BM’den İran'a İsveçli akademisyen Celali'ye verilen idam cezasını durdurma çağrısı

İran-İsveç çifte vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali 2014’te Barselona’da çekilen bir fotoğrafı. (AP)
İran-İsveç çifte vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali 2014’te Barselona’da çekilen bir fotoğrafı. (AP)
TT

BM’den İran'a İsveçli akademisyen Celali'ye verilen idam cezasını durdurma çağrısı

İran-İsveç çifte vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali 2014’te Barselona’da çekilen bir fotoğrafı. (AP)
İran-İsveç çifte vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali 2014’te Barselona’da çekilen bir fotoğrafı. (AP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) dün, İran-İsveç çifte vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali’nin mayıs ayında infaz edilmesi planlanan idam cezasının durdurulması, aleyhinde verilen karardan dönülmesi çağrısında bulundu.
OHCHR Sözcüsü Liz Throssell, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında şu açıklamada bulundu:
“Doktor ve akademisyen Ahmed Rıza Celali'nin İran İslam Cumhuriyeti'nde yakında infaz edilecek olmasından derin endişe duyuyoruz. İranlı yetkilileri infazı askıya almaya ve idam cezasından dönmeye çağırıyoruz.”
Yarı resmi İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) 4 Mayıs’ta yayınlanan haberinde, Ahmed Rıza Celali’nin İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla 21 Mayıs’a kadar idam edileceği öne sürüldü.
İran Yargı Erki Sözcüsü Zabihullah Hudaiyan geçen hafta yaptığı açıklamada Tahran'ın idam cezasını uygulamaya kararlı olduğunu söyledi. “Celali çeşitli suçlamalardan idam cezasına çarptırıldı ve karar kesin” ifadelerine başvuran Hudaiyan, infaz kararı için bir tarih belirtmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de İran'ın infazı erteleyebileceğini ancak kararın kesin olduğunu vurguladı.
İsveç’teki tıp üniversitesi Karolinska Enstitüsü’nde çalışan Celali, Nisan 2016'daki Tahran ziyareti sırasında bir İran üniversitesinin iddiasıyla tutuklanmıştı. 2017'de ise İsrail adına casusluk yapmak ve İranlı iki nükleer bilimci hakkında İsrail gizli servisi MOSSAD’a bilgi sağlamak suçundan idama mahkum edilmişti. İsveç ise Celali Şubat 2018'de gözaltındayken kendisine vatandaşlık vermişti.
AFP’nin haberine göre Throssell şu açıklamada bulundu:
“Casuslukla suçlanan Celali, uluslararası standartlara uymayan bir yargılama sonucunda, işkence altında kendisinden alınan itiraflar üzerine mahkum edildi. Mevcut koşullar altında infaz, yaşamdan keyfi olarak yoksun bırakma anlamına geliyor. Casusluk suçlamalarında verilen idam cezası, uluslararası insan hakları ile bağdaşmıyor.”
İdam cezasını kaldırmayan ülkelerin bu karara ancak cinayet gibi ‘en ciddi suçlarda’ başvurması gerektiğini de sözlerine ekledi.
İsveç'in İranlı eski yetkili Hamid Nuri'yi tutuklaması ve İran devrimi lideri Humeyni'nin fetvası ardından 1980'lerde İran’da bir hapishanede siyasi mahkumlara yönelik toplu infaz ve işkencelerin sorumlularından olduğu gerekçesiyle yargılanması sonrasında İsveç ile İran arasında bir gerilim kaydedilmeye başlamıştı.
Nuri'nin İran’ın kınadığı davası 4 Mayıs'ta sona ermişti. Aleyhindeki kararın temmuz ayında verilmesi beklenen Nuri, İsveç'te ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir.
İran yargısı, başta Celali ve Nuri olmak üzere Tahran ile Stockholm arasında herhangi bir mahkum takas anlaşmasına uzak bakıyor.
Nuri'nin yargılanması, ilk kez bir İranlı yetkilinin bir infaz davasında yer alması nedeniyle büyük önem taşıyor. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, infazlardan sorumlu en önemli isim sayılıyor.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.