Mısır, Ukrayna'daki çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesinin önemini vurguladı

İki ülkenin dışişleri bakanları gelişmeleri telefonda görüştü

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, BRICS Plus grubunun sanal toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, BRICS Plus grubunun sanal toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, Ukrayna'daki çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesinin önemini vurguladı

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, BRICS Plus grubunun sanal toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, BRICS Plus grubunun sanal toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri dün, ‘Ukrayna'daki çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmak ve sükûnete ulaşmak için çabaların sürdürülmesi ve tüm imkanların kullanılmasının yanı sıra kan dökülmesine karşı çalışmanın önemi’ çağrısında bulundu.
Çağrı, Mısırlı Bakanın Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba'dan aldığı bir telefon görüşmesi esnasında geldi ve Mısır kanadından yapılan açıklamaya göre, taraflar telefon görüşmesinde ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra Ukrayna’daki gelişmeleri’ tartıştı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Ahmed Hafez, Kuleba'nın Şukri’ye devam eden askeri çatışmalar gölgesinde sahadaki son gelişmeler ve insani durum hakkında bilgi verdiğini belirtirken, Şukri Mısır'ın, ateşkese varmak ve çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmak için elinden gelen tüm gayreti göstermeye hazır olduğunu ifade etti.
Öte yandan Şukri, Çin Dışişleri Bakanının daveti üzerine BRICS Plus’ın "Gelişmekte Olan Piyasaların ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Rolünün Güçlendirilmesi" başlığı altında düzenlenen üye ülkelerin dışişleri bakanlarının katıldığı sanal toplantıya katıldı. Mısırlı Bakan bu toplantıda, küresel ekonominin, koronavirüs pandemisinin devam eden yansımalarının bir sonucu olarak benzeri görülmemiş bir durum, kritik bir zaman yaşadığını ve zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Şukri, dünyanın küresel ekonomik krize ek olarak, aynı zamanda istikrarsız küresel koşullar ışığında şekillenen enerji ve gıda krizleri, iklim değişikliği tehdidi ve bu tehdidin yansımalarıyla karşı karşıya kaldığını da vurguladı. Mısır Dışişleri Bakanı bu zorluklara etkili ve sürdürülebilir çözümler bulmak için gelişmekte olan ülkeler ile yükselen ekonomiler arasındaki işbirliği ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Bakan, Mısır'ın 2016'dan beri uygulamaya başladığı iddialı ekonomik reform programının, küresel ekonominin içinde bulunduğu mevcut zorluklar altında Mısır'ı en kötü sonuçlardan korumayı başardığını ifade etti.
Şukri ayrıca Mısır'ın bu yılın Kasım ayında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP27) Taraflar Konferansı'nın 27. oturumuna ev sahipliği ve başkanlık yapacağını vurguladı. Şukri yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Mısır, iklim değişikliği konusunda çok taraflı uluslararası müzakerelerde gelişmekte olan ülkelerin sesinin güçlü şekilde duyulmasını sağlamak için her türlü çabayı gösterecektir. Mısır aynı zamanda konferansın, gelişmekte olan ülkelerin önceliklerini dikkate alan ve iklim değişikliğinin olumsuz yansımaları sonucunda dünya çapında milyonlarca kişinin karşılaştığı zorluklara çözüm üreten dengeli sonuçlar vermesi için de elinden gelen gayreti gösterecektir.”



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.