Okyanus tabanında şaşırtıcı keşif: "Kayıp kıta Atlantis'e giden sarı tuğlalı bir yol bulduk"

Okyanus Araştırmaları Vakfı, daha önce de ünlü yolcu gemisi Titanic'in ve Alman zırhlısı Bismarck'ın enkazını bularak gündem olmuştu

Ekran görüntüsü (EVNautilus)
Ekran görüntüsü (EVNautilus)
TT

Okyanus tabanında şaşırtıcı keşif: "Kayıp kıta Atlantis'e giden sarı tuğlalı bir yol bulduk"

Ekran görüntüsü (EVNautilus)
Ekran görüntüsü (EVNautilus)

Keşif gemisi Nautilus'un mürettebatı Pasifik Okyanusu'nun tabanında son derece şaşırtıcı bir manzarayla karşılaştı.
Hawaii yakınlarındaki Papahānaumokuakea Ulusal Deniz Anıtı'nı inceleyen ekip, ilk bakışta insan eliyle yapıldığı izlenimini uyandıran "sarı tuğlalı bir yol" keşfetti.
Sıradışı yapı, Dünya Mirası olarak kabul edilen okyanus alanındaki Liliʻuokalani Sırtı adlı bölgede bulundu.
Arnavut kaldırımlı bir yolu andıran yapı, keşif ekibi tarafından efsanevi kayıp kıta Atlantis'e benzetildi. Görüntüleri yorumlayan bir ekip üyesi yapıyı "Atlantis'e giden bir yol" diye nitelendirildi.
Öte yandan, bu yakıştırmalara rağmen söz konusu yapının tamamen doğal yollarla oluştuğu belirtildi.

Kurumuş bir göl yatağı olduğu anlaşılan yapının bölgede eski çağlarda varlığını sürdüren aktif bir volkan nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı.
Nautilus ekibi nisan ayının büyük kısmını, volkanik kökenli su altı dağlarının jeolojisini ve biyolojik sistemlerini inceleyerek geçirdi.
Çarpıcı oluşum da Nootka Seamount adlı bir dağın zirvesinde görüldü. Tuğla benzeri desenlerin bölgedeki patlamalara bağlı ısınma ve soğuma döngüleri sayesinde meydana geldiği düşünülüyor.
Ekibin açıklamasında konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
"Kırık bir hyaloklastit kaya akışı (birçok kaya parçasının deniz tabanına yerleştiği, yüksek enerjili patlamalarda oluşan volkanik yapı) diye tanımlanan 'kurumuş bir göl yatağı' oluşumu tespit ettik."
Keşif gemisi, dalgıçların ve kameraların okyanus tabanında gördüklerini canlı yayımlayan ve izleyicilere okyanus derinliklerine bakma fırsatı sunan Ocean Exploration Trust (Okyanus Araştırmaları Vakfı) tarafından işletiliyor.
Vakıf, ünlü yolcu gemisi Titanic'in ve Alman savaş gemisi Bismarck'ın enkazını keşfeden araştırmacı Robert Ballard'ın yönetiminde.
 
Independent Türkçe, CNET, Futurism



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity