Libya’da yol haritası için süre dolarken, dünyanın Libya konusundaki hedefi ne?

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Duhelen ile görüşmede (Konsey Enformasyon Ofisi)
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Duhelen ile görüşmede (Konsey Enformasyon Ofisi)
TT

Libya’da yol haritası için süre dolarken, dünyanın Libya konusundaki hedefi ne?

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Duhelen ile görüşmede (Konsey Enformasyon Ofisi)
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler ve Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Duhelen ile görüşmede (Konsey Enformasyon Ofisi)

Libya’daki siyasi atmosfer, ülkeye ilişkin yol haritasının sona erme tarihi 22 Haziran’ın yaklaşmasıyla, başkent Trablus’a yönelik uluslararası hareketlerin hızlanmasına sahne oldu.
Bu yol haritasının süresinin sona ermesiyle birlikte, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin meşruiyeti sona erecek.
Bu da, özellikle Temsilciler Meclisi’nin 21 Eylül’de Dibeybe hükümetinden güvenoyunu geri çekmesi, Mart ayı başında Dibeybe’yi görevden alma adımı atması ve yerine Fethi Başağa’yı Libya İstikrar Hükümeti’nin başına atamasının ardından, ülkedeki yeni otoritenin şekli, her bir siyasi veya askeri fraksiyonun ‘kazançlarına’ ve ateşkes anlaşmasına ne ölçüde bağlı olacağı konusunda birkaç soruyu gündeme getiriyor.
Birkaç uluslararası yetkilinin, son günlerde başkent Trablus’ta çeşitli Libyalı yetkililerle yaptığı toplantıların sonuçları göz önüne alındığında, iki ana tavsiyeye odaklandıkları görüldü.
Bunlardan ilki, ‘önündeki engeller kaldırılmadan’, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin bir an önce hızlandırılması gerektiğiydi.
İkincisi ise, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams’ın bugün Kahire’nin üçüncü turuna ev sahipliği yapacağı ‘anayasa’ müzakerelerini tamamlama çabalarına uluslararası desteğin devam ettiğinin vurgulanması ve başkentte meydana gelebilecek her türlü şiddet ve provokasyonun durdurulması gerektiği oldu.
Trablus, ülkede istikrarı sağlamanın tek yolunun seçimler olduğunu vurgulayan hızlandırılmış İtalyan, Fransız ve Alman istişarelerine tanık oldu.
Libyalı politikacılar bunu, ‘beklenen seçim sürecini kolaylaştıran bir atmosferin yokluğuna’ ek olarak ‘benzeri görülmemiş bir siyasi açmaz ışığında boş bir adım’ olarak görüyor.
Libyalıların büyük bir bölümü ‘ülke meselesiyle muhatap olan dünya ülkelerinin amacını’ sorguluyor.
Uluslararası yetkililerin çoğu ise, iktidar için rekabet eden iki hükümetin varlığı ışığında Libya’da hüküm süren siyasi bölünmeyi gözden kaçırarak, seçimleri görüşmek ve son siyasi gelişmelerden haberdar olmak için Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile toplantılar yapmaya odaklandı.
Fransa Cumhurbaşkanı’nın Libya Özel Temsilcisi Paul Soler, ülkesinin ‘rızaya dayalı bir anayasal çerçeve temelinde parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması konusunda Libya'nın istikrarında olumlu bir rol oynayacağını’ vurgulamak için Libya’yı ziyaret etti.
Soler, Libyalı yetkililerle yaptığı, Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Duhelen’in de katıldığı görüşmelerde bunun altını çizdi.
Soler, Dibeyde ile görüşmede, ülkesinin Libya’da seçim yapma çabalarına verdiği desteği ve uluslararası toplumun bu önemli aşamada seçim sürecine dahil olan tüm taraflar arasında fikir birliğine varılmasına yönelik çabaları destekleme konusundaki isteğini ifade etti.
Fransız yetkili, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile de görüştü.
Mişri, konseyin sağlam anayasal ve yasal temeller üzerinde uzlaşma yoluyla siyasi çıkmazdan çıkmaya yönelik vizyonunu sundu.
Soler ise, Tunus’ta yapılan toplantıların sonuçlarını, özellikle Fransa’nın katıldığı Libya Uluslararası Çalışma Grubu toplantılarının içeriğini Mişri’ye bildirdi.
İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı’nın Libya Özel Temsilcisi Nicola Orlando da, geçtiğimiz hafta Libya ziyaretinde Mişri ile görüştü.
İtalyan yetkili, ülkesinin Libya Büyükelçisi Giuseppe Buccino’nun da katıldığı görüşmede, seçim sürecini desteklemenin, güvenlik ve askeri yolların başarısını sağlamanın önemi hakkında BM Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams ile Tunus’ta yaptığı görüşmenin sonuçları hakkında bilgi verdi.



