Gökbilimci Romanovskaya: Uzaylılar başıboş dolaşan haydut gezegenlerde seyahat ediyor

Araştırmacı yeni teoriye "Kozmik Otostopçu Hipotezi" adını verdi

Bilim insanları Plüton'nun yörüngesinin hemen ötesinde de bir haydut gezegen olabileceğini düşünüyor (Wikimedia Commons)
Bilim insanları Plüton'nun yörüngesinin hemen ötesinde de bir haydut gezegen olabileceğini düşünüyor (Wikimedia Commons)
TT

Gökbilimci Romanovskaya: Uzaylılar başıboş dolaşan haydut gezegenlerde seyahat ediyor

Bilim insanları Plüton'nun yörüngesinin hemen ötesinde de bir haydut gezegen olabileceğini düşünüyor (Wikimedia Commons)
Bilim insanları Plüton'nun yörüngesinin hemen ötesinde de bir haydut gezegen olabileceğini düşünüyor (Wikimedia Commons)

ABD'li fizik ve astronomi profesörü Irina K. Romanovskaya, uzaylı araştırmalarında şimdiye dek yanlış noktaların hedeflendiğini öne sürdü.
Bilim insanı, uzayda başıboş dolaşan ve "haydut gezegen" diye nitelenen ötegezegenlerin düşünülenin aksine Dünya dışı yaşam için önemli hedefler olabileceğini savundu.
Halihazırda yürütülen Dünya dışı yaşam arayışları, yıldız sistemlerinin yaşanabilir koşullara sahip bölgelerindeki gezegenlere odaklanıyor.
Ancak Houston Community College'da görev alan Romanovskaya, hakemli bilimsel dergi Journal of Astrobiology'de yayımlanan yeni makalesinde şaşırtıcı bir soru ortaya attı:
"Yabancı uygarlıklar, yıldızlararası mesafeleri katetmek için haydut gezegenleri kullanmayı öğrenmiş olabilir mi?"
Romanovskaya söz konusu teoriye "Kozmik Otostopçu Hipotezi" adını verdi.
Teori iki ana önermeden oluşuyor. İlki, haydut gezegenlerin Dünya dışı uygarlıkların ana gezegenlerinin yakınından geçtiğini ve bu sırada uzaylıların bu serbest cisimlere göç edebileceğini öngörüyor.
İkinci önerme ise Dünya dışı uygarlıkların cüce gezegenleri bu haydut gezegenlere dönüştürmek ve üzerlerinde seyahat etmek için etraftaki kozmik nesnelerin kütle çekim kuvvetini teknolojik araçlarla kullanabileceğini savunuyor.
Romanovskaya'ya göre uzaylılar yıldızlararası ortamı, diğer yıldızları ve gezegen sistemlerini araştırmak ya da başka gezegenlerde koloniler kurmak için bu sıradışı yönteme başvurmuş olabilir.
Öte yandan, bu teorinin doğru olması için herhangi bir yıldızın yörüngesinde dönmeyen bu gezegenlerde yeni enerji kaynaklarının yaratılması gerekiyor.
Romanovskaya ise söz konusu gezegenlerdeki olası uzaylıların nükleer füzyon aracılığıyla enerji elde edebileceğini ifade etti.
Ayrıca uzay radyasyonundan korunmak için gezegenin yüzeyinin altında veya okyanuslarda yaşamaları da mümkün.
Yine de haydut gezegenler, ev sahibi bir yıldıza sahip olmadıkları için yüzey okyanuslarını da uzun süre koruyamayabilir.
Bu nedenle Romanovskaya, uzaylıların bu gezegenleri daha uzun süre yaşayabilecekleri başka yıldız sistemlerine doğru "süreceğini" tahmin ediyor.
Bu senaryo da şu soruyu akla getiriyor: Haydut gezegendeki uzaylılar Güneş Sistemi'nin yakınından geçebilir mi?
Romanovskaya, bunun küçük ama gerçek bir ihtimal olduğunu söylüyor.
 Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde çok sayıda haydut gezegen olduğunu düşünüyor.
Ancak bunlar bir yıldızın ışığından faydalanamadığı için genellikle karanlıkta kalıyor ve çok zor gözlemlenebiliyor.
Yine de kısa süre önce Avrupa Güney Gözlemevi'nden araştırmacılar, Güneş Sistemi'ne nispeten yakın bir bölgede 70 olası haydut gezegen tespit ettiklerini duyurmuştu.
Söz konusu kozmik nesneler Dünya'dan yaklaşık 420 ışık yılı uzaklıkta keşfedilmişti.
Independent Türkçe, VICE, EarthSky



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news