İslamabad ve Pakistan Talibanı süresiz ateşkeste anlaştı

Barış anlaşmalarının uzlaşı atmosferinde sürdürülmesi için İslamabad ve Pakistan Talibanı arasında süresiz ateşkes yapıldı.

14 Mart 2022’de Pakistan-Afganistan sınırında Pakistan’ın Kuetta banliyösündeki bekleyen bedevi vatandaşlar Afganistan’a geçmeyi bekliyorlar (EPA)
14 Mart 2022’de Pakistan-Afganistan sınırında Pakistan’ın Kuetta banliyösündeki bekleyen bedevi vatandaşlar Afganistan’a geçmeyi bekliyorlar (EPA)
TT

İslamabad ve Pakistan Talibanı süresiz ateşkeste anlaştı

14 Mart 2022’de Pakistan-Afganistan sınırında Pakistan’ın Kuetta banliyösündeki bekleyen bedevi vatandaşlar Afganistan’a geçmeyi bekliyorlar (EPA)
14 Mart 2022’de Pakistan-Afganistan sınırında Pakistan’ın Kuetta banliyösündeki bekleyen bedevi vatandaşlar Afganistan’a geçmeyi bekliyorlar (EPA)

Pakistanlı yetkililer, İslamabad hükümeti ile Pakistan Taliban Hareketi (Tehrik-i-Taliban Pakistan -TTP) arasındaki görüşmelerin uzlaşı atmosferinde devam etmesi için iki taraf arasındaki ateşkesin süresiz olarak uzatıldığını bildirdi. Süresiz ateşkes anlaşmasına, Afganistan’ın başkenti Kabil’de iki taraf arasındaki üçüncü tur görüşmelerde varıldı.
İki taraf, Pakistan-Afganistan sınırındaki Pakistan’ın kabile bölgelerinde 20 yıldan uzun süredir devam eden çatışma konusunda nihai bir çözüme ulaşmak için görüşmeleri sürdürme konusunda anlaşmaya vardı.
İki taraf pazartesi akşamı Taliban Başbakanı Molla Muhammed Hasan Ahund’un ofisinde yaptığı ayrı ayrı görüşmelerden sonra anlaşmaya varıldı. Basında çıkan haberler, Taliban liderinin, görüşmelerin barış ve uzlaşı atmosferinde devam etmesi için iki tarafı ateşkesi süresiz olarak uzatmaya ikna ettiğini aktardı.
Pakistanlı bir yetkili, TTP’nin kabile bölgelerinde eski İngiliz dönemine ait yasayı ve yönetim sistemini geri getirme talebinin kabul edilmeyeceğini çünkü eski sistemin yeniden canlandırılmasının Pakistan Anayasası’nın iptali anlamına geleceğini, bunun da söz konusu olmadığını ifade etti. Ayrıca TTP’nin, Pakistan ordu güçlerinin Afganistan-Pakistan sınırlarından çekilmesi yönündeki ikinci talebi de kabul edilmedi. Yetkililer ordu güçlerinin bölgedeki varlığının istikrar kaynağı olduğunu söyledi.
Pakistan hükümetinin TTP’nin taleplerinden hangilerini kabul edip etmediği bilinmiyor. İki taraftan hiçbiri açıklama yapmasa da taraflara yakın kaynaklar, ateşkesin süresiz olarak uzatılması konusunda anlaşmaya varıldığını doğruladı. Bu ise, TTP’nin Pakistan güvenlik güçlerine yönelik saldırılarının biteceği anlamına geliyor. Pakistan ordusunun kabile bölgelerindeki askeri operasyonlarını durdurup durdurmayacağı ise bilinmiyor. Afganistan-Pakistan sınırında TTP dışında aktif olan başka silahlı gruplar da bulunuyor.
Ayrıca İslamabad hükümetinin, TTP’nin kabile bölgelerinde faaliyet göstermeyi sürdürmesine izin verip vermeyeceği meselesi de netlik kazanmış değil. Çünkü TTP, Afganistan sınırındaki bölgelerde insan kaçırma ve haraç kesme gibi çeşitli suçlara çokça karışan bir silahlı örgüt.
Pakistan hükümeti daha önceki bir açıklamasında, varlık ve faaliyetlerini sürdürebilmek için TTP’nin, Pakistan kanunlarını ve hukuk kurumlarını kabul etmesi gerektiğini belirtmişti.
TTP’nin bu bağlamda görüşmelerde hükümet yetkililerine herhangi bir garanti verip vermediği bilinmiyor. Fakat uzmanlar, ateşkesin Pakistan’a barış dönemi getirebileceği görüşünde.



“Kibir ve doğuştan gelen körlük”... Bağımsız soruşturma 7 Ekim'deki başarısızlıklardan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

“Kibir ve doğuştan gelen körlük”... Bağımsız soruşturma 7 Ekim'deki başarısızlıklardan Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Bağımsız bir soruşturma komisyonu tarafından hazırlanan ağır bir raporda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ciddi şekilde suçlandı. Komisyon, Netanyahu'nun İsrail'in ulusal güvenlik karar alma sürecini baltalamaktan birinci derecede sorumlu olduğu ve bunun da 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından başlatılan saldırıya yanıt verilememesine yol açtığı sonucuna vardı.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre, salı günü yayınlanan raporda, Netanyahu yönetimindeki İsrail'in siyasi liderliğinin, siyasi ve askeri aygıtlar arasında derin bir bölünmeye neden olduğu ve ülkeyi ani ve yıkıcı bir saldırıya karşı hazırlıksız bıraktığı kaydedildi.

Netanyahu'nun resmi bir soruşturma komitesi kurmayı reddetmesinin ardından bu yaz kurulan komite, Netanyahu hükümetinin İsrail Ordusu ve Şin Bet gibi güvenlik servisleriyle birlikte İsrail vatandaşlarını korumak olan temel görevinde başarısız olduğunu doğruladı.

Aralarında eski güvenlik yetkilileri ve siyasetçilerin de bulunduğu 120 kadar tanıkla yapılan görüşmeler de dahil olmak üzere kapsamlı araştırmalar yürüten komite üyeleri, başbakanın güvenlikle ilgili karar alma mekanizmasının hükümet içinde merkezileştirilmesine katkıda bulunduğunu, bunun da güvenlik tehditleri hakkında ciddi müzakereler yapılmasını engellediğini teyit etti.

Raporda, Netanyahu hükümetinin Hamas'ı desteklemeye devam etmesine yardımcı olan faktörler arasında “kibir ve doğuştan gelen körlük” olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca Netanyahu'nun kabinesindeki bakanlar da eleştirilerek, 7 Ekim'deki büyük güvenlik başarısızlığına yol açan hükümet sisteminin çöküşünden sorumlu olarak nitelendirildiler.

Raporun temel eleştirilerinden biri de İsrail ordusunun Gazze sınırındaki varlığının azaltılarak askerlerin yeterli destek ve koordinasyondan yoksun bırakılmasıydı. Komite, saldırı planları önceden bilinmesine rağmen ordunun Hamas'ın geniş çaplı işgaline karşı tamamen hazırlıksız olduğunu kaydetti.

Raporda ayrıca, ordunun yaklaşan tehditlere karşı hazırlıklarının azaltılmasında ve doğrudan tehditlerle başa çıkmada başarısız olduğu kanıtlanan “küçük ve akıllı ordu” stratejisinin benimsenmesinde rol oynayan önceki güvenlik hizmetleri başkanları da sert bir şekilde eleştirildi.