AB, Rus gaz ödemelerinin nasıl yapılacağını belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

AB, Rus gaz ödemelerinin nasıl yapılacağını belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Avrupa Birliği (AB), Avrupa şirketlerinin, ruble ile ödeme talep eden Rusya'dan yaptırımları ihlal etmeden gaz alımını sürdürmelerini sağlayacak bir yöntem belirledi.
Uluslararası basındaki haberlere göre, AB Komisyonu üye ülkelere AB yaptırımlarına uyumlu biçimde Rusya'ya doğal gaz ödemesi yapılmasına imkan sağlayacak yöntemleri içeren bir kılavuz gönderdi.
Kılavuzda, Avrupa firmalarının belirli koşulları yerine getirerek Rusya'ya gaz ödemeleri yapabileceği ifade edildi.
Firmaların, Rusya'nın belirlediği bir bankada hesap açabilecekleri ve Rusya'dan gaz alımı için bu bankanın hesabına ödememe yapabilecekleri kaydedilen kılavuzda, söz konusu ödemenin firmaların mevcut sözleşmelerinde belirlenmiş olan para biriminde yapılabileceği ve ödemenin ilgili bankaya gönderildiği anda sözleşmenin yerine getirilmiş kabul edileceği belirtildi.
Kılavuzda, şirketlerin gaz karşılığında avro veya dolar ödediklerinde mevcut sözleşmelerdeki yükümlülüklerinin tamamlandığı yönünde açıklama yapmaları gerektiğine işaret edildi.
Böylece şirketlerin avronun rubleye dönüştürülmesinde Rusya Merkez Bankası ile işlem yapmamış olacakları kaydedilen kılavuzda, söz konusu işlemin yaptırım kapsamına girmemiş olacağı belirtildi.

Rusya'nın ruble ile ödeme şartı
Rusya, dost olmayan ülkelerin Gazprombank'ta döviz ve ruble hesapları açmalarını ve ödemelerini ruble ile yapmalarını öngören kararnameyi 1 Nisan’da yürürlüğe koymuştu.
Buna göre, Rusya’dan enerji ithal eden ülkeler, başta Gazprombank’taki döviz hesaplarına ödemeyi aktaracak, Gazprombank da bu dövizi Rus rublesine çevirip ruble hesaplarına aktaracak. Ardından da ödeme tedarikçi şirketin hesabına geçirilecek ve adı geçen bankadaki hesaba para yatırılmadığı takdirde doğal gaz kesilecek.
Rusya bu kararı alırken bir taraftan Rus rublesine değer kazandırmayı hedeflemiş ve Batı ülkelerinin yaptırım uyguladığı bankalardan da ruble satın almak zorunda kalmalarını amaçlamıştı.
AB Komisyonu, geçen ay Avrupa şirketlerinin Rusya'ya gaz ödemelerinin ruble olarak yapmasının mevcut yaptırımların ihlali olacağını açıklamıştı.
Bunun üzerine, AB üyesi ülkeler Komisyondan ödemelerin yaptırımlar ihlal edilmeden nasıl yapılacağı konusunda bilgi talep etmişti.
Rusya, ruble ile ödeme yapmayı reddeden Polonya ve Bulgaristan'ın gazını kesmişti.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.