Sudan BAE ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alırken HDK’nın dron saldırıları Port Sudan'daki hayati tesislerin çalışmalarını aksattı

Sudan BAE ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alırken HDK’nın dron saldırıları Port Sudan'daki hayati tesislerin çalışmalarını aksattı
TT

Sudan BAE ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alırken HDK’nın dron saldırıları Port Sudan'daki hayati tesislerin çalışmalarını aksattı

Sudan BAE ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alırken HDK’nın dron saldırıları Port Sudan'daki hayati tesislerin çalışmalarını aksattı

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi tarafından dün yapılan açıklamada, (BAE) Sudan ordusuna karşı savaşan paramiliter grup Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK) finanse etmekle suçlanan Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alındığı bildirildi.

Sudan Savunma Bakanı İbrahim Yasin, Güvenlik ve Savunma Konseyi’nin kararlarını içeren bildiriyi okudu. Kararlar arasında BAE’nin ‘saldırgan devlet’ ilan edilmesi, Sudan’ın BAE ile ‘diplomatik ilişkilerinin kesilmesi, Sudan’ın BAE’deki büyükelçiliği ve başkonsolosluğunun geri çekilmesi yer aldı. Bildiride HDK’nın son günlerde Port Sudan'ı hedef alan saldırılarında BAE tarafından temin edilen silahların kullanıldığı kaydedildi.

Sonuncusu dün olmak üzere son üç gündür Sudan'ın ordu yanlısı hükümetinin geçici merkezi olan Port Sudan'daki havalimanı, bir askeri üs ve bir elektrik santrali dronlarla hedef alındı.

Dün sabaha karşı şehrin havaalanı ve askeri üssünün bombalanmasının ardından dronlar, ana elektrik santralini de hedef alarak elektrik kesintisine neden oldu.

Saldırılardan bir gün önce, bundan kısa bir süre öncesine kadar iki yıldır süren savaştan kaçan yüz binlerce yerinden edilmiş insan için güvenli bir sığınak olan Port Sudan’ın güneyinde ana yakıt deposu vurulmuş, saldırı büyük bir yangının çıkmasına yol açmıştı.

Sudan’ın elektrik dağıtım şirketi, Port Sudan’daki elektrik santraline saldırılar düzenlendiğini ve ekiplerinin hasar tespit çalışmalarına başladığını açıkladı. Şirket tarafından yapılan açıklamada, dün Port Sudan'daki ana elektrik santralinin dronlarla vurulduğu ve ordu yanlısı hükümetin geçici merkezi haline gelen ülkenin doğu kentinde elektriğin tamamen kesildiği belirtildi.

Açıklamada, ekiplerin hasarı değerlendirmek üzere Port Sudan elektrik santrali sahasına konuşlandığı ve dronların Kızıldeniz’e kıyısı olan bu liman kentini üç gündür hedef aldığı vurgulandı.

Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabiri, sabaha karşı patlama sesleri duyduğunu ve liman ile güneydeki bir yakıt deposundan şehrin üzerine duman bulutlarının yükseldiğini bildirdi. AFP’nin objektifine yansıyan görüntüler, saldırının ne denli büyük olduğunu gösterdi.

İngiltere merkezli deniz güvenlik şirketi Ambrey dün yaptığı açıklamada, Sudan'ın başlıca liman kentinin adını taşıyan Port Sudan Limanı’nda meydana gelen bir olaydan haberdar olduğunu belirterek, olayı araştırdığını ve daha fazla bilgi edindikçe duyuracağını ifade etti.

Savaş nedeniyle El-Cezira eyaletinde yerinden edilenlerden biri olan Hüseyin İbrahim (64), sokak durup yangının neden olduğu yoğun dumanı izlerken “Dün ve bugün yaşananlar bize bu savaşın her yere ulaşacağını gösterdi” dedi.

Port Sudan’daki havaalanı yetkililerinden biri, askeri üssün ilk kez hedef alınmasından iki gün sonra Port Sudan Havaalanı’nın sivil bölümünün dronla hedef alındığını söyledi.

Sudan ordusundan bir kaynak başka bir dronun ordunun şehir merkezindeki ana üssünü hedef aldığını söylerken, görgü tanıkları da dronun bir otelin yakınlarına düştüğünü bildirdi.

Askeri üs ve otel, 2023 nisanından bu yana eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK'ya karşı iktidar mücadelesi veren Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın karargahına yakın bir konumda bulunuyor.

Üçüncü bir saldırı ise Birleşmiş Milletler’in (BM), insani yardım kuruluşlarının ve yüz binlerce insanın başkent Hartum'dan ayrıldıktan sonra yerleştiği şehrin kalabalık merkezindeki Port Sudan limanının güney kısmına yakın bir yakıt deposunu vurdu. Şehrin kuzeyindeki görgü tanıkları bir askeri üsten uçaksavar ateşi duyulduğunu bildirdi.

HDK, Hartum'un neredeyse tamamı dahil olmak üzere toprak kaybettiğinden beri dronları kullanarak ordunun kontrolündeki bölgelerin derinliklerindeki mevzilere saldırılar düzenliyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres pazartesi günü yaptığı açıklamada, Port Sudan’a yönelik saldırının ‘sivillerin korunmasını ve insani yardım faaliyetlerini tehdit eden endişe verici bir gelişme’ olarak nitelendirdi.

Kıtlık ilan edilen ve yaklaşık 25 milyon kişinin ciddi gıda güvensizliği yaşadığı Sudan'a yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu Port Sudan üzerinden dağıtılıyor.

Port Sudan Havaalanı’ndaki bir yolcuya göre bombalamanın ardından havaalanındaki bazı kısımlarda yangın çıktı. Ordu kaynağı ise saldırının Port Sudan Havaalanı’ndaki yakıt tanklarını hedef aldığını söyledi.

HDK, son birkaç hafta içinde ülkenin kuzeydoğusunda ordunun kontrolündeki çeşitli bölgelerde sivil altyapıyı bombalayarak milyonlarca insanın elektriksiz kalmasına neden oldu.

BM’ye göre Sudan'daki savaş on binlerce kişinin ölümüne, 13 milyon kişinin yerinden edilmesine ve bazı bölgelerde kıtlık yaşanmasına yol açarak dünyanın ‘en kötü insani krizine’ dönüştü.

Müttefikleriyle birlikte batıdaki Darfur bölgesinin çoğunu ve güneydeki bölgeleri kontrol eden HDK, Hartum ve Sudan'ın orta kesimlerindeki askeri mevzilerini kaybettikten sonra son zamanlarda dronlar ve uzun menzilli toplarla saldırılarını yoğunlaştırdı.

HDK, Sudan ordusunun BAE'yi tedarik etmekle suçladığı hem doğaçlama hem de gelişmiş dronlar kullanıyor. Sudan Enformasyon Bakanı Halid el-İsa bir kez daha BAE'yi HDK'ya saldırılarda kullanılan dronları tedarik etmekle suçladı.

Sudanlı Bakan, yaptığı açıklamada, “Bugün erken saatlerde, BAE tarafından vekili olan terör örgütü HDK'ya sağlanan dronlar kullanılarak gerçekleştirilen bir suç ve terör saldırısına maruz kalan Port Sudan'ın güney limanındaki yakıt depolarını ziyaret ettim” dedi.

Öte yandan Uluslararası Adalet Divanı (UAD) pazartesi günü Sudan'ın ‘HDK’yı destekleyerek soykırıma suç ortaklığı yaptığı’ gerekçesiyle BAE aleyhine açtığı davayı reddetti. Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, bu kararın BAE'nin 2005 yılında BM Soykırım Sözleşmesi'ne yaptığı çekince nedeniyle alındığını belirterek karara saygı duydukları belirtildi.