Meta, çalışanlarının kürtaj hakkında konuşmasını yasakladı

Sosyal medya şirketi, kürtaj hakkında konuşmanın "düşmanca bir çalışma ortamı" yaratabileceğini söyledi

AP
AP
TT

Meta, çalışanlarının kürtaj hakkında konuşmasını yasakladı

AP
AP

Meta'nın, çalışanlarına Facebook'un şirket içi versiyonu olan Workplace'te kürtaj hakkında konuşamayacaklarını çünkü bunun "düşmanca bir çalışma ortamı" yaratabileceğini söylediği bildirildi.
2019'da yürürlüğe girdiği iddia edilen fakat henüz gün yüzüne çıkan bu politika, şirketin ilk olarak The Verge tarafından haberleştirilen şirket içi "Saygılı İletişim Politikası"nın bir bölümüne göre çalışanları "kürtajın doğru veya yanlış olduğu, kürtajın ulaşılabilirliği veya kürtaj hakları ve konuyla ilgili siyasi, dini ve insani görüşler hakkındaki fikirleri belirtmekten veya tartışmaktan" alıkoyuyor.
"Metamates" (Meta arkadaşları) olarak bilinen Meta çalışanlarıyla yapılan ve herkesin katıldığı bir toplantının The Verge tarafından elde edilen kaydında, Meta'nın insan kaynakları başkan yardımcısı Janelle Gale'ın kürtajın Workplace'teki çalışanlar tarafından "en bölücü ve en çok rapor edilen konu" olduğunu, "insanlar saygılı olsa bile ve kürtaj hakkındaki görüşlerinde saygılı olmaya çalışsalar bile, insanların cinsiyetleri veya dinleri ekseninde hedef alındıklarını hissetmelerine neden olabileceğini" söylediği bildirildi.
Habere göre Gale, şöyle ekledi:
"Bu, koruma altındaki grubun çizgisini hemen hemen her seferinde aşan benzersiz bir konu."
Yakın zamanda, ABD Yüksek Mahkemesi'nin kürtaj hizmeti için onlarca yıllık anayasal korumayı sona erdirebilecek ve kürtajı ABD'nin yaklaşık yarısında yasadışı hale getirecek yasalar dalgasını tetikleyebilecek bir karar çıkarmaya hazırlandığı haberleri çıkmıştı.
Meta yöneticisi Sheryl Sandberg, herkese açık Facebook sayfasında kürtajı "en temel haklarımızdan biri" diye niteledi.
Sandberg "Her kadın, nerede yaşarsa yaşasın, anne olup olmayacağına ve ne zaman anne olacağına karar vermekte özgür olmalıdır" diye yazdı.

"Bu kadın sağlığı ve eşitliği için en önemli şeylerden biri."
Fakat Meta şirket içinde farklı bir yaklaşım benimsiyordu. Meta'nın ürün müdürü Naomi Gleit'ın Workplace'te şöyle yazdığı iddia edildi:
"İşyerinde bu konuya ilişkin çok hassasiyet var ve bu da Workplace'te konuyu ele almayı zorlaştırıyor."
Gleit'ın, çalışanların kürtajı işyerinde yalnızca "özel bir ortamda (örneğin canlı, sohbet vb.) güvenilir bir iş arkadaşıyla" ve "dayanışma göstermek için 5 kişiye kadar benzer fikirli kişilerden oluşan küçük bir grupla dinleme oturumunda" tartışabileceğini söylediği bildirildi.
Bununla birlikte Gleit, çalışanların, kişisel görüşlerini paylaşmak için Meta'nın Instagram ve Facebook gibi sosyal uygulamalarını kullanabileceğini ve Meta'nın "nerede yaşadıklarına bakılmaksızın çalışanlarına ABD'de üreme sağlığı hizmetlerine erişim sunmaya devam edeceğini" söyledi.
Meta, bu haber yayına girmeden önce The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP