İslam İşbirliği Teşkilatı: Dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ı İİT coğrafyası içinde

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, proaktif arabuluculuğun önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
TT

İslam İşbirliği Teşkilatı: Dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ı İİT coğrafyası içinde

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, ülkesinin İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) rolünü desteklediğini ve bölgedeki krizleri arabuluculuk yoluyla çözmek için bölgesel ve uluslararası ortaklarla çabaları yoğunlaştırdığını söyledi.
Hureyci, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Cidde’de düzenlenen, ‘Deneyimler ve Beklentiler’ konulu 4. İİT Arabuluculuk Konferansı’nda açılış konuşması yaptı.
Bakan Yardımcısı, “Krizlerin büyük bir kısmının İslam ülkelerinde meydana geldiğini kabul etmeliyiz. Bu nedenle, çözümler bulma konusunda proaktif olmalıyız” dedi.
Proaktif arabuluculuğun önemine dikkat çeken Hureyci, Suudi Arabistan’ın ilkelerinin coğrafi konumu aracılığıyla uluslararası güvenlik, istikrar ve barışı yaymaya dayandığını dile getirdi.
Hureyci, Suudi Arabistan’ın kuruluşundan bu yana uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla çeşitli kıtalardaki ihtilafların çözümü için her türlü desteği ve arabuluculuğu sağladığını söyledi.
Bakan Yardımcısı, Riyad’ın Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu aracılığıyla birçok krizin çözülmesine katkıda bulunduğunu belirtti.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ise, arabuluculuk konusunun büyük önem taşıdığını vurgulayarak, konferansın dünyanın çatışmaları çözmek için arabuluculuk, diyalog ve müzakerelere şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemde yapıldığına dikkat çekti.
İİT Genel Sekreteri, dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ının örgütün coğrafyası içinde yer aldığını vurgulayarak, bu çatışmalar nedeniyle halkların birçok acı deneyime maruz kaldığına ve bu ülkelerdeki kalkınmanın gerilediğine dikkat çekti.
Taha şu ifadelerle konuşmasına devam etti:
“İİT tüzüğü, örgütün amaç ve ilkelerinde, dünyada barış, güvenlik ve genel uyumu sağlamak için devletler arasındaki ilişkilerin adalet, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk temelinde güçlendirilmesinin teyit edilmesini şart koşar. Tüzük, üye devletlerin iyi niyet, müzakere, soruşturma, arabuluculuk, uzlaştırma, tahkim, adli çözüm veya diğer barışçıl yollarla anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmelerini gerektirir.”
Genel Sekreter konuşmasında, İİT’nin başta Güney Filipinler, Güney Tayland, Sudan, Çad ve Afganistan olmak üzere çeşitli çatışmalarda arabuluculuk alanında elde ettiği birçok başarıyı değerlendirdi.
Taha, “Örgüt, 2006 yılında barış ve güvenliği güçlendirme, Somali ve Gine’de hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etme ve Irak’ta mezhep gerilimini sona erdirmeye yönelik uluslararası çabaları desteklemede rol oynadı” dedi.
Genel Sekreter, 21 Nisan 2019’da kiliselere ve otellere yapılan intihar saldırılarının ardından Budist rahipler tarafından Müslümanlara yönelik bazı eylemlerin ardından, İİT’nin Sri Lanka’daki Müslüman toplumun karşılaştığı gergin durumun ele alınmasında büyük rol oynadığını dile getirdi.
Taha, İİT’nin Sri Lanka hükümetinin, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yaşamını yitiren Müslümanların cesetlerini yakmak için benimsediği ayrımcı politika ve uygulamaları düzeltmek için müdahale ettiğini de belirtti.

İİT, Hint yetkililerin Hz. Muhammed’e hakaret içerikli ifadelerini kınadı
İİT, Hindistan’da iktidardaki Halk Partisi (BJP) yetkililerinin Hz. Muhammed’e hakaret içerikli ifadelerini kınadı.
İİT tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bu yapılanlar, Hindistan’da İslam’a karşı nefretin ve aşağılamanın artış göstermesinin yanı sıra Müslümanlara yönelik sistematik ayrım ve baskının bir sonucudur” ifadelerine yer verildi.
Hindistan’ın bazı bölgelerindeki eğitim kurumlarında başörtüsü takılmasının yasaklandığı ve Müslümanlara ait binaların yıkıldığına vurgu yapılan açıklamada, “Hindistan makamlarını, bu olaya ve Hazreti Peygamber’e yönelik her türlü hakarete kararlı bir biçimde karşı koymaya, Müslümanlara karşı nefret şiddet ve nefret suçlarını işleyenlerin yanı sıra bunları azmettirenleri adalete teslim etmeye çağırıyoruz” denildi.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)

Uluslararası Sergiler Bürosu, (The Bureau International des Expositions/BIE) Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ilk turda 119 oy alarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı büyük zaferini duyurdu. Duyurudan sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin ‘Expo tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir Expo versiyonu sunacaklarını’ söyledi. Veliaht Prens, Riyad’ın Expo’ya ev sahipliği yaparak elde ettiği zaferin, aynı zamanda ülkesinin öncü rolünü pekiştirdiğini vurguladı.

Riyad, Fransa'nın başkenti Paris'in batısındaki Issy-les-Moulineaux’de yapılan ilk tur oylamada İtalya'nın Roma şehrini ve Güney Kore'nin Busan şehrini büyük bir farkla geride bıraktı.

Riyad, BIE üyesi 180 ülkenin ‘her ülkeye bir oy’ ilkesi çerçevesinde yaptığı gizli e-oylamada 119 oy alarak büyük bir zafer elde etti. Suudi Arabistan, İtalya ve Güney Kore, salı günü öğleden sonra yapılan 173'üncü BİE Genel Kurulu toplantısında dosyalarını son kez sundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman, Riyad’ın zaferinin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud'u tebrik etti. Ülkesine oy veren ülkelerin yanı sıra rakip iki ülkeye de teşekkür etti.

Veliaht Prens, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkını kazanması, öncü ve önemli rolünün yanında sahip olduğu uluslararası güveni de pekiştiriyor. Bu güven, Suudi Arabistan’ı Expo'nun da aralarında bulunduğu önde gelen uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak için ideal bir destinasyon haline getiriyor.

Veliaht Prens, ülkesinin bu uluslararası fuarı en yüksek düzeyde yenilikle düzenleyerek, tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir versiyonunu sunacağını kaydetti. Ayrıca, fırsatlara en iyi şekilde yatırım yapmak ve gezegenimizin bugün karşı karşıya olduğu zorluklara çözümler sunmak amacıyla en son teknolojileri kullanacağının altını çizdi. Expo 2030’un en parlak beyinleri bir araya getiren uluslararası bir fuar olmasını sağlayacaklarını aktaran Veliaht Prens, insanlığın parlak yarınları için aktif ve olumlu bir rol oynamaya katkıda bulunmakta kararlı olduklarını bir kez daha vurguladı.

Veliaht Prens, sözlerini şöyle sürdürdü:

Expo 2030'a ev sahipliği yapmamız, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu hedeflerinin ve planlarının doruğa ulaştığı yılla aynı zamana denk gelecek. Bu sebeple fuar, bu eşi ve benzeri görülmemiş dönüşüm yolculuğundan çıkarılan dersleri dünyayla paylaşmak için harika bir fırsat olacak.

Veliaht Prens, fuarın ‘Değişim Çağı: Birlikte Geleceğe Bakıyoruz’ üst başlığı ve ‘daha iyi bir yarın, iklim eylemi, herkes için refah ve tüm imkanlardan yararlanmak’ alt başlıklarına ulaşmak için aracı olacağını kaydetti. Ayrıca, katılımcı ülkelerin dosyasında yer alan taahhütlerini yerine getirmek amacıyla Riyad'ın Expo 2030'da dünyayı kucaklamaya hazır olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan Expo 2030’un Riyad'da gerçekleştirilmesi için adaylığını açıkladığında çalışma, Veliaht Prens'ten büyük ve doğrudan bir destek aldı. Suudi Arabistan, 29 Ekim 2021 tarihinde bu konuyla ilgili BIE’ye resmi talepte bulunduğunu duyurdu.

Paris’teki uzun günün detayları

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma teklifini sunduğu konuşmasında, Riyad’ın İtalya’nın başkenti Roma ve Güney Kore’nin Busan şehri ile rekabet ettiği yarışın kazananı olacağını söylediğinde yanılmıyordu. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, 7 yıl sonra gerçekleşecek Expo 2030’a ev sahipliği yapma hakkını kazandı. Prens Faysal bin Ferhan, dün öğleden sonra BIE Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 130 ülkenin Riyad'ın adaylığını desteklediğini açıkladı.

Suudi Arabistanlı üst düzey bir yetkili, fuarın organizasyonunu ülkesinin kazanacağını doğrudan duyurdu. Prens Faysal bin Ferhan'ın açıklamaları ise üç heyetin konuşmalarının hemen ardından yapılan oylamanın sonucuyla teyit edilmiş oldu. Oylamada Suudi Arabistan 119 oy aldı. Onu, 29 oyla Güney Kore ve 17 oyla İtalya takip etti. Çıkan sonuçlar, Suudi Arabistan’ın açık ara farkla oylamayı kazandığını gösterdi.

BIE Genel Sekreteri, Suudi Arabistan'ın ilk turda oyların üçte ikisini aldığını ve ilk turda aday bir ülkenin oylamayı kazanmasının ender görülen bir durum olduğunu açıkladı.

Dün BIE Genel Kurulu toplantısı öncesinde ilk söz Güney Kore heyetine verildi. Resmi konuşmayı yapan Başbakan, Güney Kore'nin ‘herkesle çalışmak istediğini ve birlikte dünyayı değiştirebileceğimizi’ ifade etti. Son konuşmacı ise Suudi Arabistan heyeti oldu. Güney Kore’nin sözcüleri, Busan'ın adaylığının taşıdığı avantajları, çocukların ve yeni nesillerin hayalini gerçekleştirme arzusunu ve Seul'ün Expo 2030'u organize etme konusundaki ilgisinden herkesin faydalanmasını istediğini vurguladı. Güney Kore heyeti, doğayı ve çevreyi korumaya, temiz enerji, yapay zeka, deniz suyunun tuzdan arındırılması, sağlık ve iletişim alanlarında somutlaştırdığı teknolojik ilerleme çerçevesinde Busan'ın temsil ettiklerine dikkat çekti. Güney Kore heyetine göre, Expo 2030 ‘insanlığın birlikte çalışma, yaratıcılık, yenilikçilik ve özgürlük rüyasının’ somutlaşmış hali olmalı. Katılımcılara seslenen Güney Kore heyeti, “Sürdürülebilirlik ve barış dolu bir dünya için çalışalım. Bunun için tek seçeneğiniz: Busan” ifadelerini kullandı.

Başkent Roma'nın Expo 2023 adaylığını tanıtan İtalya heyetinin sunumunda, ilk çağların en ünlü başkentinin önemine vurgu yapıldı. Hem tarihte hem de günümüzde temsil ettiklerinin fazlasıyla vurgulanması dikkati çekti. İtalya heyeti, Roma’nın geçmişin olduğu gibi bugünün ve geleceğin de öne çıkan yüzü olması gerektiğini vurguladı. Heyet, İtalya'nın çeşitliliği ve zenginliğinin yanı sıra Roma'nın ‘yaşayan, misafirperver, sanata ve yaratıcılığa kollarını açan, esaslı sakinlere sahip, medeniyetin ve dinler arası diyaloğun başkenti bir şehir olduğunu ve geçmişle geleceği birleştirmenin ideal formülü olan Roma'da her şeyi başarılabileceğini’ vurgulamak için bir aktris ve uluslararası şampiyon tenisçi Jannik Sinner’ın yüzünü kullandı.

Suudi Arabistan’ın sunumu

Dışişleri Bakanı Bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti ise Suudi Arabistan'ın ‘Dünyadan Dünyaya’ başlığı altında, Suudi Arabistan ile dünya ülkeleri arasında en büyük iş birliği ilişkileri ağını kurmaya odaklanacak bir fuar düzenlemek için çalışacağını teyit ettiği bir sunum yaptı. Suudi Arabistan’ın, ‘Tek dünya, tek koridor’ başlığı altında Riyad Expo 2030'a katılmalarını sağlamak için yardıma ihtiyacı olan 100 ülkeye yardım etmek üzere 384 milyon dolar tahsis etmek istemesi, bu iş birliğinin bir tezahürü niteliğindeydi.

Bakan Ferhan, ülkesinin kalkınma hedeflerine odaklanma, tüm düzeylerdeki ilerlemeleri hızlandırma ve başta iklim sorunları, sürdürülebilir kalkınma ve uluslararası iş birliği olmak üzere günümüz dünyasının zorluklarıyla mücadele ettiğini belirtti. Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin 2030 sergisinin ‘farklı bir versiyonu’ için çalışma taahhüdünü iletti.

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) temsilcisi Prenses Hayfa el-Mukrin ise Suudi Arabistan'ın 2030 yılına kadar atacağı ve herkes için eğitim, sağlık, çevre ve refah fırsatları sağlamaya, akıllı şehir projesi ve çevrenin korunması için çalışmaya yönelik her adımda tüm ülkelerle el ele çalışacağını söyledi. Prenses Mukrin, Roma ve Busan’ın aday sunumlarına kıyasla tüm alanlarda yatırım projeleri başlatmak için ‘2025 yılı itibariyle tüm yaratıcılar, hayalperestler ve girişimciler için platformlar başlatılmasının’ önemini vurguladı. Riyad'ın ‘çözümler sağlamak ve 2030 sonrası bir gündem geliştirmek’ için çalışmak istediğini de ifade eden Prenses Mukrin, “Gençlik ve canlılıkla dolu bir ülkenin kalbi olan Riyad, sizi ağırlamak için daha fazla beklemek istemiyor” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Misafir ağırlamanın yolu: Expo

Expo 2030'a ev sahipliği yapmak için adaylığını açıklayan 5 şehirden ikisi başlarda yarıştan çekildi. Bu şehirlerden biri Rusya’nın başkenti Moskova, diğeri ise Ukrayna'nın Karadeniz'e bakan şehri Odessa’ydı. Odessa, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle adaylıktan geri çekildi. Moskova’nın adaylığı, BIE tarafından bu kadar önemli bir etkinliğin düzenlenmesi için gerekli koşulları karşılamadığı gerekçesiyle değerlendirilmedi. Böylece Riyad, Roma ve Busan, bu küresel etkinliğe ev sahipliği yapma umuduyla iddialı bir plan ortaya koyan yarışmacılar arasında kaldı.

Expo, ilk kez 1851 yılında İngiltere’nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlendi. Ardından Fransa’da, sonrasında Avrupa ülkelerinin başkentlerinde, ABD’de, Japonya, Çin ve diğer ülkelerde yapıldı. Riyad, Roma ve Busan, birbirini takip eden kilometre taşlarını aştı ve dün öğleden sonra 180 üye ülkenin katılımıyla e-oylamanın yapıldığı o belirleyici an geldi çattı. Merkezi Paris'te bulunan BIE, rakiplere sunumlarını yapmaları ve ‘kazanacaklarına’ inandıkları başlıca noktalara değinmeleri için son bir fırsat daha verdi. BIE Genel Sekreteri, her iki tarafa da verilen ve 20 dakikayı aşmayan süreye uyulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu yüzden verilen bu ‘son şans’, geçtiğimiz haziran ayında rakiplere verilenden tamamen farklıydı.

Oylama sonuçlarının X platformunda (eski adıyla Twitter) açıklanmasının ardından düzenlenen kısa basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin zaferinin küresel konumu ve uluslararası toplumun ona olan güveni açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Ülkesinin uluslararası fuarlarda dengeleri değiştirecek yeni bir Expo versiyonu sunacağının altını çizen Prens Bin Ferhan, Suudi Arabistan’ın ‘elde ettiği olağanüstü başarıdan ve BIE Genel Kurulu’nun ülkesine olan güveninden gurur duyduğunu’ da sözlerine ekledi. Güney Kore ve İtalya'nın yaptığı sunumlara dikkati çekerek, Riyad’a oy veren ülkelere teşekkür iletmeyi ihmal etmeyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, fuarın ‘sadece Suudi Arabistan için değil, tüm dünya için’ olduğunu vurguladı. Riyad’ın tüm ülkelerin Expo’nun konsepti, planlaması ve uygulamasına katılması için bazı çalışmalar yapacağını ve bu ülkelere Expo’ya katılmaları için bir fırsat vereceğini söyleyen Prens Faysal Bin Ferhan, “Tüm ülkelere hoş geldiniz diyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan BIE Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, “Bugün gördüğümüz nihai sonuçlar çerçevesinde Suudi Arabistan'ın gerçekleştirdiği olağanüstü kampanya nedeniyle Suudileri tebrik ediyorum. Suudi Arabistan'daki hiç kimse, dünyanın Expo 2030'u görmek istediğinden şüphe etmesin. Veliaht Prens'in Vizyon 2030 projesiyle 2030 yılına kadar Riyad'da muhteşem işler yapıldığına tanık olacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Başkent Paris'in güneyinde kalan Issy-les-Moulineaux şehrinin merkezinde yer alan Konferans Sarayı, sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemleri, basının ve halkın olağanüstü ilgisi altında, heyetleri taşıyan resmi siyah araçların gittiği müstahkem bir kaleye dönüştü.

BIE, basın çalışanlarının Konferans Sarayı’nın bodrum katında bulunan basın merkezine erişimini belirli bir gazeteci ve fotoğrafçı listesiyle sınırlandırdı. Bu sayede her heyetin yerini alması için erken gelmesini sağlayarak izdiham oluşmasını engelledi. Toplanan coşkulu kalabalık, bir yandan şarkılar söylüyor, bir yandan tezahürat yapıyordu. Suudi Arabistan ile büyük bir basın heyeti gönderen ve yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası başlatan Güney Kore arasındaki yoğun rekabet öne çıktı. Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, Busan'ın adaylığını desteklemek ve bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmek için geçtiğimiz hafta Paris'i ziyaret etmişti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Avrupa ülkelerine baskı uygulayarak İtalya’yı desteklemeleri çağrısında bulunmuştu. Fransız bir kaynağa göre, kampanyada en etkili olan yöntem, ilgi odağından uzakta gerçekleşen temaslardı. Kazanan ülkenin belirlenmesinde en büyük rolü Afrika Birliği (AfB), Avrupa Birliği (AB), Arap Ligi (AL) ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) gibi coğrafi gruplar oynadı.


2023 Suudi Oyunları Riyad'da başladı

(AA)
(AA)
TT

2023 Suudi Oyunları Riyad'da başladı

(AA)
(AA)

2023 Suudi Oyunları, başkent Riyad’daki King Fahd İnternational Stadyumunda'ki açılış seremonisiyle başladı.

25 Kasım-10 Aralık tarihleri ​​arasında düzenlenecek organizasyona, 12 spor dalını içeren yeni bir gençlik kategorisi eklendi.

Voleybol, basketbol ve halterin de aralarında bulunduğu 53 farklı müsabakada 6 binden fazla sporcu yarışacak.

Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde düzenlenecek olan etkinlik kapsamında, altı paralimpik müsabaka da yer alacak.

Ülke tarihindeki en büyük ulusal spor etkinliği olan Suudi Oyunları’na katılan sporcular, toplam 200 milyon riyali aşan ödüller için yarışacak.

Altın madalyanın sahibi 1 milyon riyal, gümüş madalyanın sahibi 300 bin riyal, bronz madalyanın sahibi ise 100 bin riyal kazanacak.

Gençlerde ise altın madalya sahiplerine 100 bin riyal, gümüş kazananlara 50 bin riyal ve bronz 25 bin riyal ödül verilecek.


2023 Suudi Oyunları, Kral Selman’ın himayesinde 25 Kasım’da başlıyor

Kral Selman bin Abdulaziz (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz (SPA)
TT

2023 Suudi Oyunları, Kral Selman’ın himayesinde 25 Kasım’da başlıyor

Kral Selman bin Abdulaziz (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz (SPA)

2023 Suudi Oyunları, 25 Kasım-10 Aralık tarihleri ​​arasında başkent Riyad’da başlayacak.

Yaklaşan Suudi Oyunları’na, 12 spor dalını içeren yeni bir gençlik kategorisi eklendi.

Voleybol, basketbol ve halterin de aralarında bulunduğu 53 farklı müsabakada 6 binden fazla sporcu yarışacak.

Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde düzenlenecek olan etkinlik kapsamında, altı paralimpik müsabaka da yer alacak.

Spor Bakanı, Suudi Arabistan Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi Başkanı ve Suudi Oyunları Yüksek Organizasyon Komitesi Başkanı Prens Abdulaziz bin Türki El Faysal, Suudi Oyunları’na verdiği destek nedeniyle Kral Selman’a teşekkür etti.

Bu himayenin, Suudi liderliğinin spor sektörüne verdiği desteği ve sporculara olan büyük ilgisini yansıttığını dile getiren Spor Bakanı, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın cömert desteği ve ilgisi, spor sektörünün gelişmesine büyük katkı sağladı. Suudi Oyunları’nın üst üste ikinci yıl düzenlenmesi, 2030 Vizyonu’nun halkı destekleme ve Suudi Arabistan’ın adını uluslararası forumlarda üst sıralara taşıyacak bir nesil inşa etmeye çalışma hedeflerine ne ölçüde ulaşıldığını yansıtıyor.”

Ülke tarihindeki en büyük ulusal spor etkinliği olan Suudi Oyunları’na katılan sporcular, toplam 200 milyon riyali aşan ödüller için yarışacak.

Altın madalyanın sahibi 1 milyon riyal, gümüş madalyanın sahibi 300 bin riyal, bronz madalyanın sahibi ise 100 bin riyal kazanacak.

Gençlerde ise altın madalya sahiplerine 100 bin riyal, gümüş kazananlara 50 bin riyal ve bronz 25 bin riyal ödül verilecek.


Suudi Arabistan: Uluslararası toplum Gazze'de derhal ateşkes sağlanmasının sorumluluğunu üstlenmeli

Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
TT

Suudi Arabistan: Uluslararası toplum Gazze'de derhal ateşkes sağlanmasının sorumluluğunu üstlenmeli

Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanmasının gerekliliğini vurgulayarak, 7 Ekim'den bu yana İsrail kuşatmasına maruz kalan yoğun nüfuslu Filistin kıyı bölgesine yardım girişinin artırılması gerektiğini de vurguladı.

