Türkiye, SDG'ye karşı operasyon hazırlıklarını tamamladı

Halep kırsalındaki Ay el-Arab ve Münbiç böleglerine takviyeler yapıldı.

Suriyeli muhalif bir liderin arabası, Halep’in kuzeyindeki Cerablus kenti yakınlarında füze ile hedef alındı. (Şarku’l Avsat)
Suriyeli muhalif bir liderin arabası, Halep’in kuzeyindeki Cerablus kenti yakınlarında füze ile hedef alındı. (Şarku’l Avsat)
TT

Türkiye, SDG'ye karşı operasyon hazırlıklarını tamamladı

Suriyeli muhalif bir liderin arabası, Halep’in kuzeyindeki Cerablus kenti yakınlarında füze ile hedef alındı. (Şarku’l Avsat)
Suriyeli muhalif bir liderin arabası, Halep’in kuzeyindeki Cerablus kenti yakınlarında füze ile hedef alındı. (Şarku’l Avsat)

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), Halep’in kuzeyindeki Ayn el-Arab (Kobani) ve Münbiç şehrine savaşçı ve askeri araç takviyeleri göndermeye devam ediyor. Muhalif grupların liderleri, Türk kuvvetlerinin Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı askeri operasyon başlatmak için hazırlıklarını tamamladığını öne sürdü. Suriye’nin kuzeyinde tansiyon artarken iki taraf arasındaki karşılıklı bombardımanlar da sürüyor. Saldırılar iki tarafta da kayıplara yol açtı.
Halep vilayetindeki aktivistler açıklamalarında şu iddialarda bulundular:
“56 tank, 11 roketatar ve lojistik teçhizat yüklü onlarca askeri tırdan oluşan bir Türk askeri konvoyu, Halep’in kuzeyindeki Münbiç bölgesine doğru Suriye topraklarına girdi. Suriye Millî Ordusu gruplarından oluşan büyük bir askeri konvoy da Halep’in kuzeyindeki Münbiç ve Ayn el-Arab eksenlerine ulaştı.” 
Yapılan açıklamalara göre takviyede, SDG’ye karşı askeri harekatın başlamasına hazırlık olarak onlarca zırhlı askeri araç ile ağır ve orta makineli tüfekler yer aldı. Askeri birliklerin gelişi, bir yanda SDG ile Halep’in kuzey kırsalında konuşlanan Türk güçleri arasındaki karşılıklı kara bombardımanıyla aynı zamana denk geldi. Türkiye’nin hedefleri arasında Halep’in kuzeyindeki Afrin’in güney kırsalında bulunan Tel Rıfat yakınlarındaki bölgelerde, Suganka, Kantari, Samuka, Hasacak ve Dam eş-Şehba köylerinde SDG’ye ait askeri bölgeler var. Söz konusuoperasyon, Türk askeri noktalarına ve Ankara’ya sadık Suriyeli muhalif gruplara ait alanlara yönelik saldırılara yanıt olarak geldi.  
Halep kırsalındaki el-Bab şehrinden aktivist Ahmed Şahabi şunları aktardı:
“Bir yanda Suriye muhalif gruplar ve Türk güçleri, diğer yanda SDG arasındaki mevcut askeri gerilim ile Münbiç, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab bölgelerindeki temas hatlarındaki keşif uçuşları,  SDG’ye karşı Türk askeri operasyonunun yakınlığını gösteriyor. Bu durum, 27 Mayıs’ta Ayn el-Arab’daki operasyona karşı düzenlenen protestodan sonra, bir yanda halk ile diğer yanda SDG liderleri ve Kürt siyasi isimler arasında Halep’in kuzeyindeki Ayn el-Arab şehrinde yaşanan güvenlik gerginliğiyle aynı zamana denk geldi. Protestolar sırasında çok sayıda eylemci PKK bayrakları ve Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını kaldırmıştı.” 
Ankara destekli Suriye Millî Ordusu’ndan bir lider de şu açıklamada bulundu:
“Suriyeli muhalif gruplara bağlı tüm askeri kuvvetler ve Türk güçleri, operasyon hazırlıklarını tamamlamaları sonrasında SDG’ye karşı askeri harekata başlamaya hazır hale geldiler.  Kuvvetler, SDG tarafından kontrol edilen üç bölge, yani Ayn el-Arap bölgesi, Tel Rıfat bölgesi ve Münbiç bölgesi çevresine konuşlandı. Bu alanlar, Halep’in kuzeyinde Türk ve Milli Ordu etkisi altındaki yerleşim bölgelerindeki güvenli nüfusu tehdit eden bir tehlike kaynağı olarak değerlendiriliyor. Özellikle SDG’nin son dönemde Afrin, Cerablus, Mare ve diğer bölgelerde roketatar ve güdümlü füzelerle bombardımanlar arttı. Bu saldırılarda hastaneler ve muhalif mevziiler hedef alındı.”
Suriye’nin kuzeybatısındaki çatışmasızlık alanları, Halep’ten başlayarak Lazkiye kırsalındaki cephelere kadarki temas hatları boyunca silahlı Suriyeli muhalif gruplar ile rejim güçleri arasında yoğun ve karşılıklı bombardımana sahne oldu.
Muhalif gruplardan bir lider duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Rejim güçleri ve İranlı milisler, İdlib’in güney kırsalındaki Zaviya Dağı bölgesinde el-Fatira, Kafr Uveyd, Sufuhon, Kansafra, Bennin ve Felifel köy ve kasabalarını, Lazkiye vilayetinin kuzeyindeki Kürt Dağı ve Türkmen Dağı eksenlerini, Hama’nın batı kırsalındaki el-Gab Ovası köylerini ağır topçu ve roketatarlarla bombaladılar. Herhangi bir can kaybı bildirilmedi. Bu durum, muhalif Feth’ul Mubin Operasyon Odası’nı, rejim güçlerinin ve İranlı milislerin İdlib’in güneyindeki Kafr Rumah kasabasındaki mevziilerini bir dizi ağır top mermisi ve füzeyle hedef almaya sevk etti. 46. Alayın Halep’in batı kırsalında hedef alınmasıyla eş zamanlı olarak Rus savaş ve keşif uçakları da herhangi bir hava saldırısı gerçekleştirmeksizin yoğun uçuşlar yaptı.”



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.