arttı.
Öte yandan ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley, “40 yıl önce Çin’in uydusu yoktu. Herhangi bir kıtalararası füzesi veya nükleer silahı yoktu. Beşinci nesil savaşçıları ve hatta gelişmiş savaşçıları yoktu. Donanması yoktu. Bugün Çin’in nelere sahip olduğuna bakıyoruz. Hepsine bakarsanız, iki hafta önceki bu süpersonik silah testi, Çin’in askeri kapasitesinin daha geniş bir resminin sadece bir parçası. Bu çok önemli. Dünyanın tanık olduğu küresel jeostratejik güçteki en büyük değişimlerden birine tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD merkezli ‘Rand’ Araştırma ve Geliştirme Kuruluşu’nda kıdemli bir uluslararası ve askeri araştırmacı olan Timothy Heath, “Nükleer cephanelik modernizasyonunu, Çinlilerin uzay, siber uzay ve konvansiyonel güçteki yeteneklerini geliştirdikleri daha büyük bir resmin parçası olarak görmek önemlidir. Hepsi bir anda oluyor” dedi.
Bergman’a göre Çin’in nükleer modernizasyonu her şey demek değil. Ek olarak şu anda Çin ve Rusya’nın askeri koordinasyona katılma olasılığı var. Şubat ayında iki ülke, ABD nüfuzuna karşı koymayı amaçladıklarını söyledikleri bir anlaşma çerçevesinde ‘yasaklı alanlar’ olmadan, ‘sınırsız’ stratejik bir ortaklığa gireceklerini duyurdular.
Bu iş birliği, Çin’in Rusya’ya karşı Batı yaptırımlarını baltalamasına ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna’daki savaşını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu can damarını sağlamasına olanak tanıdı. Çin, Rusya ile bir dizi anlaşma yoluyla maddi destek sağlamakla kalmadı, Rus işgalini kınamaktan kaçındı ve yaptırımları eleştirdi.
Geçen Mart ayında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya’yı Çin’in ‘en önemli stratejik ortağı’ olarak nitelendirdi. Nisan ayında Çin, Rusya’ya ‘stratejik koordinasyonu’ artırmaya devam edeceğine dair güvence verdi.
Bergman, ABD nükleer silahlarını denetleyen Amiral Charles Richard’ın Mart ayı başlarında Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne ‘Çin- Rusya işbirliğinin ABD’nin stratejik caydırıcılığını etkileyeceğini’ söylediğine dikkati çekti. Bergman’a göre Richard, ABD’nin Çin ve Rusya’nın askeri olarak işbirliği yaptığı senaryolar için planlara ihtiyacı olduğunu belirtti.
Bergman, Çin'in nükleer ve askeri modernizasyonu hızlandırmasının ve ABD’nin ilk kez kendisini içinde bulduğu üç kutuplu caydırıcılık durumunun, araştırma, geliştirme ve satın alma işlemlerinde ABD tarafından artışa gidilmesini gerektirdiğini ileri sürdü.
Aynı şekilde Biden tarafından önerilen askeri bütçe, mevcut sarmal enflasyonu yeterince hesaba katmayarak, ABD’nin yenilgisini hızlandırma riski taşıyor. Bu durum, geçen ayın başlarında General Milley, Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Pentagon’da mali gözlemci Mike McCord tarafından kabul edildi.
Milley, “Bu bütçe yüzde 2,2’lik bir enflasyon oranı öngörüyor ki bu kesinlikle yanlış. Çünkü oran yüzde 8 civarında” dedi.
Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi Temsilci Mike Rogers ise “Bu bütçedeki fazladan her dolar enflasyon tarafından parçalanacak. Eğer mümkünse yetenekleri yükseltmek ve artırmak için geriye çok az şey kalacak” ifadelerini kullandı.



Beyaz Saray: Ocak ayından bu yana 235 milyar dolar gümrük vergisi toplandı

Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray: Ocak ayından bu yana 235 milyar dolar gümrük vergisi toplandı

Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün yaptığı açıklamada, ABD Hazine Bakanlığı'nın bu yılın başından beri 235 milyar dolar gümrük vergisi topladığını belirtti.

Bu iddia, Beyaz Saray'ın resmi YouTube kanalında yayınlanan ve "MAGA 2025 zaferleri" listesini içeren bir Noel canlı yayınında dile getirildi.

Yayın ayrıca, Başkan Donald Trump yönetiminin göçmenlik politikası ve fentanil kriziyle mücadele çabaları gibi diğer iddia edilen başarılarını da vurguladı.

Canlı yayında açıklanan gümrük gelir rakamları, Trump yönetiminin daha önce bildirdiği miktardan biraz daha yüksek.

