Paris Temyiz Mahkemesi Lafarge hakkında soruşturma açılmasını onayladı

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA
TT

Paris Temyiz Mahkemesi Lafarge hakkında soruşturma açılmasını onayladı

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA

Fransa'da mahkeme, Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a finansman sağladığı AA'nın ulaştığı belgelerle ispatlanan Fransız çimento devi Lafarge'a, "insanlığa karşı suça ortak olduğu" iddiasıyla soruşturma açılmasını onayladı.
Fransız basınındaki haberlere göre, Fransız Yargıtayının Eylül 2021'de şirkete bu suçlamanın yöneltilebileceğine ilişkin kararının ardından Paris Temyiz Mahkemesi bugün Lafarge'a yönelik "insanlığa karşı suça ortak olduğu" yönündeki soruşturmanın devamına karar verdi.
Mahkeme kararıyla, DEAŞ'a finansman sağladığına ilişkin devam eden soruşturma haricinde Lafarge hakkında ayrıca bu finansmanı sağlayarak "insanlığa karşı suça ortak olduğu" suçlaması da eklenecek.
Lafarge'ye yönelik suçlamalar 2017'de soruşturulmaya başlanmıştı
Şirket hakkında Haziran 2017'de açılan soruşturma kapsamında, Lafarge'nin Yönetim Kurulu Başkanı Bruno Lafont'un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler "teröre finansman sağlamak" ile suçlanmıştı.
Şirkete Haziran 2018'de "insanlığa karşı suçlara ortak olmak" suçlaması yöneltilmiş ancak Fransız yargısı bu suçlamalara ilişkin soruşturmayı Kasım 2019'da düşürülmüştü.
Davaya müdahil olan sivil taraflar, yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, suçlamanın düşürülmesini Yargıtaya taşımıştı.
Fransız Yargıtayının, Eylül 2021'de Lafarge'a DEAŞ'lı teröristleri finanse etmesi nedeniyle "insanlığa karşı suça ortak olmak" suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açan karara vararark dosyayı Temyiz Mahkemesine göndermişti.

AA, Lafarge’nin DEAŞ’ı Fransa istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgelere ulaşmıştı
Anadolu Ajansı'nın (AA) elde ettiği Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'nin, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne sermişti.
AA'nın Eylül 2021'de yayımladığı haberinde yer alan belgelerde, Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge'yi, terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti.
DEAŞ ise Lafarge'den aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge, DEAŞ'ı finanse ettiği suçlamalarının ardından İsviçre'deki rakibi ile birleşerek 2015'te önce "LafargeHolcim" ismini aldı, 2021'de şirketin isminden "Lafarge" atılarak ismi "Holcim Ltd" olarak tescil edildi.
Yargıtayın kararının ardından ise şirketin İsviçre borsasında işlem gören hisseleri yüzde 4'ten fazla düşerek 48 İsviçre frangının altına gerilmişti.
 



Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
TT

Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)

Kiev güçleri, Ukrayna'nın doğusundaki Avdiivka şehrinden askerlerinin çoğunun hayatını “korumak” amacıyla çekildiklerini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimindeki askeri komutanlar şehrin Moskova güçlerinin eline geçmesinden bir gün önce, şehrin düşüşünün Ukrayna savunmasının çökmesine neden olacağına dair kötümserdi.

Telegram üzerinden açıklama yapan bölgedeki Ukrayna kuvvetlerinin komutanı General Oleksandr Tarnavsky, kuvvetlerinin büyük oranda tahrip olmuş bu sanayi şehrinin yakınında kuşatılmaktan kaçındığını ifade etti. Savaşın başlamasının ikinci yıldönümünde ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden seçilmeye hazırlanmadan önce sadece Ukrayna ile değil, tüm Batı ile olan çatışmada politikalarının doğruluğuna dair kesin “kanıt” sağlamak için şehri ele geçirmeyi hedeflemesinin uzun zaman önce Moskova'nın planladığı Rus saldırısı olması Pentagon yetkililerinin endişelerini arttırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Münih Güvenlik Konferansı'nda Avdiivka'dan çekilmenin "en fazla sayıda hayatı kurtarabilmek için doğru bir karar" olduğunu söyledi: "Kuşatılmaktan kaçınmak için diğer sınırlara geri çekilmeye karar verdik" dedi.

Zelensky, toplananlara açıkça “gerçek dışı” olarak tanımladığı silah eksikliğini giderme çağrısında bulunarak: “Maalesef Ukrayna'da, özellikle topçu ve uzun menzilli silahların kapasite eksikliği göz önüne alındığında, gerçekçi olmayan silah temin edilememe durumunda tutmak, Putin'in mevcut savaşın temposuna ayak uydurmasını sağlıyor. Demokrasinin zamanla kendi kendine zayıflaması da ortak kararlılığımızı baltalıyor” dedi.

Rusya Ukrayna’yı neden işgal etti

Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Ukrayna üzerindeki Rusya nüfuzu aşamalı olarak azalmaya başladı. Kiev

Hükümeti Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı Avrupa Birliği yanlısı hükümeti destekleyen halk hareketinin Kasım 2013’te başlattığı ve Onur Devrimi olarak adlandırılan gösteriler sonrası Yanukoviç Moskova’ya kaçmak zorunda kaldı.

Moskova Ukrayna’yı ekonomik ablukaya aldıktan sonra 2014’te Kırım’ı işgal etti. Rusya ayrıca 2015’te Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları destekleyerek Donetsk ve Donbass bölgelerini işgal etti.

21 Şubat 2022’de Putin yönetimi Ukrayna’yı topyekun işgal kararı aldı. Kiev güçlerinin savunması karşısında planını ilerletemeyen Rusya ülkenin doğu kesimlerinde saldırılarını sürdürüyor.