Interpol, Lübnan’dan Carlos Ghosn'u tutuklamasını istedi

Geçen yıl Mayıs ayında bir basın röportajı veren Carlos Ghosn (AP)
Geçen yıl Mayıs ayında bir basın röportajı veren Carlos Ghosn (AP)
TT

Interpol, Lübnan’dan Carlos Ghosn'u tutuklamasını istedi

Geçen yıl Mayıs ayında bir basın röportajı veren Carlos Ghosn (AP)
Geçen yıl Mayıs ayında bir basın röportajı veren Carlos Ghosn (AP)

Lübnan, Renault-Nissan-Mitsubishi’nin eski CEO’su olan Carlos Ghosn hakkında, Fransız makamları tarafından yaklaşık bir ay önce çıkarılan uluslararası tutuklama emrine istinaden, Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı’ndan (Interpol) bir kırmızı bülten bildirisi aldı.
Lübnanlı önemli bir yargı kaynağı dün Fransız haber ajansı AFP’ye, Renault-Nissan-Mitsubishi’nin eski CEO’su Ghosn ile ilgili olarak, “Cumhuriyet Başsavcısı Yargıç Gassan Uveydat, Ghosn hakkında Fransa’nın çıkardığı tutuklama emrine binaen Interpol kırmızı bülten bildirisi aldı” ifadelerini kullandı. Paris’in Nanterre bölgesindeki bir mahkeme, Ghosn’un hakkında geçen ay uluslararası bir tutuklama emri çıkardı. Tutuklama emri, savcılara göre Ghosn’un liderlik ettiği Renault-Nissan-Mitsubishi Anonim Şirketi ile bir Umman şirketi arasında 16,3 milyon dolar fazla bir miktarda şüpheli ödemeyle ilgili olduğunu söyledi. Ghosn hakkındaki suçlamaları reddetti.
Kırmızı bülten, Lübnan yargısını bültenin uygulanmasına yönelik zorlu bir durumda bıraktı. Lübnan yargısından konuşan kaynak, Uveydat’ın önümüzdeki günlerde veya gelecek haftanın başlarında Ghosn’a celp göndererek onu sorgulamak için bir tarih belirleyeceğini belirtti.
Kaynak, Uveyda’nın Ghosn için derhal tutuklama emri çıkarıp, Fransız makamlarını bu konuda bilgilendirebileceğini ve iade talebiyle birlikte adli dosyasını teslim etmelerini isteyebileceğini yada Fransa tarafından dosya gelip de son kararı verilene kadar, Ghosn’a sadece ikamet belgesi verip seyahat etmesini engellemeye karar verebileceğini belirtti.
Kaynak, kanunların bir Lübnan vatandaşının başka bir ülkeye iadesini engellemesi sebebiyle, Lübnan’ın Lübnan asıllı Ghosn’u Fransa’ya iade etmeyi kabul etmeyeceğini düşündüğünü ancak kendisine yöneltilen suçların gerçek ve Lübnan yasalarına göre cezalandırılabilir olduğuna karar verilmesi durumunda, Lübnan mahkemelerinde yargılanabileceğini belirtti.
Interpol tutuklama emri çıkaramaz veya soruşturma ve kovuşturma başlatamaz ancak uluslararası mahkemeler veya üye devletler kırmızı bültenin yayınlanmasını talep edebilirler. Diğer yandan Lübnan yasaları, vatandaşların yargılanmak üzere yabancı bir ülkeye iade edilmesine izin vermiyor. Fransız, Lübnan ve Brezilya uyruklu iş insanı, 2018’de tutuklanmasının ardından yargılanmayı beklediği Japonya’dan Türkiye üzerinden Lübnan’a tartışmalı kaçışının Aralık 2019’dan bu yana Lübnan’da ikamet ediyor.
Tokyo’da adil yargılanabileceğine inanmadığı için kaçtığını söyleyen Ghosn, aynı zamanda Nissan Şiketini, Mitsubishi ile Renault arasındaki ittifakı derinleştirmeye çalışırken, kendisini tutuklamak üzere savcılarla suç ortaklığı yapmakla suçladı.
2020’de Interpol Ghosn için tutuklama emri çıkardı. Teşkilat, Beyrut yönetmine Ghosn’un Japonya’dan  kaçtığını ve yargılanmak üzere Tokyo yetkilileri tarafından arandığını bildirdi. Buna karşılık, Japonya ile bir iade anlaşması olmayan Lübnan makamları ise Ghosn’u tutuklamadı.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.