Avrupa’nın Rusya'ya karşı altıncı yaptırım paketinin onayı önündeki engel: Macaristan

Macaristan, altıncı yaptırım paketinin onaylanmasını engellerken Kiev bu tutumu karşısında şaşkınlığını gizlemedi.

Macaristan’da beşinci kez başbakan seçilen Viktor Orban, Avrupa Komisyonu Başkanı'nı ‘iki taraflı oynamakla’ suçlarken Batı'nın 'intihara meyilli' olduğunu söyledi. (EPA)
Macaristan’da beşinci kez başbakan seçilen Viktor Orban, Avrupa Komisyonu Başkanı'nı ‘iki taraflı oynamakla’ suçlarken Batı'nın 'intihara meyilli' olduğunu söyledi. (EPA)
TT

Avrupa’nın Rusya'ya karşı altıncı yaptırım paketinin onayı önündeki engel: Macaristan

Macaristan’da beşinci kez başbakan seçilen Viktor Orban, Avrupa Komisyonu Başkanı'nı ‘iki taraflı oynamakla’ suçlarken Batı'nın 'intihara meyilli' olduğunu söyledi. (EPA)
Macaristan’da beşinci kez başbakan seçilen Viktor Orban, Avrupa Komisyonu Başkanı'nı ‘iki taraflı oynamakla’ suçlarken Batı'nın 'intihara meyilli' olduğunu söyledi. (EPA)

Avrupa Komisyonu, Macaristan ile Rusya'ya yönelik altıncı yaptırım paketine yönelik itirazını geri çekmesi için iki hafta önce müzakerelerde bulunulduğunu bildirdi. Altıncı yaptırım paketi ile ilgili görüşmeler, Macaristan’ın pazartesi akşamı Avrupa Birliği'nin (AB) Dışişleri Bakanları toplantısında, Budapeşte'nin Rusya’ya petrol ithalatı yasağı getirilmesinin telafisi için yaptığı son öneriyi görüşmeye devam etmeyi reddetmesinin ardından çıkmaza girdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macaristan'ın Dışişleri Bakanları toplantısında AB’nin önerisini mevcut haliyle değil dışişleri bakanları düzeyinde daimi büyükelçiler düzeyinde dahi tartışmak istemediğini ve Rusya’ya petrol ithalatı yasağı dosyasının bu ayın sonlarında yapılması planlanan liderler zirvesine taşınmasını istediğini bildirdiğini açıkladı.
Diğer yandan Ukrayna hükümeti, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından on gün önce Avrupa Parlamentosu'na sunulan ve AB’nin bu ayın başlarından bu yana geçirmeye çalıştığı altıncı yaptırım paketine karşı Macaristan'ın tutumundan duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. AB yetkilileri, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın birkaç gün önce ülkede düzenlenen yasama seçimlerinde kazandığı ezici zaferin ardından beşinci kez başbakan olarak göreve başlaması için düzenlenen yemin töreninde yaptığı konuşmada daha da belirginleşen Macaristan'ın tutumundaki bu sertleşmenin arkasında ‘açıklanmamış’ nedenler olabileceğine dair şüphelerini gizlemiyorlar.
Başbakan Orban, Macaristan Ulusal Meclisi’nde (parlamento) yaptığı konuşmada, Budapeşte’nin bu ayın sonlarında yapılması planlanan olağanüstü zirve sırasında yeni yaptırım paketi müzakerelerini yürütmeye kararlı olduğunu vurguladı. Orban, geçtiğimiz hafta Macar hükümetini ikna etmek için son bir çaba olarak Budapeşte’ye sürpriz bir ziyarette bulunan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile müzakereleri sürdürmeyi reddettiklerini ve Rusya’ya yönelik altıncı yaptırım paketinin onaylanmasına hazırlık olarak yaptığı görüşmelerin sonucundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Von der Leyen, Macar hükümetine petrol tesislerinin modernize edilmesi, Macaristan'da iki milyar euro değerinde yeni bir boru hattı ağı inşa etme planı ve Rusya’ya 2025 yılına kadar petrol ithalatı yasağı getirilmesi için bir geçiş dönemi içeren bir teklifte bulunmuştu.
Von der Leyen’i ‘iki taraflı oynamakla’ suçlayan Macaristan Başbakanı, “Önümüzdeki on yıllık savaşın resmi, batı dünyasındaki intihar dalgalarını da içeriyor” ifadelerini kullandı. Rusya’ya petrol ithalatı yasağı getirilmesi durumunda Macaristan’ın enerji sektörü için bazı yenileme çalışmaları yapılması gerektiğini vurgulayan Orban, bu çalışmalarının maliyetinin en az 15 milyar euroya mal olacağını ve Avrupa Komisyonu tarafından vaat edilen iki milyar euronun, Macaristan'a borçlu olunan ancak hukukun üstünlüğü iddiaları nedeniyle aylardır askıya alınmış haldeki para olduğunu söyledi.
Borrell, Macaristan’ın tutumunun aniden sertleşmesi karşısında, altıncı yaptırım paketine ilişkin müzakerelerin çıkmaza girdiğini ve mevcut durumun devlet ve hükümet başkanları düzeyindeki bir zirve dışında aşılmasının artık mümkün olmadığını açıkladı. Pazartesi akşamı düzenlenen Avrupa Konseyi toplantısına katılan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba, altıncı yaptırım paketinin onaylanmasıyla karşı karşıya olan bu yeni gecikmeden duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, paketin Rusya'ya petrol ithalatı yasağı olmadan onaylanmasına karşı çıktı. Bakan Kuleba “Gördüklerime inanmak benim için oldukça zor olsa da Macar yetkililerle müzakere eden AB ve bu bir aile meselesi” dedi. Kuleba, Rus petrolüne yaptırım uygulanmadan geçen her günün, Moskova'ya ülkesindeki savaşı finanse etmesi için daha fazla kaynak sağladığını da sözlerine ekledi.
AB dışişleri bakanları, Budapeşte'yi Rusya’ta yönelik altıncı yaptırım paketine itirazını geri çekmeye ikna etmek için ortaya atılan başka bir girişimin de başarısız olduğunu belirtirken Orban, “Macaristan, kırmızı çizgileri geçmediği, yani ülkenin enerji güvenliğini tehdit etmediği sürece yaptırımları veto etmeyecek” diyerek yaklaşmakta olan müzakerelerin çerçevesini belirledi. AB’nin bugün Ukrayna'daki mevcut durumla mücadele için gerekli araçlara sahip olmadığını söyleyen Orban, “Yaptırımlar Rusya'ya diz çöktürebilir. Ancak geriye dönüp baktığımda etkili bir Avrupa bloğu görmediğimi tekrar söylüyorum” şeklinde konuştu.
Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, AB üyesi Baltık ülkeleri Rus petrolüne ambargo uygulanmasını öngören bir anlaşmaya varmak için mücadele ederken yaptığı açıklamada, “AB, yeni yaptırım paketi üzerinde anlaşmayı engelleyen bir ülke tarafından rehin alındı” dedi.
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, böylesine önemli bir kararın alınamamasının, mümkün olan en kısa sürede üstesinden gelinmesi gereken oybirliğinin oluşması kuralından kaynaklandığını söyledi.
Avrupa Komisyonu'ndan yetkililer ise Budapeşte’nin tutumundan açıkça bir ‘şantaj’ olarak bahsetmeye başladılar. Avrupalı ortakların, son şartlarını yerine getirmesi halinde Orban’ın başka ek taleplerde bulunacağını da göz ardı etmeyen aynı çevreler, Macaristan’ın taleplerinin sürekli çoğalmasının arkasında, pek çok kişinin Orban’ı AB nezdindeki temsilcisi olarak gördüğü Rusya ile koordinasyonunun olmasından korkuyor.
Diğer taraftan Avrupa Komisyonu dün Rusya’nın doğalgaz faturasının Moskova'nın talep ettiği şekilde ruble olarak ödenmesine ilişkin şüpheleri gidermeye çalıştı. Bunun yasak olduğunu açıklayan Komisyon, ancak Rus yetkililerin euro veya dolar cinsinden ödemeleri rubleye çevirmeye karar vermesinin yaptırımların ihlali anlamına gelmediğini de belirtti. Komisyon, Rusya’dan doğalgaz ithal eden Avrupalı şirketlerin euro veya dolar cinsinden ödeme sürecini sonlandırdığını ve rubleye çevrilmelerinin Rusya tarafından yapıldığını doğrulayan açıklamalar yayınlaması gerektiğinin de altını çizdi.



Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
TT

Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı Frontex, Helsinki yönetiminin Moskova’yı düzensiz göçmenleri kasıtlı olarak sınırlarına göndermekle suçladığı bir zamanda, Finlandiya’nın Rusya ile olan sınırlarını denetlemek üzere yaklaşık 50 kişilik birlik konuşlandırdı.

Frontex Sözcüsü Piotr Świtalski Fransız haber ajansı AFP’ye “Şu anda Finlandiya’da 55 personel görevlendiriyoruz ve bunların çoğunluğu gözetimden sorumlu sınır personelleri” açıklamasında bulundu.

Kasım ayı sonlarında açıklanan desteğin şubat ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.

Świtalski, “Elbette, durum değiştikçe uygulamalarımızı değiştirmeye hazırız. Gerekirse daha uzun veya daha kısa bir süre burada olabiliriz” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Göç baskısının Kremlin’in kullandığı araçlardan biri olduğunu biliyoruz, dolayısıyla bunun devam edeceğini öngörebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Finlandiyalı yetkililere göre çoğu Somali, Irak ve Yemen’den olmak üzere yaklaşık bin sığınmacı, ağustos ayının başından bu yana iki ülkeyi ayıran bin 340 kilometre uzunluğundaki sınırdan geçti.

Helsinki, Moskova’yı bu göçmenleri kasıtlı olarak Finlandiya’ya göndermekle suçluyor ve bunu ‘hibrit bir operasyon’ olarak tanımlıyor.

Fin sınır muhafızı Ville Joskitt “Sınıra yakın bölgede hâlâ üçüncü ülkelerden gelen büyük göçmen grupları var. Ancak durumu iki hafta öncesiyle karşılaştırırsak, bir kısmı kendi başlarına veya yetkililer aracılığıyla Rusya’nın diğer bölgelerine taşındı” dedi.

Joskitt, AFP’ye sınırdaki durumun ‘uzun süre’ devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Finlandiya, kasım ayı ortasında Rusya ile olan 8 sınır kapısından 4’ünü kapattı ve en son da geçişleri ülkenin en kuzeyindeki tek bir geçişle sınırlandırdı. Bu son sınır kapısı da kasım ayının sonunda kapatıldı.

Finlandiya’nın doğu komşusu ile ilişkileri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimini başlatmasının ardından gerginleşti. Bu durum, Finlandiya’yı nisan ayında ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na (NATO) katılmaya yönlendirdi.