Cenin Mülteci Kampı’nda şiddete maruz kalan Filistinliler: Bu hayat değil

Cenin’deki bir sokakta yürüyen Filistinli kız (AFP)
Cenin’deki bir sokakta yürüyen Filistinli kız (AFP)
TT

Cenin Mülteci Kampı’nda şiddete maruz kalan Filistinliler: Bu hayat değil

Cenin’deki bir sokakta yürüyen Filistinli kız (AFP)
Cenin’deki bir sokakta yürüyen Filistinli kız (AFP)

İsrail güçleri, 1967’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin’de özellikle Filistinli silahlı grupların aktif olduğu kamptaki operasyonlarını yoğunlaştırdı.
İsrail, 22 Mart’tan bu yana çoğu Cenin’den olan Filistinlilerin düzenlediği saldırılara maruz kaldı ve bu saldırılarda 19 İsrailli öldü.
İsrail ordusu, ‘terörle mücadele’ operasyonları yürüttüğünü belirterek, son zamanlarda kampa sık sık baskınlar düzenledi.
Kampta yaşayan üç çocuk annesi Ahlam Benara, AFP muhabirine son dönemde yaşadıklarını anlattı.

İsrail baskınları sonucu askerlerle Filistinliler arasında yaşanan çatışmaların genelde sabah erken saatlerde yaşandığını söyleyen Ahlam, “Sabah 7:30 ile 8:30 arasında. Tam da çocukların okula hazırlaması gereken saatte. Kalktığımızda kendimize soruyoruz: Okul bugün açılacak mı, açılmayacak mı?” dedi.
Sosyal hizmet görevlisi olan Ahlam (43), “Sekiz yaşındaki oğlum, İsrail askerlerinin kullandığı yola yakın olduğu için artık okula gitmek istemediğini söylüyor” diye ekledi.
10 yaşındaki kızı dışarıdan gelen tüm seslerden korktuğu için artık televizyonun sesini açtığını söyleyen Ahlam, küçük kızın son günlerde yatağını ıslatmaya başladığını anlattı.

Kamptaki çocuklar korkuyor
Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile, 11 Mayıs’ta Cenin’e düzenlenen bir baskını haber yaparken İsrail askerleri tarafından vurularak yaşamını yitirdi.
Ebu Akile’nin öldürüldüğü sokağın yakınında yaşayan Mecid Uveys (16), “Uyuyoruz ve çatışma sesleriyle uyanıyoruz. Bu yüzden endişeliyiz ve korkuyoruz. Çocukların okula gittiği saatlerde işgal güçleri saldırmaya başlıyor. Bu, çocukları tehlikeye atıyor ve bazıları göz yaşartıcı gaz nedeniyle yaralanıyor” şeklinde konuştu.

Kampta yaşayan sanatçı Fida Sammar ise, “Cenin’deki her evin üzücü ve acı verici bir hikayesi var. Bu hayat değil. Biz onurlu bir şekilde barış içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
Durumun korkutucu olduğunu dile getiren sanatçı, “Silah sesleriyle uyanıyoruz ve İsrail ordusuna ait zırhlı araçların kampa girmesinden korkuyoruz. Cenin’i tehdit ettiklerini söylüyorlar. Allah bizi korusun. Barış istiyoruz, bizden uzak durmalarını istiyoruz” diye ekledi.

Kamptan ayrılma planları
Cenin Mülteci Kampı’nın İsrail güçleriyle uzun bir çatışma geçmişi var.
İsrail ordusu 2002’de burayı bir aydan fazla bir süre kuşattı. Yaşanan çatışmalar sırasında 52 Filistinli ve 23 İsrail askeri öldü.
Yıllardır İsraillilerle yaşanan çatışmalarda öldürülen Filistinlilerin fotoğrafları kamptaki duvarları kaplıyor. Burada yaşayan sakinler onları ‘kahraman’ olarak görürken, İsrail ‘terörist’ olarak nitelendiriyor.
Ahlam, 2002’deki olaydan tam 20 yıl sonra aynı korkuyu hissederek, şu anda çocukları olduğu için bunun farklı bir endişe olduğunu vurguladı.
Cezayir doğumlu Ahlam, durumun çok tehlikeli olduğunu ve operasyonların durmayacağını dile getirerek, çocukları için Cenin kampından ayrılmayı düşündüğünü söyledi.
Ahlam endişeli bir şekilde, “Önümüzdeki günler zor olacak. Çocuklarımla başka bir yerde olmak isterdim. Filistinli eşim ‘Hayat bu, buna alışmalıyız’ diyor. Ama bunu yapamam. İnsanlar alışmış olabilir ama ben alışamam” ifadelerini kullandı.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.