İran, gösteri görüntülerinin Instagram’dan silinmesine müdahale mi ediyor?

Instagram’ın logosu (AFP)
Instagram’ın logosu (AFP)
TT

İran, gösteri görüntülerinin Instagram’dan silinmesine müdahale mi ediyor?

Instagram’ın logosu (AFP)
Instagram’ın logosu (AFP)

BBC Farsça, İran’ın Instagram ve Facebook içeriklerini kontrol eden şirket üzerinden yasal olmayan çalışmalar yürüttüğünü duyurdu.
İran, artan gıda fiyatları ve bazı gıda maddelerinin kıtlığı nedeniyle üç haftadır gösterilere tanık oluyor. Gösteriler, un fiyatlarına yapılan devlet yardımlarının kaldırılması nedeniyle ekmek fiyatlarına zam yapılması ile başladı.  
Medya kuruluşları, siber güvenliği ve internetin yönetimini izleyen bir gözlemci kuruluş olan NetBlocks’dan doğruladığı üzere İranlı yetkililerin bazı eyaletlerde internet erişimini kestiğini aktardı.
Aktivistler, 40 milyondan fazla İranlının Instagram hesabında gönderilerin silindiğini ve hesaplara erişimin kısıtlandığını belirtti.
BBC, Facebook ve Instagram’daki Farsça içerikleri denetleyen Telus International’ın Almanya şubesindeki bazı çalışanların İranlı kullanıcıların hükümet karşıtı gönderilerini kendi isteklerine göre kısıtladığını aktardı.
Yapılan açıklamada Almanya’nın Essen kentinde bulunan Telus International şirketinde İran hükümetini destekleyen çalışanların söz konusu içerikleri şikayet ettiği belirtildi.
Instagram ve Facebook üzerinden İran’daki gösterilerin paylaşımını yapan bin 500 hesap, Instagram hesaplarının silinmesi üzerine şikayette bulunmuştu.
Twitter üzerinden açıklama yapan bu kişiler, “Instagram, Hamaney’e yöneltilen ölüm tezahüratları nedeniyle Ahvaz’dan çekilen videolarımızı sildi. Bugün, iki hafta boyunca durumun böyle devam edeceğini öğrendik” dedi.
Telus International’ın iki çalışanı, çoğu üniversite öğrencisi yüzlerce İranlının şirkette çalıştığını belirtti. Mehdi isimli bir çalışan, şirkette 400 ile 500 arasında İranlının çalıştığını ve ‘bazı İranlı çalışanların rejimin iyiliği için çalıştığını’ belirtti.
Mehdi, “Gördüğüm şu ki, ister alt kademede veya üst kademede olsun, bazı kişiler rejime destek veriyor ve rejimden emir alıyor. Belirli bir gönderi hakkında rastgele raporlar göndermeleri karşılığında para alan kişilerin olduğunu biliyoruz” dedi.
Eskiden Telus’ta çalışmış Ali, şirket çalışanlarının çoğunun sıklıkla İran’a seyahat ettiğini ve bazı çalışanların söz konusu gönderilerin silinmesine ilişkin eğitim aldıklarını belirtti. Ali, “Çalışma odalarına telefonlarımızı sokmamız yasak ancak işte verdiğimiz aralarda inceleme yapmadan hesapları şikayet eden çalışanlar var. Herhangi bir hesaba karşı kişisel karar alabilirler ve yaptıklarının hiçbir karşılığı olmaz” dedi.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi ve Güvenlik Bakanlığı, protestolar üzerinde değerlendirme yapmak için sosyal medya yetkilileri ile toplantı düzenledi.
Devrim Muhafızları’na bağlı kurumlar, ‘hükümetin gıda ürünlerine zam yapmasını haklı çıkarmak’ için bir video yayınladı. Vatandaşların sosyal medya hesaplarının kısıtlanması sosyal ağlarda tartışmalara neden oldu. Söz konusu video, 2020 yılının ilk günlerinde Tahran’ın güneyinde sivil uçağın düşürülmesinin ardından yine Devrim Muhafızları’nın yayınladığı bir videoya benzetildi.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.