Almanya'da radikal sağcı AfD üyelerinin mesajlaşmaları sızdı: "Savaşa hazırlanın"

WhatsApp konuşmalarında parti içi çekişmeler de dikkat çekti

AfD taraftarları, 2018'de düzenledikleri bir protestoda "Merkel gitmeli!" yazan pankartlar taşımıştı (Reuters)
AfD taraftarları, 2018'de düzenledikleri bir protestoda "Merkel gitmeli!" yazan pankartlar taşımıştı (Reuters)
TT

Almanya'da radikal sağcı AfD üyelerinin mesajlaşmaları sızdı: "Savaşa hazırlanın"

AfD taraftarları, 2018'de düzenledikleri bir protestoda "Merkel gitmeli!" yazan pankartlar taşımıştı (Reuters)
AfD taraftarları, 2018'de düzenledikleri bir protestoda "Merkel gitmeli!" yazan pankartlar taşımıştı (Reuters)

Almanya'daki radikal sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi üyelerinin yer aldığı bir WhatsApp grubundan sızan mesajlar gündem oldu.
Quasselgruppe (Laklak grubu) adlı WhatsApp grubunda, AfD partisinin 76 üyesi tarafından 2017 ile 2021 arasında gönderilen 40 bin mesaj yer alıyor.
Bu konuşmalar, geçen yaz kimliği açıklanmayan bir AfD üyesi tarafından, partiyle ilgili bir belgesel hazırlayan Hamburg merkezli radyo ve televizyon yayımcısı NDR ile Köln merkezli kamu yayın kuruluş WDR'deki gazetecilere sızdırılmıştı.
Grupta eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'le ilgili yapılan bir konuşmada "Bu vatan haini ömür boyu hapse atılmayı hak ediyor" ifadelerine yer verildi.
Ayrıca AfD üyelerinden biri, Merkel hükümetini kastederek "Eski rejim sona erdiğinde, bunun ardından gelecek acımasız savaşa karşı hazırlanılması gerek" de dedi.
Bir başka konuşmadaysa Almanya'nın "adil olmayan bir şekilde yönetildiği ve sisteme karşı tek muhalefetin AfD olduğu" savunuldu.
Federal Meclis'teki AfD liderleri Alice Weidel ve Tino Chrupulla ise partinin profilini güçlendiremedikleri ve zayıf stratejiler uyguladıkları gerekçesiyle eleştirildi.
Sızan WhatsApp konuşmalarına göre parti içinde sağ ideolojilere dair tartışmalar da yaşandı.  
AfD'li parlamenterlerden biri "Yönümüze karar vermemiz lazım. Nasyonal Sosyalist mi yoksa muhafazakar-liberal bir parti mi olmak istiyoruz?" diye sorarken, bir başkası da "Nazi olduğu kanıtlanmış kişilerin partide ve yönetim pozisyonlarında yer almasını isteyip istemediğimizi kendimize sormalıyız" ifadelerini kullandı.
Mesajlaşmalarda, partinin İslam ve göç karşıtı radikal kanatı "der Flügel"la ilgili konuşmalar da yer aldı.
Parlamenterlerden biri AfD'nin "radikal sağ kanatın fişini çok geç çektiğini" savunarak, der Flügel'ın partinin imajına zarar verdiğini söyledi.
Mart 2020'de Almanya'da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), der Flügel'ın "radikal amaçlarla hareket ettiği" gerekçesiyle takibe alındığını duyurmuştu.
Bunun üzerine AfD, Nisan 2020'de yaklaşık 7 bin kişinin yer aldığı der Flügel'ın faaliyetlerini sonlandırdığını açıklamıştı.
2013'te kurulan parti, 2017'deki federal seçimlerde yüzde 12,6 oy alarak 736 kişilik meclise 94 milletvekiliyle ilk kez giriş yapmıştı.
AfD geçen yılki federal seçimlerdeyse yüzde 10,3 oyla mecliste 81 sandalye kazanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, Zeit, Tagesschau



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.