Hükumetin Ukrayna'ya zırhlı tank gönderme planına Yunan muhalefetinden tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hükumetin Ukrayna'ya zırhlı tank gönderme planına Yunan muhalefetinden tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan'ın Ukrayna'ya zırhlı tank gönderme planı Atina'da muhalefetin tepkisini çekti.
Yunanistan Hükûmet Sözcüsü Yannis İkonomu, haftalık olağan basın toplantısında, Yunanistan'a ait "BMP1" tipi zırhlı tanklar Ukrayna'ya gönderilmeden önce bunların yerini alacak "Marder" tipi zırhlı araçların Almanya'dan temin edileceğini belirtti.
Yunan Devlet Ajansı AMNA'nın haberine göre, ana muhalefet partisi SYRIZA'nın milli savunma politikalarından sorumlu milletvekilleri Theodoris Dritsas ve Yorgos Çipras, yaptıkları ortak açıklamada, hükûmetin Ukrayna'ya "BMP1" tipi zırhlı tank gönderme kararını eleştirdi.
Marder tipi zırhlı araçların bakım, yedek parça temini ve kullanacak personelin eğitimi açısından gereksinimleri olacağına işaret edilen açıklamada, bunların giderilmesi için en az birkaç aylık süreye ihtiyaç duyulacağı vurgulandı.
Açıklamada, "Ya bizim 'BMP1'lerimizi Ukrayna'ya savaş bittikten sonra gönderecekler ya da 'BMP1'leri Alman araçları gelmeden önce Doğu Ege'deki adaların savunmasını son derece tehlikeli bir dönemde zayıflatarak vermeyi planlıyorlar" ifadesine yer verildi.
Hükumetin; halkı ve meclisi Ukrayna'ya silah yardımı konusunda bilgilendirmemekle suçlandığı açıklamada, "Marder'lar madem daha modern, neden Almanya direkt Ukrayna'ya göndermiyor?" ifadesi kullanıldı.

Muhalefet hükûmetten açıklama istiyor
Muhalefetteki Yunanistan Komünist Partisi KKE'den yapılan açıklamada da Yunanistan'ın zırhlı araç göndererek Ukrayna savaşına tehlikeli bir şekilde dahil olacağı eleştirisinde bulunuldu.
Hükûmetten ve Savunma Bakanlığından kararın içeriğine ilişkin açıklama talep edilirken "Bu konu, Alman Şansölyesi Olaf Scholz'un Yunanistan-Almanya anlaşmasını duyurmasıyla ortaya çıktı. Miçotakis ise aksine kendi basın açıklamasında bunu sakladı" ifadesine yer verildi.
Muhalefetteki Mera25 Partisi de yaptığı açıklamada, iktidarı bu kararı kimseye danışmadan gizlice vermekle suçladı. Mera25, "son derece tehlikeli ve kabul edilemez" olarak nitelendirdiği bu karar hakkında hükûmet ve ilgili bakanlardan açıklama istedi.

Anlaşmayı Scholz duyurmuştu
Almanya Başbakanı Scholz, 31 Mayıs'ta Brüksel'de düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında, Ukrayna'ya silah desteği vermeye devam edeceklerini söylemişti. Scholz, stoklarındaki Sovyet dönemine ait silah ve teçhizaı Ukrayna'ya verecek ülkelere, değişim sistemiyle silah ve teçhizat vermeyi sürdüreceklerini ifade etmişti.
Bu konuda Çekya ile somut anlaşma yaptıklarını anımsatan Scholz, bu teçhizata sahip Yunanistan ile de anlaşmayı hedeflediklerini söylemişti.
Scholz, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bunu görüştüğünü ifade ederek "Biz de onlara zırhlı tank sağlayacağız. Bu, şimdi Savunma Bakanlığında konuşulacak ve hızlı bir şekilde uygulanacak" diye konuşmuştu.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.