Prens Faysal başkanlığındaki olağanüstü ortak Arap-İslam zirvesinden sorumlu bakanlar komitesinin bugün Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile başkentteki Konuk Sarayı'ndaki toplantı yaptığı açıklamada, Gazze'nin boğucu bir insani felaketle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunarak, uluslararası topluma İsrail'in saldırılarını durdurma sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bulundu.

Toplantıya Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es Safadi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Riyad el Maliki, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ve İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha katıldı.

Toplantının başında Çin Dışişleri Bakanı, Arap-İslam Bakanlar Komitesini memnuniyetle karşıladığı bir konuşma yaparak, Pekin'in Riyad Zirvesi'nde yapılan iki devletli çözüm çağrısına verdiği desteği vurgulayarak, ilgili uluslararası kararlara uygun olarak uluslararası topluma Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin sona erdirilmesi için harekete geçme çağrısında bulundu.

Pekin'deki açılış konuşmasında Wang Yi, “Gazze'deki durumu hızla sakinleştirmek ve Ortadoğu'da barışı mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmek için birlikte çalışalım” dedi.

Gazze’de insani felaket yaşadığına değinen Wang Yi, Gazze'deki durumun dünyadaki tüm ülkeleri etkilediğini, iyilik ve kötülük ilkesinin insanlığın temel ilkelerini yeniden gözden geçirdiğini vurguladı. Çinli bakan, uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi ve bu trajedinin yayılmasını önlemek için etkili önlemler alması gerektiğine değinerek, Çin, Arap ve İslam ülkelerinin dostu ve kardeşi olduğunu söyledi.

Wang Yi, “Arap ve İslam ülkelerinin meşru hak ve çıkarlarını her zaman kararlılıkla savunduk. Filistin halkının meşru ulusal hak ve çıkarlarını yeniden tesis etme çabalarını her zaman güçlü bir şekilde destekledik” dedi.

Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanları yan görüşmesi ( SPA)
Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanları yan görüşmesi ( SPA)

Bakanlar Komitesi üyeleri ise Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin yayılmasını önlemek için askeri gerilimin ve Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden zorla yerinden edilmesinin derhal durdurulmasının ve gerekli insani yardımın hızla başlatılmasının önemini vurguladı.

Ayrıca sivillerin daha fazla öldürülmesini önlemenin önemine dikkat çekerek, uluslararası topluma krizle başa çıkmak ve İsrail işgal güçlerinin devam eden tüm ihlallerine ve tekrarlanan uluslararası hukuk ihlallerine çözüm bulmak için etkili adımlar atması çağrısında bulunuldu.

Bakanlar, İsrail işgal yetkililerinin iki devletli çözüm kavramına, kendi kaderini tayin hakkına, özgürlük ve bağımsızlığa ve Filistin Devleti topraklarındaki Filistin varlığına karşı yürüttüğü savaşı tamamen reddettiklerini ifade ederek, İsrail işgalinin Filistin halkına karşı her türlü suçu işlediğini, bunların en sonuncusunun su ve elektriğin kesilmesi, hareket özgürlüğünün ve insana yakışır yaşamın engellenmesi olduğu aktarıldı.

Bakanlar Komitesi üyeleri, uluslararası toplumun, özellikle de Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin, İsrail işgal yetkilileri tarafından işlenen bariz ihlallerin durdurulması yönündeki sorumluluğunu yerine getirmesinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, uluslararası yasa ve normların ve uluslararası insancıl hukuk ihlal edilmesinin barışın yolunu tıkayacağına işaret edilerek,  uluslararası barış ve güvenliği tehdit edecek provokatif uygulamalara son verilmesi çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan, Ürdün ve Çin dışişleri bakanı sohbet ederken ( SPA)
Suudi Arabistan, Ürdün ve Çin dışişleri bakanı sohbet ederken ( SPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Filistinlileri Gazze'den çıkarmaya yönelik ilan edilmiş bir politika olduğunu ancak Mısır ve Arapların yerinden edilmeyi reddeden güçlü tutumunun kırmızı çizgi olduğuna değinerek, Filistinlilerin yerinden edilmesinin bölgede ve dünyada barışı, güvenliği ve istikrarı tehdit edeceğini aktardı.

İsrail'in Gazze'ye yardım girişini engelleme politikasının sistematik olduğunu ve Filistinlileri bombalama ve kuşatma altında Şeridi terk etmeye zorlamayı amaçladığına değinen Şükri, Güvenlik Konseyi'nin uluslararası meşruiyeti koruma sorumluluğu olduğunu bildirdi. Ayrıca, Filistinlilere yönelik saldırıların durdurulması için Çin gibi büyük güçlerden daha güçlü bir rol beklediklerini vurguladı.

İsrail'in işlediği ağır İsrail ihlallerinin ve savaş suçlarının bazıları tarafından gerçek isimleriyle anılmadığına dikkat çeken Şükri, “İsrail'in güncel saldırılarını örtbas eden büyük ülkeler var” dedi.

Diğer yandan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki ise, “İsraillilerin Filistin halkına karşı işlediği vahşi suçları tartışmak için Pekin'e geldik” diyerek, İsrail’in iki devletli çözümü ihlal eden Filistinlilerin tasfiyesi ve haklarından mahrum bırakılması çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

Bakanlar komitesi, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını durdurmaya yönelik uluslararası eylemi formüle etmek üzere bugün erken saatlerde Pekin'e geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'nın bildirdiğine göre, komitenin gezisi aynı zamanda "sömürgeci işgalci yetkililerin suçlarını durdurmak için caydırıcı önlemler almayı ve onları Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'da işledikleri suçlardan sorumlu tutmayı" amaçlıyor.

Komite ayrıca acil yardım koridorlarının güvenliğini sağlamak, ciddi bir siyasi süreç başlatmak ve Gazze'de acil ateşkes için baskı yapmak için çalışmayı amaçlıyor.


Riyad Zirvesi Çin'in uluslararası pozisyonunu harekete geçirmeyi hedefliyor

 Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
TT

Riyad Zirvesi Çin'in uluslararası pozisyonunu harekete geçirmeyi hedefliyor

 Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)
Dışişleri bakanlarının ziyareti, 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen " İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" bildirgesinin uygulanması kapsamında gerçekleşti (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, geçtiğimiz Cumartesi Gazze'deki savaşı durdurmak için uluslararası eylem formüle etmekle görevli "İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi" tarafından atanan bakanlar komitesinin çalışmalarının başladığını duyurdu. Komite, bugün (Pazartesi) Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya, Nijerya ve Filistin dışişleri bakanlarının katılımıyla Çin ziyareti yaparak göreve başlayacak. Bu ziyarete Arap Birliği Genel Sekreteri ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri de katılacak.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Cumartesi günü, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, “ateşkesin derhal durdurulması, Gazze halkının acılarının sona erdirilmesi, sivillerin öldürülmesine son verilmesi, bunun yarından önce bugün gerçekleşmesi ve bu konuya gerekli önemin verilmesi ihtiyacını” vurguladı. Gözlemcilere göre, Suudi Bakanın konuşması, bakanlar komitesinin görevlerinin temel olarak ateşkesin sağlanması üzerine odaklanacağını gösteriyor.

Aynı çerçevede, Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Süfyan el-Kudat, Cumartesi günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bakanlar Komitesi üyeleri, ziyaret edilecek ülkelerin üst düzey yetkilileri ve dışişleri bakanları ile buluşacaklar. Bu ziyaretlerin amacı, uluslararası destek toplamak, Gazze üzerindeki bu alevlenmiş savaşı durdurmak için acil ve etkili bir uluslararası hareketi başlatmak, savaşın ortaya çıkardığı acı ve insani felaketin gerçek fotoğrafını aktarmak, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik canice suçlarını ortaya çıkarmak ve özellikle ibadet yerleri ve hastaneler gibi sivil hedeflere sürekli ve tekrarlayan saldırılarını ifşa etmektir."

Geniş temsil

Yazar ve siyasi analist Munif el-Harbi, “57 Arap ve İslam ülkesinin adını taşıyan bu komitenin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak bazı etkenler var. Bunlar; bölgesel ve uluslararası birçok güçle çok yönlü ilişkilere sahip üye ülkelerin komitede olması ve komitenin Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar ve Filistin gibi dış politikalarında Filistin meselesine doğrudan odaklanmış ve Filistin sorununa çözüm bulma konusunda taahhütte bulunmuş 5 Arap ülkesinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası düzeyde öneme sahip Türkiye, Endonezya ve Nijerya gibi İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu 3 İslam ülkesini içermesidir" dedi.

Komitenin hedeflerine odaklanmanın önemini vurgulayan Harbi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Komitenin hedefi ateşkes için uluslararası bir hareket yaratmak ve ciddi bir barış sürecini başlatmaktır. Komite sadece ateşkesi elde edip Filistin sorununu çözümsüz bırakma amacında değildir. Çünkü bu, bizi yeniden şiddet ve karşı şiddete götürecektir. Özellikle 2012, 2014, 2018 ve 2021'de, önceki savaşlarda olduğu gibi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kapanışında yaptığı konuşmada uluslararası sistemin temellerinin hayata geçirilmesine dikkat çekti. Ben birçok ülkenin bu konuya ilgi duyduğuna inanıyorum.”

Harbi, ilk ziyaretin Çin'e yapılmasını destekleyen faktörlere şöyle işaret ediyor: “Çin, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kararlarını ve Filistin meselesinde Arap ve İslam pozisyonunu destekleyen ilk ülke oldu. Ayrıca, Ortadoğu'nun istikrarıyla ilgili konulara dahil olma niyetindedir. Özellikle Çin'in arabuluculuğunda Suudi Arabistan-İran anlaşması imzalanmasının arından Pekin’in dış politikasının önceki durumdan farklı olduğu görülüyor. Çin, Ortadoğu'daki karmaşık meselelere müdahil olmama eğiliminde."

Harbi, bölgesel ve uluslararası kamuoyunda Gazze'deki gelişmelere yönelik önemli bir değişiklik olduğunu şu sözlerle belirtiyor: “7 Ekim'de, uluslararası kamuoyunun büyük bir kısmı, özellikle Batı ülkeleri, İsrail'i eşi benzeri görülmemiş bir şekilde destekliyordu. Ancak İsrail'in Gazze'deki operasyonundan sonra resmi ve halk düzeyinde batı pozisyonlarında belirgin bir değişiklik var. Örneğin Fransa'nın tutumunda bir değişim gördük. Fransız Cumhurbaşkanı Macron bugün, 7 Ekim'deki Macron değil, söylemlerinde bir değişiklik oldu. Ayrıca, ABD yönetiminde görüş ayrılıkları var, bunu ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanlarından bazılarına gönderilen ve Başkan Biden'ın Gazze olaylarına yaklaşımına yönelik görüş ayrılıklarını ortaya koyan e-posta mesajında gördük. Tüm bunlar, ziyaretin zamanlamasını önemli kılıyor. Komite ateşkese son verme konusunda öncü bir rol oynayacak ve ardından Filistin sorununa çözüm bulma çalışmalarına devam edecek. Bu çabalar, Suudi Arabistan'ın son zamanlarda Arap Barış İnisiyatifi'ni Avrupa Birliği, Arap Birliği, Mısır ve Ürdün ile yeniden canlandırma çabalarına dayanmaktadır.”

Bu bağlamda, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, 11 Kasım'da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin kapanışında yaptığı konuşmada, "Gazze'deki kanlı ve şiddet dolu savaşa rağmen, iki devletli çözüm fikrine ciddiyetle yaklaşıldığını görüyorum" ifadelerini kullandı.

İlk Adımlar

Bakanlar Komitesi’nin Çin ziyareti, geçtiğimiz hafta Riyad'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nin sonuç bildirgesinin uygulanmasındaki ilk adımlardan biridir. Bu çerçevede, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve bir dizi diğer ülkenin dışişleri bakanları, iki örgütün genel sekreterleri, tüm örgüt ve birlik üyesi ülkeler adına uluslararası bir girişim başlatmak, Gazze'deki savaşı durdurmak ve uluslararası standartlara uygun kalıcı ve kapsamlı bir barışı gerçekleştirmek için derhal harekete geçme görevini üstlendiler. Bildirgede, "Filistin halkını öldürmek, varlıklarını yok etmek ve altyapılarını tahrip etmek için kullanılan silah ve mühimmatın işgal güçlerine ihracatının durdurulması" gerektiği ifade edildi. Bildirge, stratejik bir seçenek olarak barışa bağlılığı teyit ederken aynı zamanda Arap birliğinin ortak tutumu ve Ortadoğu'da barışı canlandırma çabalarının temeli olarak Arap barış girişiminin tüm unsurlarına ve önceliklerine “bağlı kalınması” çağrısı yaptı. Sonuç bildirgesinde ayrıca İsrail'in işgalini sonlandırma ve uluslararası hukuk ve ilgili yasal kararlar çerçevesinde Arap-İsrail çatışmasını çözme çağrısı yapıldı.

Siyasi yazar İbrahim Reyhan, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: "On yıllardır ilk kez Arap ve İslami diplomatik eylemlere bu şekilde tanık oluyoruz. Gazze Şeridi'nde savaşın başladığı ilk günden bu yana Suudi Arabistan liderliğinde yürütülen bu eylemler yangını durdurmak için çeşitli diplomatik yolları deneyecek. Herhangi bir şey hakkında konuşmadan önce ilk adım olarak öncelik, İsrail cinayetlerini ve Filistin halkını topraklarından Mısır, Ürdün ya da başka bir yere doğru sürmeye yönelik her türlü girişimi durdurmaktır. Komite savaşın ilk günlerinden bu yana İsrail'e mutlak destek veren bazı Batılı ülkelerin pozisyonlarını değiştirmek için çalışacak ve Suudi Arabistan’ın sonuç bildirgesinin maddeleri konusunda Riyad Zirvesi'ne katılan tüm ülkelerin desteğini almayı başarmasının ardından komite muhtemelen bu misyonda başarılı olacaktır. Savaşı durdurduktan sonra Arap-İsrail çatışmasını çözecek siyasi bir sürecin başlatılmasından bahsetmek için henüz çok erken. Savaşın durdurulması şu anda diğer konulardan önceliklidir."

İbrahim Reyhân, "Çin'in bu diplomatik adım için ilk tercih edilen ülke olması, Filistin sorununun çözümünün artık tek bir kutbun elinde olmadığını benimseyen politika açısından anlam taşıyor. Arap ve İslam ülkeleri, Filistinlilere yönelik katliamların durdurulması için Netanyahu hükümetine baskı uygulayabilecek her ülkeye başvuracaktır. Zira Çin, 2022'de 19.4 milyar dolar değerindeki ticaret hacmiyle İsrail'in en büyük ticaret ortağıdır. Çin’i 10 milyar dolar ile ABD, 6.78 milyar dolar ile Türkiye takip ediyor. Bu durum, Çin'e bakanlar komitesi ile işbirliği içinde Gazze'de ateşkese yönelik çalışmalara destek vermek konusunda baskı kartı veriyor” dedi.

 Çin devlet televizyonu, Pazar gününün ilerleyen saatlerinde Çin Dışişleri Bakanlığı'nın "Arap ve İslam ülkelerinden bakanların bu ayın 20'si ve 21'inde Çin'i ziyaret edeceğini" bildirdiğini aktardı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin'in bu ülkelerin dışişleri bakanlarıyla şu anda İsrail ve Filistinliler arasında devam eden çatışmayı sakinleştirme, sivilleri koruma ve Filistin sorununa adil bir çözüm bulma konularında görüşeceğini belirtti.


Geçmişten günümüze Suudi Arabistan: Nereden nereye?

TT

Geçmişten günümüze Suudi Arabistan: Nereden nereye?

Geçmişten günümüze Suudi Arabistan: Nereden nereye?

Yassin Abou Ghoneim

Turizm Bakanlığı, 2023 yılının ilk 7 ayında gelen turist sayısında 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 58'lik bir büyüme kaydederek Suudi Arabistan'ın dünya sıralamasında ikinci sıraya yükseldiğini duyurdu.

Bu veriler geçen eylül ayında Dünya Turizm Örgüatü (UNWTO) tarafından yayımlanan 'Turizm Barometresi' raporunda yer aldı.

Suudi Arabistan'ın turizm sektöründe elde ettiği olağanüstü başarılar ve bu önemli sektörde liderlik rolünü sürdürdüğü gerçeğinin göstergesi niteliğindedir.

Turizm Bakanı Ahmed bin Akil el-Hatib, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in turizm sektörüne verdiği benzeri görülmemiş destek ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yakın takip ve ilgisi olmadan bu başarıların mümkün olmayacağını vurguladı.

Bu başarılar, Suudi Arabistan'ın dünyanın önde gelen turizm destinasyonlarından biri olarak konumunu güçlendiriyor.

Artan turist sayısı, ülkenin cazip turistik seçeneklerine ve çeşitliliğine olan güveni yansıtıyor.

Suudi Arabistan Turizm Otoritesi'nin "Suudi Arabistan Ruhu" ekibinin daveti üzerine, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek en önemli tarihi yerleri tanımak ve ülkenin turistlere hizmet etmek için yaptığı en son projeleri yerinde görmek üzere bir gezi gerçekleştirdik.

Turizm sektörü, Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu'nu gerçekleştirmek için önemli bir faktör.

Bu sektör, ulusal ekonominin tabanını çeşitlendirmeye ve petrole olan bağımlılığı azaltmaya katkıda bulunuyor.

Turizm sistemi, Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı, Turizm Kalkınma Fonu ve Suudi Arabistan Turizm Otoritesi'nden oluşuyor.

Bu kuruluşlar, dünya standartlarına göre kuruldu ve bu önemli sektörün hedeflerine ulaşmasına, büyümesine ve gelişmesine yardımcı olmak için koordineli olarak rollerini tamamlıyor.

Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki entegrasyon çerçevesinde, Suudi Arabistan, Türk vatandaşlarının e-vizelerini konsolosluğa gitmeden web sitesi aracılığıyla almalarını kolaylaştırdı.

Türk vatandaşları, bir yıl boyunca geçerli, toplam olarak 90 gün kalabilecekleri çok girişli vizelerini konsolosluğa gitmeden alabilirler. Turist olarak gidebilir, umre yapabilir, Suudi Arabistan'ın her yerine seyahat edebilir, tarihi ve turistik yerlerini kolaylıkla tanıyabilir.

dfbgrn

Ziyaret, başkent Riyad'ın en önemli tarihi ve modern simgelerinden bazılarını içeriyordu:

1. Masmak Sarayı

El-Masmak Kalesi, aynı zamanda Masmak Sarayı olarak da bilinir. Riyad'ın Diriye bölgesinde bulunan kerpiç ve toprak bir kaledir.

sdcfr
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

1865 yılında Prens Abdurrahman için inşa edilmiştir. Kale 1995'te Suudi mirasının en önemli simgelerinden birini sergileyen müzeye dönüştürülmüştür.
 

rgthyj
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Suudi Arabistan Krallığı'nın kuruluş tarihinde Cessam'da yaşanan olaylara sessiz tanık olduktan sonra turistik bir destinasyona dönüştü.
 

hy6u
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Saray, 14'üncü yüzyılda, İmam Abdullah bin Faysal'ın hükümdarlığı döneminde inşa edildi.

İmam'ın ikametgahı, yönetim merkezi ve ekonomik merkez olarak kullanıldı.

sdfegr
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Saray, düşmanlardan korunmak için sağlam bir kale olarak inşa edilmiştir. Bu nedenle duvarlarının sağlamlığı ve yüksekliği ile öne çıkar.

Pencereleri yoktur, sadece iki giriş ve savaş zamanında top namlularının sığabileceği küçük delikler vardır.

cdh5yj67
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Günümüzde saray, hükümdarlığı ve ülkeyi yeniden kazanan tarihi bir dönemi anlatan görsel bir anıt olarak karşımıza çıkıyor.

1416/1995 yılında müzeye dönüştürüldükten sonra, sergi salonlarında o dönemin önemli anıları ve liderlerinin tanıtımları yer alıyor.

rhyjefrr

Masmak veya el-Mesmek kelimesi kalın ve müstahkem bina anlamına gelir.

Bu kalenin bir önemi de mühimmat ve silahlar için bir depo olarak kullanılmış olmasıdır.

vfrgth
Masmak Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Daha sonra tarihi bir simge haline getirilerek müzeye dönüştürülmesine karar verilmiştir.
 

sxd

2. Diriye Kenti

Yeşil bir vaha kalbinde, bahçeler, çiftlikler ve verimli palmiye ağaçları ile dolu, Arap çölünün ortasında ve Vadi Hanife Nehri kıyısında, Riyad'ın kuzeybatısında 20 kilometre uzaklıkta tarihi Diriye yer alıyor.

grthy
Vadi Hanife / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Burada, İmam Muhammed bin Suud, Birinci Suudi Devleti hükümdarlığının temellerini attı. Bu, bölgedeki benzeri görülmemiş bir insani uygarlığın gelişmesine yol açtı ve etkisi yüzyıllar boyunca sürdü.

werg
Diriye Kenti / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Diriye tarihi, 1446 yılında Mansur bin Rabia el-Meridi'nin, el-Katif yakınlarındaki küçük bir köyden, Vahde Nehri kıyısındaki verimli araziye gelmesiyle başladı.

Ailesiyle birlikte buraya yerleşti ve zamanla nüfuzları ve çiftlikleri genişledi. Sonunda, o bölgenin ve çevresinin emirlerine dönüştüler.

sdef
Diriye Kenti / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Bina ve yapılar medeniyetin şahididir

Birinci Suudi Devleti'nin güvenliğinin yayılması, topraklarının genişlemesi ve şehirleşmenin gelişmesiyle birlikte Diriye'de mimarlık da gelişti, mahalle ve cami sayısı arttı. Emirler, kabile reisleri ve elçiler meclislerine akın ettiler.

Diriye'nin istikrar, güvenlik ve refahın hüküm sürdüğü bir başkent olarak ünü yayıldı.

rgthy
Diriye Kenti / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Diriye'nin en önemli mahallelerinden bazıları şunlardır:

Tarif Mahallesi

Tarif Mahallesi, Diriye'nin en önemli mahallesidir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan beş Suudi sitesinden biridir. Tarif Mahallesi, Birinci Suudi Devleti'nin yönetiminin yer aldığı Selva Sarayı'nı içerir. Komşu bölgelerin elçileri tarafından ziyaret edilirdi.

Buceyri Mahallesi 

Buceyri (Bujairi) Mahallesi, Vadi Hanife Nehri'nin doğu tarafında yer alır ve Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab Camii'ni ve okulunu içermektedir.

rgthy
Buceyri Mahallesi / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Siriha Mahallesi

Siriha Mahallesi, Buceyri Mahallesi'nin kuzeyinde yer alır ve birkaç ev ve çiftliğe ev sahipliği yapar.

