Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan’dan Mısır’ın Sudan'ı destekleyici tutumuna övgü

Mısırlı sivil toplum kuruluşu Hartum’u ziyaret etti

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan.(AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan.(AFP)
TT

Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan’dan Mısır’ın Sudan'ı destekleyici tutumuna övgü

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan.(AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan.(AFP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Mısır’ın bölgesel ve uluslararası forumlarda Sudan'ı destekleyici tutumunu övdü. İki ülke arasındaki ‘köklü tarihi ilişkilere’ vurgu yapan Burhan, “Mısır ve Sudan’ın ilişkilerinin kökeni uzak tarihlere dayanmaktadır ve oldukça özeldir” dedi.  
Burhan eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi başkanlığındaki Mısır Sivil Toplum Kuruluşu heyetini kabul etti. Görüşmeye Mısır’ın Hartum Büyükelçisi Husam İsa da katıldı. Mısır merkezli yarı resmi haber ajansı Ahbar el-Yevm'de yer alan habere göre, Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan, Mısırlı heyetin ziyaretini memnuniyetle karşıladı ve bu tür ziyaretlerin iki kardeş halk arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sunduğunu söyledi. Burhan söz konusu görüşmede Mısırlı heyete, ülkesinde gelişmeler hakkında bilgi verdi, adil ve şeffaf seçimlerin yapılabilmesi ve Sudan halkının yeni yönetimi seçebilmesi için çaba sarf ettiklerine ve baskıcı bir anlayışı benimsemediklerine değindi.  
Görüşme sonrasında basına açıklamada bulunan eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi, “Görüşme oldukça verimli ve olumluydu, Sudan’daki son gelişmeler hakkında konuştuk. Bu ziyaretimizin amacı iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarını güçlendirmek yönündeydi. Sudan’ın tam bir istikrara kavuşması hepimizin müşterek dileğidir” dedi.  
Mısır heyetinin Burhan’ın açıklamalarının ardından Sudan’daki genel durumla ilgili endişelerinin giderildiğini belirten Urabi, “Umarım Sudan yeni ve kapsamlı bir uzlaşı aşamasına tanık olacaktır. Nitekim Sudan istikrara kavuşmadan Mısır’ın da tam olarak istikrarı bulması mümkün olmayacaktır. İki ülke arasındaki sivil toplum kuruluşlarının karşılıklı ziyaretleri devam edecek, bu gibi ziyaretler iki kardeş ülke arasındaki halk diplomasinin temellerini güçlendirmektedir” ifadelerini kullandı.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz