Google’ın çeviri gözlüğü turizmi başka bir boyuta taşıyacak

Google, simultane çeviri için gözlük geliştiriyor

Google’ın yeni gözlüğü çevirileri görüntüleyebilir (Google)
Google’ın yeni gözlüğü çevirileri görüntüleyebilir (Google)
TT

Google’ın çeviri gözlüğü turizmi başka bir boyuta taşıyacak

Google’ın yeni gözlüğü çevirileri görüntüleyebilir (Google)
Google’ın yeni gözlüğü çevirileri görüntüleyebilir (Google)

Google, kişiyle yapılan herhangi bir konuşma sırasında kullanıcının görebileceği biçimde diğer dillerden yapılan çevirileri görüntüleyebilen yeni bir gözlüğün deneme modelini tanıttı.
Şirket, çok kısa bir süre içinde dünyadaki internet kullanıcılarının, internete bağlı bir akıllı telefonun kamerasını herhangi bir şeye yönelterek istedikleri herhangi bir bilgiyi arayabileceğini söyledi. Google'ın bildirdiğine göre, herhangi bir yiyeceğin sadece bir resmi, kullanıcının yakınında bu yemeğin bulunduğu tüm iyi restoranları bulmak için yeterli olacak. En sağlıklılarının hangisi olduğunu görmek için akıllı telefon kameranızı herhangi bir mağazadaki kraker raflarına da çevirebilirsiniz.
Google, uzun vadeli vizyonunun bir parçası olarak, yazılı çevirileri otomatik olarak görüntüleyebilen akıllı gözlükler geliştiriyor. Google bu teknolojiye "metinsel simultane çeviri" adını verdi. Şarku’l Avsat’ın şirketten edindiği bilgiye göre bu gözlüklerin pil ömrünün ne kadar olduğu gibi, daha fazla teknik detayını açıklamadı. Aynı zamanda yeni gözlük, camlarının dışarıdan biraz daha büyük olmaları dışında geleneksel gözlüklere benziyor.
Gözlüğün sağladığı dijital içeriği ister doğrudan bir ekranda ister kullanıcının görüş açısında olsun, harici bir ortama entegre etme teknolojisine artırılmış gerçeklik (AR) olarak biliniyor. Apple ve Facebook gibi diğer şirketlerin de artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak akıllı gözlükler geliştirdiği biliniyor. Birkaç yıl önce Alman Bosch şirketi, gideceği yere ulaşmasına yardımcı olmak için kullanıcının gözünün önünde yön okları gösteren yeni bir gözlüğün test modelini sunmuştu.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news