Güney Kore'deki mezarlıklar Kim Jong-un ailesinin karmaşık tarihini anlatıyor

Kim'in babaannesinin adını gösteren mezar taşı (AFP)
Kim'in babaannesinin adını gösteren mezar taşı (AFP)
TT

Güney Kore'deki mezarlıklar Kim Jong-un ailesinin karmaşık tarihini anlatıyor

Kim'in babaannesinin adını gösteren mezar taşı (AFP)
Kim'in babaannesinin adını gösteren mezar taşı (AFP)

Güney Kore'nin Jeju Adası'nda yabani otların içinde bulunan mezarlık, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un aile tarihine tanıklık ediyor.
Kuzey Kore liderinin annesi Ko Yong-Hui’nin atalarının aile mezarları turistik Juju adasının gizli bir köşesinde bulunuyor. Kim Jong Un, babası Kim Jong-Il ve büyükbabası Kim Il Sung'dan sonra Kim hanedanının Kuzey Kore'yi yöneten üçüncü lideri.
Kuzey Koreli yetkililer, yarımadanın kuzeyindeki aynı adı taşıyan kutsal dağ ile ailenin biyografisini "Paektu hanedanı" olarak adlandırıyor. Bu mirasın arkasında, Jong-un'un 1952'de Osaka'da doğan annesinin, 1929'da Kore Yarımadası bir Japon kolonisiyken Japonya'ya göç eden Jeju ebeveynlerinin konuşulmayan kaderi gizli.
Bazı uzmanlar,  Kim Jong Un'un 2011'de iktidara gelmesiyle annesinin geçmişi ve kökenleri konusunu gündeme getirdi, ancak Pyongyang yetkilileri konuyu doğrulamadı.
Özel Sejong Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Cheong Seong-chang, yetkililerin, Kim'in yönetiminin meşruiyetini baltalamaktan korktuğu için bu bilgiyi doğrulamaktan korktuklarını söyledi.  İktidardaki Kim hanedanı, meşruiyetini Kim Il-sung'un 1945'te Japonları yarımadadan sürmesinden alıyor. Seong-chang, “Ortak Kore-Japon mirası, Kuzey Kore liderliği efsanesiyle çelişiyor” diyerek, Kuzey Koreli diktatörün ailesinin Japonya ile bağlarını alenen kabul etmesinin zorluğuna atıfta bulundu.
Kim'in annesi Osaka'da büyüdü. Ailesi 1960 yılında Pyongyang tarafından uygulanan Kuzey Kore aile yerleştirme programına katıldı. Tokyo merkezli gazeteci ve romancı Park Chul-hyun, programın Japonya'da ikamet eden Korelileri "Güney Kore'ye karşı üstünlük" sağlamak için bir kampanyanın parçası olarak Kuzey Kore'ye dönmeye çağırdığını söyledi. Chul-hyun, Kuzey Kore'nin Japon Korelileri "stratejik bir savaş alanı" olarak gördüğü ve yaklaşık 100 bin Kore kökenliyi "sosyalist cennete" gitmeye ikna etmeyi başardığını bildirdi.
Ko’nun ailesi, en büyük kızları hükümdarın oğlu ve potansiyel varisi Kim Jong Il'in dikkatini çekene kadar Kuzey Kore'de normal bir hayat yaşadı. Uzmanlara göre 1975'te dansçı olan Ko ile evlenen Jong-il’in  üç çocuğu oldu ve 2004 yılında hayatını kaybetti.
Washington'daki Stimson Center'daki Kuzey Kore Programında araştırma görevlisi olan Rachel Minyoung Lee, resmi medyanın Ko Yong Hui’den bahsetmediğini belirterek, “Resmi medya, Kim'in Paektu hanedanlığının meşru varisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor ve aile köklerine değinmiyor” şeklinde konuştu.
Güney Kore basını bu mezarları 2014 yılında keşfetti. Bu, Kuzey Kore hükümdarının anne soyunun ilk kanıtı. O dönem Kim’in Kuzey Kore’de ölen ve gömülen anne tarafından dedesi Ko Kyung taek’in mezarında “boş mezar” yazıyordu.
1913’e doğan ve 1929’da Japonya’dan arılan Taek 1999 yılında öldü. Mezarda ailenin ölüleri onurlandıran ritüelleri uygulamasına izin vermek amacıyla levha yerleştiriliyor. Bu levha, geçtiğimiz Nisan ayında  AFP’de çalışan  gazetecilerinin mezarı ziyaret etmesiyle kaldırıldı.
Chosun Ilbo gazetesine göre, Kim Jong Un'un uzaktan bir akrabası, medyanın resme olan ilgisi ve vandalizm korkusu nedeniyle levhayı kaldırdı.



Paris'te bir hahama sandalye ile vuran Filistinli tutuklandı

Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Paris'te bir hahama sandalye ile vuran Filistinli tutuklandı

Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Paris polisi, dün bir hahama sandalyesiyle saldırarak Yahudi cemaatinin ve hükümetin öfkesini çeken bir Filistinliyi gözaltına aldı.

Bir polis kaynağı AFP’ye, tutuklunun Neuilly-sur-Seine'deki bir kafenin terasında oturan Haham Eli Lemel'e sandalye fırlatarak saldırdığını ve yüzüne vurduğunu söyledi.

Davaya aşina bir kaynak, onun Almanya'da yasadışı olarak yaşayan bir Filistinli ve eyaletinde seyahat etmesine izin veren bir belgeye sahip olduğunu söyledi.

Elinde bulunan Almanca kimlik belgelerine göre 28 yaşındaki fail Refah doğumlu. Savcılık, ağırlaştırılmış saldırı soruşturması açtığını vurguladı. 

Alninden yaralanan haham, geçen hafta Fransa'nın kuzeybatısındaki Deauville'de de benzer bir olay yaşadığını söyledi. Fransız televizyonuna yaptığı açıklamada, “Sanki... görünüşümüz nedeniyle sınıflandırılıyoruz, bu çok üzücü” dedi. Haham, başında kipa takıyordu ve uzun gri sakalı vardı.

Lemille, dün Paris'in banliyösünde bir kafede otururken kafasına bir sandalye ile vurulduğunu açıkladı. "Kendimi yerde buldum ve hemen kan aktığını hissettim." Dedi.

Olaydan şaşkına döndüğünü ve emin olmadığını, ilk başta bir pencereden veya bir binanın çatısından bir şeyin düştüğünü düşündüğünü, sonra saldırıya uğradığını fark ettiğini söyledi.

Başbakan François Bayrou, "Açıkça bir saldırıydı, çünkü kurbanın fiziksel görünümü... birinin öfkesini, nefretini ve saldırganlığını uyandırdı" ifadesini kullandı.

Başbakan, "toplumun durumunun kamusal tartışmanın radikalleşmesine yol açmasından" duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Fransa Yahudi Kurumları Temsilci Konseyi (CRIF), X platformunda "anti-Semitik saldırıyı en güçlü şekilde" kınadı. Konsey Başkanı Elie Corchia, "Din karşıtı eylemlere karşı sıfır tolerans olmalı" dedi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Paris'teki Holokost anıtı, üç sinagog ve bir restoranın mayıs ayı sonunda yeşil renge boyanması, İsrail'de öfkeye, Avrupa'nın en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapan Fransa'da ise sert kınamalara yol açtı.