ABD Gümrük ve Sınır Koruma Teşkilatı geçen hafta, Trump'ın 20 Ocak'taki göreve başlamasından (20 Aralık) bu yana toplanan gümrük gelirleri ikinci aşama, geçen ay ve 15 Aralık itibarıyla toplamda 200 milyar doların biraz üzerinde gerçekleşti.

 Ancak toplam rakam beklentilerin altında kaldı; ABD Hazine Bakanı Scott Bessent temmuz ayında yıl sonuna kadar 300 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmişti.

ABD Yüksek Mahkemesi şu anda Trump tarafından uygulanan gümrük vergilerinin yasallığını inceliyor.

Özellikle mahkeme, Trump'ın 1977 Acil Durum Yönetmelikleri uyarınca Kongre onayı olmadan tek taraflı olarak gümrük vergisi uygulayıp uygulayamayacağını inceliyor.

Kongreden önce alt mahkemeler, çeşitli şirketlerin ve ABD eyaletlerinin şikayetleri üzerine bu politikayı engellemişti.

Göreve geldikten sonra Trump, fentanil gibi uyuşturucular, yasadışı göç ve ticaret açığıyla ilgili endişeleri gerekçe göstererek birçok ülkeden gelen mallara gümrük vergisi uyguladı.

Yüksek Mahkeme'nin kararını ne zaman açıklayacağı henüz belli değil ve eğer Trump aleyhine karar verirse, mevcut ticaret anlaşmalarını sorgulatabilir.


Ukrayna'nın İHA saldırısı Rusya'nın Krasnodar kentinde iki gemiye hasar verdi

Ukrayna saldırısı (Reuters)
Ukrayna saldırısı (Reuters)
TT

Ukrayna'nın İHA saldırısı Rusya'nın Krasnodar kentinde iki gemiye hasar verdi

Ukrayna saldırısı (Reuters)
Ukrayna saldırısı (Reuters)

Rusya'nın Krasnodar bölgesindeki yetkililer bugün Ukrayna insansız hava araçlarının (İHA) saldırısında iki gemi ve iki rıhtımın hasar gördüğünü açıkladı.

Krasnodar Bölgesi Operasyon Komutanlığı Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, bölgedeki Volna limanındaki gemilerin tüm mürettebatının güvenli bir şekilde tahliye edildiğini belirtti.

Yetkililer, hasarın yaklaşık bin 500 metrekarelik alanı kapsayan bir yangına yol açtığını bildirdi.


Amerika Birleşik Devletleri, Venezuela'ya yaklaşan bir petrol tankerini takip ediyor

Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankeri (AFP)
Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankeri (AFP)
TT

Amerika Birleşik Devletleri, Venezuela'ya yaklaşan bir petrol tankerini takip ediyor

Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankeri (AFP)
Venezuela kıyıları açıklarında bir petrol tankeri (AFP)

ABD medyasında yer alan haberlere göre, ABD, Karakas'a bağlı petrol tankerlerine yönelik Washington ablukasının devamı olarak, Karayip Denizi'nde Venezuela'ya yaklaşan bir gemiyi takip ediyor.

Haberlerde, geminin İran ve Hizbullah ile olan bağlantıları nedeniyle 2024'ten beri ABD yaptırımları altında bulunan Bella 1 adlı petrol tankeri olduğu belirtildi.

TankerTrackers adlı özel internet sitesine göre gemi Venezuela'ya doğru yol alıyordu ve herhangi bir kargo taşımıyordu.

NBC News'e isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD yetkilisi şunları söyledi: “ABD Sahil Güvenliği, Venezuela'nın yaptırımları yasadışı bir şekilde aşmasında yer alan yaptırım uygulanan bir gemiyi takip ediyor. Gemi sahte bayrakla seyrediyor ve mahkeme tarafından el konulması kararına tabi.”

Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre ABD kuvvetleri cumartesi geç saatlerde gemiye yaklaştı ve federal bir yargıçtan alınan kararla gemiyi durdurmaya çalıştı, ancak gemi yoluna devam etti.

Amerika Birleşik Devletleri salı günü, Venezuela'ya giden veya Venezuela'dan ayrılan yaptırım uygulanan petrol tankerlerine yönelik deniz ablukası ilan etti ve şimdiye kadar Venezuela petrolü taşıdığı iddia edilen iki gemiye el koydu.

Venezuela petrolü 2019'dan beri ABD ambargosuna tabi ve özellikle Çin'e piyasa fiyatlarının altında satılıyor.

ABD ambargosunu haklı çıkarmak için Başkan Donald Trump, Venezuela'nın petrolünü "uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm, cinayet ve adam kaçırma"yı finanse etmek için kullandığını belirtti.

Karakas, uyuşturucu kaçakçılığıyla herhangi bir ilgisinin olduğunu reddederek, Washington'un petrol rezervlerine el koymak için Başkan Nicolas Maduro'yu devirmeyi amaçladığını iddia ediyor.