Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye meselesi, Türkiye’nin Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri ve Macron’un 2019 sonunda ‘klinik bir ölüm halinde’ olarak tanımladığı ‘Ankara’nın NATO çerçevesindeki eylemleri’ nedeniyle 2019- 2020 yılları arasında, iki yıl süren gerginlik ve çekişmelerin ardından yeniden temasa geçti. Paris, Türkiye ile münhasır ekonomik bölgeler konusundaki anlaşmazlığında ve iki tarafın Libya konusundaki adımlarında Yunanistan’ın yanında yer alıyor. Bununla birlikte geçen yılın ortasından bu yana durum olumlu bir hal aldı ve iki cumhurbaşkanı arasındaki doğrudan iletişim, tüm anlaşmazlıkların çözüldüğü anlamına gelmese de yeniden başladı.
Elysee kaynaklarına göre bir saat süren telefon görüşmesi, Fransa Cumhurbaşkanı’nın girişimiyle gerçekleşti. Görüşmede Ukrayna meselesine, sonuçlarına ve İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma arayışına odaklanıldı. Bu iki ülkenin NATO’ya katılma isteklerini açıklamasının ardından iki olumsuz tepki ortaya çıktı. İlki, kendilerini Batı ittifakına bağlayan eski bir ortaklığın varlığına rağmen uzun süredir askeri tarafsızlık politikasına bağlı Stockholm ve Helsinki’nin hamlesine karşı olumsuz sonuçlar tehdidinde bulunan Rusya’dan geldi. İkincisi de söz konusu ülkelerin katılımlarına karşı ve ortak girişimlerini etkisiz hale getirmeye hazır olduğunu açıklayan Ankara’dan geldi. Herhangi bir yeni katılım, şu an 30 üyeyi içeren NATO saflarında fikir birliğini gerektiriyor.
Türkiye, geçen hafta resmen katılma başvurusunda bulunan iki ülkeyi, Ankara’nın PKK’dan ve 2016 yazındakidarbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı Gülen örgütünden teröristleri barındırmakla suçluyor. İki taraf arasındaki anlaşmazlıkları gidererek Türkiye’yi muhalefetinden vazgeçirmeye çalışan İsveçli ve Finlandiyalı heyetlerin yanı sıra Erdoğan’a karşı ABD’nin, özellikle de Avrupalı taraflar ve NATO liderliğinden gelen uluslararası baskı da yoğunlaşıyor. İlgili müttefik ülkeler arasında ise katılım başvurusunu desteklemek ve hızlandırmak üzere bir fikir birliği mevcut. Paris daha önce katılım talebini memnuniyetle karşıladı. Diğer müttefikler gibi Stockholm ve Helsinki’nin katılmaya ‘tamamen uygun’ olduğunu düşünüyordu. Ayrıca böyle bir adımın iki ülkeye yalnızca ABD- Atlantik şemsiyesi koruması sağlamakla kalmayıp, NATO tüzüğünün 5’inci maddesi sayesinde onları olası bir Rus saldırısından koruyacağı kanaatindeydi. Fransa’ya göre iki ülkenin katılımları NATO’yu güçlendirecek. Çünkü ittifakı Finlandiya ile Rusya arasındaki 1340 km’lik ortak sınır boyunca var edecek. NATO’nun kendisine katılmak isteyen ve Moskova’nın ek bir tehdit olarak gördüğü Avrupa ülkelerine yönelik ‘açık kapı’ politikası izlediği biliniyor.
Fransa Cumhurbaşkanı, Erdoğan ile telefon görüşmesi sonrasında ‘bu iki ülkenin demokratik bir süreçten kaynaklanan egemen seçimine saygı duyulması’ gerektiğini söyledi. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşına atıfta bulunan Macron, iki ülkenin NATO’ya katılma adımının güvenlik ortamlarındaki bir değişikliğe yanıt olarak geldiğini belirtti. Elysee kaynakları, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın tepkisine karşı yorum yapmadı. Fransız çevreler, Erdoğan’ın muhalefetinden vazgeçmesi karşılığında ‘bedel’ ve ‘garantiler’ istediğini öne sürdü. Söz konusu çevreler, Ankara’nın detaylandırmadığı bu garantilerin ise PKK mensuplarıyla ilişkileri hususunda iki ülkeden talep ettiği tedbirlerle ya da İsveç’ten silah talebi konusuyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ABD’ye yönelik talepleri de içerdiğini dile getirdi. ABD ve Avrupa arabuluculuğuna ek olarak Ankara ile ilgili başkentler arasında doğrudan görüşmeler gerçekleşirken Macron ise Türkiye vetodan vazgeçene kadar ‘hızlı bir çözüm’ bulmak için görüşmelerin devam etmesini istediğini söyledi.
Madrid gelecek ayın sonunda bir NATO zirvesine ev sahipliği yapacak. Müttefikler, zirvenin NATO’nun 32 üyeyi kapsayacak şekilde genişletilmesi yolunda iki Baltık devletinin katılımını duyurmak için bir fırsat olmasını arzu ediyor. Bununla birlikte ikili görüşmede, Ukrayna’daki savaşın gidişatına da odaklanırken ateşkese ulaşmak ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı göstermek için pozisyonları koordine etme ihtiyacına dikkat çekildi. Ankara gibi Paris de ateşkes için gerekli koşulların aranmasında rol oynamaya çalışırken Ukraynalı yetkililer, savaşın sona ermesini kolaylaştırmak için Rusya’ya ‘tavizler verme’ konusunda kendilerine yapılan baskılara dikkat çekiyor. Ukrayna, bu ayın 30 ve 31’inde Brüksel’de yapılacak zirvede Avrupalı liderlerin gündeminde olacak.
Diğer yandan Elysee’den yapılan açıklamaya göre iki lider, Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde ‘mümkün olan farklı yollarla’ Ukrayna’dan tahıl ihracatını kolaylaştırmanın yollarını ele aldı. Fransa haftalardır ‘Ukrayna ve Rusya’dan buğday ihracatının savaş nedeniyle dondurulması halinde’ savaşın en az 400 milyon insanı etkileyecek bir kıtlığa yol açabileceği konusunda uyarı yapıyor. Paris, özellikle Afrika ülkeleri olmak üzere üçüncü dünya ülkelerine, halklarını desteklemek için gerekli buğdayı elde etmelerini sağlamak amacıyla ‘Farm (çiftlik)’ girişimini başlattı. Elysee, Macron’un ilgili uluslararası taraflarla temaslarını sürdüreceğini belirtti. Öneriler arasında Ukrayna’nın Karadeniz’de kuşatma altındaki Odessa Limanı’ndan bir deniz koridoru kurulması ve bunda Türkiye’nin önemli bir rol oynaması da yer alıyor. Ancak böyle bir durumun geçerli olabilmesi için Rus tarafının kabulü gerekiyor. Türkiye, Suriye topraklarında 30 km derinlikte kesintisiz bir şerit oluşturmak için Suriye’nin doğu ve kuzeyinde yeni askeri operasyonlar düzenlerse Paris ve Ankara arasındaki yenilenen ilişkinin yeniden ve hızlı bir şekilde gerginleşebileceği iddia ediliyor.
Macron, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı konusunda devrede
Macron, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı konusunda devrede
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة