Nijerya’nın kuzeybatısında silahlı militanlar köylere saldırdı: 32 kişi öldü

Kilisedeki katliamdan DEAŞ sorumlu

Güneybatı Ondo eyaletinin Owo kentinde militanların en az 22 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından St. Francis Katolik Kilisesi'ni koruyan Nijeryalı polis memuru (AP)
Güneybatı Ondo eyaletinin Owo kentinde militanların en az 22 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından St. Francis Katolik Kilisesi'ni koruyan Nijeryalı polis memuru (AP)
TT

Nijerya’nın kuzeybatısında silahlı militanlar köylere saldırdı: 32 kişi öldü

Güneybatı Ondo eyaletinin Owo kentinde militanların en az 22 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından St. Francis Katolik Kilisesi'ni koruyan Nijeryalı polis memuru (AP)
Güneybatı Ondo eyaletinin Owo kentinde militanların en az 22 kişiyi öldürdüğü saldırının ardından St. Francis Katolik Kilisesi'ni koruyan Nijeryalı polis memuru (AP)

Nijerya’daki yerel yetkililerin dün yaptığı açıklamaya göre, ülkenin kuzeybatısındaki Kaduna eyaletinde silahlı militanların düzenlediği bir dizi saldırıda 32 kişi hayatını kaybetti ve onlarca ev tahrip edildi.
Yerel halkın “haydutlar” diye nitelediği silahlı suç çeteleri, yıllardır bölge sakinlerini kaçırmak veya öldürmek için Nijerya’nın kuzeybatı ve orta köylerine baskınlar düzenliyor. Ancak saldırılar son zamanlarda arttı. Silahlı militanlar geçtiğimiz aylarda başkent Abuja ile Kaduna arasında bir yolcu trenine saldırdı ve onlarca kişiyi kaçırdı. Ayrıca yüzden fazla köy sakinini ve sivil toplum kuruluşları (STK) üyesi onlarca kişiyi öldürdü.
Kaduna Eyaleti İç Güvenlik ve İçişleri Komiseri Samuel Aruwan, önceki gün yaptığı yazılı açıklamada, “Haydutlar pazar günü Kajuru bölgesindeki Dogon Noma, Ungwan Sarki ve Ungwan Maikori köylerine saldırdı. Saldırganlar bölgeye çok sayıda motosikletle geldiler. Çok sayıda eve zarar verdiler. Köy sakinlerine saldırdılar ve onları öldürdüler. Haydutlar önce iki köye saldırdı ve 31 vatandaşı öldürdü, ardından Ongwan Maikori'ye doğru ilerledi ve burada bir kişiyi öldürdüler ve evleri yaktılar. Güvenlik güçleri kara kuvvetleri gelmeden önce haydutların peşine düşen bir helikopter gönderdi. Sivil toplum örgütü ACLED, haydutların 2021'de öldürdüğü sivil sayısının önceki yıla göre yüzde 250 artarak 2 bin 600'ün üzerine çıktığını açıkladı. Bu, cihatçı örgütler DEAŞ ve Boko Haram kurbanlarının çok üzerinde bir sayı. Eski bir ordu generali olan Nijerya Devlet Başkanı Muhammad Buhari, iki başkanlık döneminin ardından gelecek yıl görevinden ayrılmadan önce haydutların şiddetine son vermesi konusunda baskı altında.
Nijerya İçişleri Bakanı Ogbeni Rauf Aregbesola dün yaptığı açıklamada, Nijerya makamlarının, pazar günü bir Katolik kilisesinde işlenen ve en az 22 kişinin hayatını kaybettiği katliamın arkasında Batı Afrika Eyaleti İslam Devleti'nin (ISWAP) olduğundan şüphelendiklerini söyledi. Ondo eyaletinin güneybatısındaki Owo kentindeki St. Francis Katolik Kilisesi'ne Pazar ayini sırasında AK-47 saldırı tüfeği ve patlayıcı taşıyan militanlarca saldırı düzenlendi. Saldırganlar katliamın korkunç izlerini geride bırakarak kaçtı. Aregbesola başkent Abuja’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Owo’daki korkunç saldırıda DEAŞ-Batı Afrika Eyaleti’nin parmak izini bulmayı başardık ve onları takip ediyoruz. Güvenlik birimlerimiz onların peşinde ve onları adalete teslim edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yetkili merciler saldırganların kimlikleri ve saldırı gerekçeleri hakkında yorum yapmayı reddetti. Ağırlıklı olarak Nijerya’nın kuzeydoğusu ve komşu Çad'da faaliyet gösteren DEAŞ-Batı Afrika Eyaleti örgütü yıllardır Nijerya ordusuyla savaşan silahlı gruplardan biri olarak biliniyor. Örgütün gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi yerinden oldu. Ondo eyaleti, DEAŞ-Batı Afrika Eyaleti'nin eylem bölgesinden uzak bir konuma sahip. Eyalet Valisi Arakunrin Oluwarotimi Akeredolu önceki gün yeni kurban sayılarını açıkladı. Akeredolu’nun açıklamasına göre, 40 kişi yaşamını yitirdi, 61 kişi hastanede hâlâ tedavi görürken, 26 kişi de taburcu edildi. Akeredolu, Ulusal Acil Durum Yönetimi Ajansı’na daha önce yaptığı açıklamada 22 kişinin öldüğünü belirtmişti. Akeredolu, ölen kişilerin sayılarıyla ilgili yeni verilerin özel hastaneler de dahil olmak üzere devlet hastanelerinden toplandığını ifade etti.



Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.


Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
TT

Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)

Yemen Ulusal Direniş Güçleri, Donanma, İstihbarat Birimi ve Sahil Güvenlik ile iş birliği yaparak, Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki Husilere gelişmiş kimyasal ve askeri teçhizat sevkiyatını engelledi.

Isıya dayanıklılık ve füze ve insansız hava aracı (İHA) yapılarının yalıtımında kullanılan "fenol + formaldehit" adlı bir polimer bileşiğinden 24 varil ve radar izlerini azaltmak için kullanılan türevleri ele geçirdiler. Ayrıca, koruyucu giysiler, maskeler ve diğer askeri teçhizata da el koydular; bu gelişme, Husi kontrolündeki bölgelerde askeri üretim atölyelerinin varlığını gösteriyor.

Yemen askeri medyası, ortak bir devriyenin, İran Devrim Muhafızları tarafından işletilen kaçakçılık şebekeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen ahşap bir tekne hakkında kesin istihbarat aldığını bildirdi. Devriye, tekneyi durdurdu ve kargonun inceleme ve soruşturulması için güvenli bir yere çekti.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, operasyonun "İran'ın Yemen'deki projesine bir darbe daha" olduğunu ve Devrim Muhafızları'nın bölge güvenliğini tehdit eden askeri teçhizat kaçakçılığına karıştığının kanıtı olduğunu belirtti.