Ayrıca, Diriye'nin en eski camilerinden biri olan Seriha Camii de bu mahallede bulunuyor.

Gasibe Mahallesi

Gasıbe Mahallesi, bölgenin ilk başkentidir ve Tarif Mahallesi'nden 2 kilometre uzaklıkta yer alır.

Mahalle, kayalardan inşa edilmiş surlarla çevrilidir ve ana kapı, mahallenin doğu surunun ortasında yer alır.

3. Murabba Sarayı

Riyad'ın kadim hatıralarından bir görüntü, Riyad'ın geçmişine bir pencere niteliği taşıyan, bin 680 metrekarelik bir alana yayılan Tarihi Murabba Sarayı'nın duvarlarında somutlaşıyor.

Bu duvarlar, mekânın hafızasıyla, içinde yaşadığı tarihi olaylarla ve bu topraklarda yaratılan ihtişamla doludur.

erhtyt
Murabba Sarayı / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Murabba Sarayı Kral Abdulaziz bin Suud'un emriyle eski Riyad şehrinden iki kilometre uzaklıkta, şehrin o dönemdeki gelişimi ve genişlemesi ile uyumlu olarak inşa edildi. Saray ve çevresinde birkaç bina içeren küçük bir şehir olarak kuruldu.

Kral, 1939'da ailesiyle birlikte yaşamak için saraya taşındı. Saray, kralın ikametgahı, devlet yönetiminin merkezi ve dünyanın önde gelen liderlerini kabul ettiği bir saray olarak hizmet etti.

4. Burc el-Faysaliye

Burc el-Faysaliye (Al Faisaliah Tower), Riyad şehrinin en önemli binalarından biridir.

267 metre yüksekliğindeki 30 katlı bir ofis kulesi vardır ve dünyanın en uzun 40. binasıdır.

asev
Burc el-Faysaliye / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Kule, kenarları kavisli bir piramit şeklinde yükselir ve tepesinde cam bir küre bulunur.

srgt
Burc el-Faysaliye / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Burc el-Faysaliye'nin tepesinde, şehrin en güzel manzaralarından birinin keyfini çıkarabileceğiniz restoranlar bulunuyor.

srgt
Burc el-Faysaliye / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Burc el-Faysaliye, aynı zamanda Suudi Arabistan'ın ilk gökdelenidir. Oteli ve tüm olanakları en son teknolojiyle donatılmıştır.

ergtrh
Burc el-Faysaliye / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

5. Burc el-Memleke

Burc el-Memleke (Kingdom Centre), 2002 yılında tamamlandı ve Riyad'ın merkezinde, Prens el-Velid bin Talal'ın 1990 yılında satın aldığı bir arazi üzerinde yer alıyor.

Burc el-Memleke, Suudi Arabistan'ın en önemli ve en ünlü kültürel simgelerinden biridir.
 

cdht
Burc el-Memleke / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Merkez, 94 bin 230 metrekarelik bir arazi üzerinde inşa edildi ve toplam alanı 300 bin metrekaredir.

Kullanım alanları, lüks bir alışveriş merkezi, bir kutlama salonu, ofis katları, ofis suitleri ve lüks daireler arasında değişiyor. Ayrıca, Four Seasons oteli ve çok sayıda dünya mutfağı restoranı da bulunuyor.

ascdfergt
Burc el-Memleke / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Riyad'ın büyüsünü ortaya çıkaran bir manzara

300 metre yükseklikte, gözleriniz, şehrin güzelliğini yüksek güvenlikli cam paneller aracılığıyla ortaya çıkaran panoramik bir manzara tarafından büyülenir.

Bu manzara, ışıltılı yıldızlarla süslenmiş karanlık gökyüzünü görmenizi ve Riyad'ın yollarına ve Kingdom Tower asma köprüsüne uzanan altın ışıkların tadını çıkarmanızı sağlar.

6. Boulevard Riyad

Riyad'ın en büyük eğlence bölgesinde, 900 bin metrekarelik bir alan üzerinde yer alan Bulvar Riyad, dünyanın en büyük kış eğlence etkinliklerinden biridir.

xsc
Boulevard Riyad / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Dördüncü yılında bize eğlence, lunapark, spor, sanat, kültür ve daha fazla alanda yeni ve yenilikçi her şeyi sunuyor.

Bu yılki büyük buluşma, milyonlarca yerli ve yabancı turistin olağanüstü deneyimler yaşayacağı 12 bölgeyi içeriyor.

scdf
Boulevard Riyad / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

7. Kral Abdullah Finans Merkezi (KAFD)

Merkez, Riyad şehrinde yer alan ve devam eden en büyük projelerinden biridir. Ortadoğu'da türünün tek örneğidir ve Riyad'ın Ortadoğu'nun ekonomi başkenti olmasına yardımcı olacaktır.

rgthyj
Kral Abdullah Finans Merkezi / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

Merkezde birkaç sektör var ve aralarında kolayca hareket etmek için birbirine köprülerle bağlanmış 56'dan fazla gökdelen bulunuyor.

Merkez 1,6 milyon metrekarelik bir alana sahip ve Riyad'ın kuzeyinde yer alıyor. Dünyanın en ünlü şirketlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor.

ghnjy
KAFD / Fotoğraf: Yassin Abou Ghoneim-Independent Türkçe

8. Ez-Zel Çarşısı 

Riyad'ın merkezindeki Diriye semtinde, tarihi Meydan Sarayı'ndan yaklaşık 5,4 km uzaklıkta, 38 bin metrekarelik bir alana yayılmış, Riyad'ın en eski ve en köklü halk pazarlarından biri olan Zel Halk Pazarı yer almaktadır.

Zel Halk Pazarı, 100 yılı aşkın bir süredir şehrin kültürünü ve tarihini hafızasında taşımaktadır.

Çarşıdaki gezinize başladığınız anda, satıcıların sesleriyle kendinizi şehrin geçmişinde ve eski tarihindeymiş gibi hissedersiniz; antik eserler, nadir paralar, antika kaplar, burada bir müzik aleti keşfedebilir, bir pikap bulabilirsiniz.

Zel Halk Pazarı'ndaki yüzlerce sergi size Riyad halkının eski geleneklerini yansıtan bir müzede olduğunuzu hissettirir.

yjuykjuyk

Bu yerler, ziyaretimiz sırasında, Turizm Bakanlığı tarafından bir turist rehberi eşliğinde, konaklama, ulaşım ve Türkçe tercüman gibi tüm rahatlık koşulları sağlanarak, bu simge yapılar hakkında kolayca bilgi almak ve merak ettiğimiz konuları cevaplamak için bize eşlik etti.

Ziyaret edilen her yerde rahatlık ve misafirperverlik sağlamak için çaba sarf ettiler.

Suudi Arabistan, yıllık turist sayısıyla belirlenen hedeflere beklenenden daha hızlı ulaştığı için2030 vizyonunun hedeflerini düzenli olarak yükseltmeye devam ediyor.

Turizm Bakanı Ahmed Hatib, Suudi Arabistan'ın yıllık hedeflenen turist sayısını 100 milyondan 150 milyona çıkarıldığını söyledi.

Independent Türkçe


Suudi Arabistan, BMGK’nın Gazze konulu karar tasarısını memnuniyetle karşıladı

Suudi Arabistan, karar tasarısının İsrail güçlerinin tüm yasal ve insani standartları açıkça ihlal etmelerinden sorumlu tutulması yönünde ilk adım olarak değerlendirdi (AP)
Suudi Arabistan, karar tasarısının İsrail güçlerinin tüm yasal ve insani standartları açıkça ihlal etmelerinden sorumlu tutulması yönünde ilk adım olarak değerlendirdi (AP)
TT

Suudi Arabistan, BMGK’nın Gazze konulu karar tasarısını memnuniyetle karşıladı

Suudi Arabistan, karar tasarısının İsrail güçlerinin tüm yasal ve insani standartları açıkça ihlal etmelerinden sorumlu tutulması yönünde ilk adım olarak değerlendirdi (AP)
Suudi Arabistan, karar tasarısının İsrail güçlerinin tüm yasal ve insani standartları açıkça ihlal etmelerinden sorumlu tutulması yönünde ilk adım olarak değerlendirdi (AP)

Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Gazze’deki savaşa ‘acil ve uzatılmış ara verilmesini’ ve tüm taraflardan uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi talep edilen karar tasarısını onaylamasını memnuniyetle karşıladı.

BMGK’nın söz konusu karar tasarısında, Gazze’de devam eden saldırının yükünü çeken çocuklar ve sivillere yardım sağlamak için birkaç gün sürecek bir insani ateşkesin tekrar kabul edilmesi çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan, BMGK’nın karar tasarısını, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi, askeri operasyonların durdurulması ve işgalci güçlerin tüm yasal ve insani standartları açıkça ihlal etmeleri nedeniyle yaşananlardan sorumlu tutulması yönünde ilk adım olarak değerlendirdi.


Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Filistin davasına verilen desteği bir kez daha vurguladı

Kral Selman bin Abdulaziz Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Filistin davasına verilen desteği bir kez daha vurguladı

Kral Selman bin Abdulaziz Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında dün başkent Riyad’da toplandı.

Toplantıda, bölge liderlerine ‘İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Zirvesi’ne katılımları için övgüde bulunuldu.

Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde düzenlenen zirve, Gazze’de devam eden çatışmanın durdurulması, kuşatmanın sona erdirilmesi, İsrailli yetkililerin eylemlerinden sorumlu tutulması ve Filistin davasına verilen desteğin yinelenmesi yönündeki çabaları güçlendirmeyi amaçlıyordu.

Bakanlar Kurulu, Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması başta olmak üzere meşru haklarını yeniden kazanmasını sağlamak için Filistin davasına verilen desteği bir kez daha vurguladı.

Toplantıda, Suudi Arabistan’ın Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) içişleri bakanları toplantısında ifade ettiği, artan şiddet, terörizm, radikalizm, güvensizlik ve sınır ötesi organize suç dalgaları gibi bölge ve dünyanın yaşadığı zorluklar ışığında, işbirliği ve ortak güvenlik koordinasyonunu yoğunlaştırmanın önemli olduğu yönündeki beyanı yinelendi.

FOTO: Kral Selman bin Abdulaziz, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık yaptı (SPA)

Bakanlara, Kral Salman’ın Burkina Faso’nun Geçici Devlet Başkanı İbrahim Traore ve Mali Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Albay Assimi Goita’dan aldığı mesajın yanı sıra, Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a gönderdiği mesaj hakkında bilgi verildi.

Toplantıda, Suudi Arabistan’ın uluslararası ortaklıkları güçlendirme, dünyada barış ve güvenliği sağlama konusundaki öncü rolünü sürdürme çabalarının bir parçası olarak, Veliaht Prens’in çok sayıda kardeş ve dost ülkenin liderleriyle yaptığı görüşme ve istişareler de gözden geçirildi.

Riyad’da düzenlenen Suudi Arabistan-Afrika Zirvesi’nin olumlu sonucuna övgüde bulunulan toplantıda, Afrika’daki Hademu’l Haremeynu’ş Şerifeyn Geliştirme Girişimi’nin proje ve programları ve imzalanan anlaşmaların yanı sıra çeşitli sektörlere sağlanan yeni yatırımlar ve finansmanlar aracılığıyla taraflar arasındaki işbirliği ve ortaklıklarda önemli bir sıçrama yaşanacağı vurgulandı.

FOTO: Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Bakanlar Kurulu toplantısında (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Bakanlar Kurulu toplantısında (SPA)

Pazartesi günü Maskat’ta düzenlenen Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin açılış toplantısının sonuçları incelenerek, iki ülke arasındaki güçlü ilişkilere ve çeşitli alanlardaki sürekli ilerleme ve gelişmeye övgüde bulunuldu.

Toplantıda, Suudi Arabistan’ın İİT hedeflerini desteklemedeki aktif rolünü ve kadın haklarını koruma çabaları vurgulandı.

Suudi Arabistan’ın, ‘İslam toplumlarında kadınların güçlendirilmesini amaçlayan hayati bir yasal ve fikri çerçeve kabul edilen’ İslam’da Kadın Haklarına ilişkin Cidde Belgesi’nin kabul edildiği İslam’da Kadın Konferansı’na ev sahipliği yaptığının altı çizildi.

Suudi Arabistan ile Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin kurulması onaylandı ve Dışişleri Bakanı’na bunun için gerekli protokol taslağını imzalama yetkisi verildi.

FOTO: Bakanlar Kurulu toplantısından bir kesit (SPA)
Bakanlar Kurulu toplantısından bir kesit (SPA)

Toplantıda, Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı ile İtalya Kültür Bakanlığı arasında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı onaylandı.

Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı ile İspanya Kültür ve Spor Bakanlığı ve Küba Kültür Bakanlığı arasındaki işbirliğine yönelik mutabakat zaptları hakkında görüşmesi için Kültür Bakanı’na yetki verildi.

Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı ile Tayland Turizm ve Spor Bakanlığı arasında işbirliğine yönelik bir mutabakat zaptı onaylandı.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA ile Irak resmi haber ajansı INA arasında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptına onay verildi.

Bakanlar Kurulu toplantısında ülkenin iç işlerine ilişkin kararlar da alındı.


Suudi Arabistan: Gazze’ye yedinci yardım uçağı yola çıktı

Yedinci yardım uçağı 35 ton ağırlığında çeşitli yardım malzemelerini içeriyor ( SPA)
Yedinci yardım uçağı 35 ton ağırlığında çeşitli yardım malzemelerini içeriyor ( SPA)
TT

Suudi Arabistan: Gazze’ye yedinci yardım uçağı yola çıktı

Yedinci yardım uçağı 35 ton ağırlığında çeşitli yardım malzemelerini içeriyor ( SPA)
Yedinci yardım uçağı 35 ton ağırlığında çeşitli yardım malzemelerini içeriyor ( SPA)

Suudi Arabistan, Gazze Şeridi’ne hava ve deniz yoluyla yardım sağlamaya devam ediyor.

Gazze Şeridi’ne yönelik yedinci yardım uçağı, bugün başkent Riyad’daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı’ndan havalanarak, Mısır’daki El Ariş Uluslararası Havalimanı’na doğru yola çıktı.

Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın talimatları doğrultusunda yola çıkan uçak, yaklaşık 35 ton insani yardım ve barınma malzemesi taşıyor.

Yardımların, Filistin halkının yaşadığı çeşitli kriz ve sıkıntılarda yanında olan Suudi Arabistan'ın tarihi rolünü yansıtıyor.


Suudi Arabistan ve Çekya dışişleri bakanları Gazze’deki son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Çekya dışişleri bakanları Gazze’deki son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, bugün Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Görüşmede, Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeler ile bölgedeki askeri gerilimin artması ele alındı.

Prens Faysal bin Ferhan, acil ateşkes ve insani yardımların girişi için koridorların güvenliğinin sağlanmasının önemini vurguladı.

Suudi Bakan ayrıca, uluslararası toplumun, İsrail güçlerinin sivillere ve sağlık tesislerine yönelik saldırılarını ve Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden zorla yerinden edilmesini durdurma konusunda sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini dile getirdi.