Azovstal çelik fabrikasının yöneticisi: "Ukrayna'nın zaferi için işçiler, askerler kadar önemli"

Yuri Rizhenhov, Rusya'nın çelik ihracatına yaptırım uygulanmasını da talep etti

Rus ordusunun saldırısının ardından fabrikada yangın çıkmış ve büyük hasar oluşmuştu (Reuters)
Rus ordusunun saldırısının ardından fabrikada yangın çıkmış ve büyük hasar oluşmuştu (Reuters)
TT

Azovstal çelik fabrikasının yöneticisi: "Ukrayna'nın zaferi için işçiler, askerler kadar önemli"

Rus ordusunun saldırısının ardından fabrikada yangın çıkmış ve büyük hasar oluşmuştu (Reuters)
Rus ordusunun saldırısının ardından fabrikada yangın çıkmış ve büyük hasar oluşmuştu (Reuters)

Ukrayna'nın Mariupol kentinde Rus ordusunun saldırısıyla akıllara kazınan Azovstal çelik fabrikasının CEO'su "Çelik fabrikalarında çalışanlar, Ukrayna'nın zaferi için askerler kadar önemli" dedi.
Azovstal fabrikasının bağlı olduğu Metinvest şirketinin CEO'su Yuri Rizhenhov, Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'da dün yayımlanan röportajında şu ifadeleri kullandı:
"Savaş çalışmaları sadece orduya tedarik ettiklerinizle değil, ekonominin nasıl işlediğiyle de alakalıdır. Ekonomi ne kadar iyi işlerse, ülke savaşta o kadar iyi mücadele eder. Bizim görüşümüze ve benim şahsi kanaatime göre çelik fabrikalarımızda şu anda çalışanlar, Ukrayna'nın zaferi için cephedeki askerler kadar önemli."
Metinvest, Ukrayna ekonomisinin işlemesini sağlayan önemli şirketler arasında yer aldığı gibi orduya haftada 1500 kurşun geçirmez yelek üretimi için çelik göndererek, drone, gece görüşü gözlüğü ve kask üreterek doğrudan savaştaki mücadeleye de katkı sağlıyor.
Şirket, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin kasımda Kremlin'in ülkede bir darbe düzenlemeyi planladığını, bunda Metinvestin en büyük hissedarı konumundaki iş insanı Rinet Ahmetov'un da yer aldığını öne sürmesiyle de gündeme gelmişti.
Ukrayna'nın en zengin iş insanlarından biri olan Ahmetov ise iddiaları yalanlamıştı.
Rizhenhov da söyleşisinde Ahmetov'la ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
Hem Ahmetov'la hem de Kiev hükümetiyle düzenli şekilde irtibat kurduğunu söyleyen Rizhenhov, "Ukrayna'nın zaferi için tek bir ekip olarak çalışıyoruz" dedi.
10 Nisan'da Rus ordusu Azovstal fabrikasının etrafını kuşatmıştı. Kremlin'e bağlı güçlerle fabrikaya sığınan Ukraynalı direnişçiler arasında ağır çatışmalar yaşanmıştı.
16 Mayıs'ta Ukraynalı direnişçilerin teslim olmasıyla Mariupol'deki son nokta da Rusya'nın kontrolüne geçmişti. Rusya Savunma Bakanlığı'na göre toplamda 2 bin 439 Ukraynalı asker teslim olmuştu. Can kaybı tam olarak bilinmezken, yüzlerce kişinin yaralandığı ve hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Savaştan önce 35 bin işçinin çalıştığı Azovstal'de yıllık 9,5 milyon ton çelik üretiliyordu. Bu rakam, Metinvest'in toplam üretiminin yaklaşık üçte ikisine denk geliyor.
Fabrikanın tüm işlemlerinin durdurulduğunu belirten Rizhenhov, Metinvest'in şehri terk eden işgücünün yarısından çoğuna geçici olarak gıda ve barınma yardımı yaptığını söyledi.
Rizhenhov, ülkenin güneydoğusundaki Zaporijya şehrindeyse yetişkinlere ve çocuklara hem tıbbi hem psikolojik destek sağlanması için bir "insani yardım ağı" kurulduğunu belirtti.
CEO, Zaporijya ve Kamyanske'deki maden eritme ocaklarının yüzde 50 ila 60 kapasiteyle çalışmayı sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.
Rizhenhov, savaş nedeniyle Ukrayna'da yaşanan lojistik sorunların birçok işkolunu ciddi şekilde etkilediğini ve ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmanın epey zor olacağını söylerken, Rusya'nın çelik ihracatına yaptırım uygulanması çağrısında da bulundu.
Independent Türkçe, Guardian, The Moscow Times



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.