Tartışma yeniden başladı: Irak, sivil devlet mi yoksa din devleti mi?

Tartışma yeniden başladı: Irak, sivil devlet mi yoksa din devleti mi?
TT

Tartışma yeniden başladı: Irak, sivil devlet mi yoksa din devleti mi?

Tartışma yeniden başladı: Irak, sivil devlet mi yoksa din devleti mi?

Faslı sanatçı Saad el-Mücerred’in (Lamjarred) Irak'ın başkenti Bağdat'taki Sinbad Land eğlence merkezinde vereceği konseri iptal etme kararı, 2003 yılında yaşanan değişimden sonra başlayan devletin kimliğiyle ilgili, “Irak gerçekten Anayasası'nın 38. maddesi uyarınca ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı bir sivil devlet mi yoksa radikal akımların ruh hallerine uyan bir din devlet mi?” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Irak’ta oldukça ünlü olan Faslı sanatçının konserini organize eden Sinbad Land eğlence merkezi yönetimine göre bazı üyelerinin üzerinde din adamlarının kıyafetleri olan silahlı gruplar,  ‘ahlaksız bir etkinlik’ olduğu bahanesiyle konserin iptal edilmesi talebiyle eğlence merkezini bastı. Bu gelişme öncesinde Faslı sanatçının konser biletlerinin tamamının satılmış olduğunu da belirten merkez yetkilileri, söz konusu silahlı grupların bazılarının polisin müdahalesi öncesinde merkeze girmeye çalıştıklarını, bazılarının ise merkezin girişinde namaz kılmaya başladıklarını ve tüm bu gelişmelerin, organizatörleri konseri iptal etmeye ittiğini söylediler.
Konserin iptal edilmesini isteyenlerden bazıları, Saad el-Mücerred hakkında Fransa ve Fas'ta tecavüz iddialarının ortaya atılması nedeniyle  ‘ciddi bir sanat dahi icra etmeyen’ böyle bir kişini Bağdat'ta konser vermesinin uygun olmadığını söylerken bazıları, Bağdat gibi söz konusu grupların öğretilerine göre dini karaktere sahip olması amaçlanan bir şehirde bu tür konserlerin düzenlenmesinin caiz olmadığını belirttiler.
Bu gelişme üzerinde sosyal medya sitelerinde asırlar boyunca Bağdat gibi çoğulculuk ve hoşgörü ile tanınan bir şehirde sanat ve kültür meseleleriyle bu şekilde uğraşılmasını reddedenlerin bir bölümü, bu tür konserlerin iptal edilmesini daha büyük gelişmelerin bir başlangıç ​​olduğunu savundular. Hatta bazıları, kalkınma alanları noktasında İsrail ile normalleşmeye gidilmesinden duydukları korkuya bağladı. Konserin yapılmasına karşı çıkanlar ise bu konserin daha müstehcen uygulamaları kabul etmenin bir başlangıcı olarak gördüler.
Irak devletinin nezaketini savunan aydınlar arasında öfke hakim olurken Iraklı dini gruplar ‘emri bil-maruf nehyi anil-münker’ (iyiliği emretmek kötülükten nehyetmek) şiarıyla konserlere, alkol satılan dükkanlara, güzellik kraliçelerine ve manken kızlara ilk kez karşı çıkmıyorlar.
Irak Sanatçılar Sendikası, Saad el-Mücerred’in konserine yapılan saldırıyı kınadı. Sendikadan yapılan açıklamada, “Bağdat ve Irak’ın diğer şehirlerinin ev sahipliği yaptığı sanatsal etkinliklere üst üste saldırıların yapılmasını büyük bir utanç ve endişeyle takip ediyoruz. Gücünün ve güzelliğinin sırrı olan çoğulculuğuyla bilinen bir ülkede yaşıyoruz. Herhangi bir grubun özgürlüğünün başka bir grubun özgürlüğüne bağlı olduğuna inanıyoruz. Çeşitliliği ve bir arada yaşamayı Irak’tan öğrendik. Irak herkesindir. Yetkili makamlardan gerekli izinleri almış sanatsal ve kültürel faaliyetlere saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamak bizim görevimizdir. İlk müzik aletinin icat edildiği bir ülkeye değil, Orta Çağ'ın aşırılıkçı örgütlerine ve aşırılık yanlılarına ait olan bu uygulamaları en güçlü şekilde kınıyoruz” denildi.
İlgili kamu kurumlarını anayasada belirtilen görevlerini yerine getirmeye, özgürlükleri güvence altına almaya ve sistematik istismar yaklaşımından korumaya çağıran Irak Sanatçılar Sendikası, maddi ve manevi kayıplara yol açan bu tür durumlara maruz kalan sanat kurumlarının yanı sıra yıllardır ülkenin saran siyasi çatışmanın dumanından kurtarmak için bir umut ışığı arayışıyla aileleriyle birlikte bu tür etkinliklere katılmak isteyip haklarına el konulan Iraklılarla dayanışma içerisinde olduğunu duyurdu.
Öte yandan Irak Kültür Bakanlığı, basında ve sosyal medya sitelerinde yaşanan tartışmalara ilişkin bir açıklama yaptı. Açılamada, Bakanlığın, halkın beğenisini dikkate alan, sanatsal değeri yüksek olan performans ve etkinliklerin düzenlenmesini desteklediği vurgulanarak, “Bağdat, bir takım sanatsal performans, etkinlik ve çeşitli festivallere tanık oldu. Bu etkinlikler, sanatsal gösteriler ve festivaller, özel kurum ve şirketler tarafından düzenlendi. Bakanlık bunlara hiçbir kaynak ayırmadı” denildi



Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
TT

Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)

Küçük uluslar büyük dönüşümler sırasında nasıl davranır? Jeopolitik depremler karşısında rasyonalite ve siyasi gerçekçiliğin anlamı nedir? Bu ulusların kaderinde kaybet-kaybet durumu mu var ve yapabilecekleri tek şey kayıplarını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışmak mı? Tarih, tek bir ulustan oluşan tek bir imparatorluktan bahsetmez.

İmparatorluklar içindeki çok sayıda ulusa, itaat etmeleri ve iktidarın sınırlarına uymaları karşılığında güvenlik, barış ve refah vaat edilmiştir. Merkezi otoriteye karşı isyan, yok edilme noktasına varacak kadar ağır bir şekilde cezalandırılır.

İmparatorluktaki gücün merkezi evrenin ekseniydi. Işık ve güç bu eksenden çevreye sızarak belli bir siyasi modelin yanı sıra kültürel ve uygarlık mirasını da empoze ederdi. Merkez zayıfladığında, çevre gevşer ve kozmik eksen bir yerde düşer, ancak başka bir yerde ortaya çıkar. İmparatorluklar Anka kuşları gibidir. Yeni bir imparatorluk, selefinin küllerinden doğar.

Değişim zamanlarında, küçük uluslar iki olası seçim yapmak zorundadır: Birincisi, yeni güce karşı isyan etmek ve bedelini ödemek. İkincisi ise güçlerini birleştirmek ve ‘Yaşasın imparatorluk’ diyen bayrağı değiştirmek.

Fransız düşünür Jacques Attali, imparatorlukların yükselişinin belirli belirleyicileri ve gereklilikleri olduğunu, bunların en önemlilerinin coğrafi büyüklük, nüfus, zenginlik ve büyük projeyi finanse etme yeteneği olduğunu söyler. Ancak bunlardan en önemlisi, imparatorluğun dayandığı ve diğer ulusları ona gönüllü olarak katılmaya ikna eden fikirdir (The Idea). Deniz imparatorlukları olduğu gibi kıta imparatorlukları da vardır. Hırsları başarıya ulaşmış ve başarısız olmuş imparatorluklar vardır.

Jeopolitik-askerî değişimlerin göstergeleri!

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki İspanya İç Savaşı, Alman silahlarının yanı sıra taktiklerin, askeri eğitimin ve askeri uzmanlık birikiminin test edildiği bir sahaydı.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ise 21. yüzyıl silahlarının test edildiği bir alan oldu. Bu savaş, her ne kadar Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının formlarına tanıklık etmiş olsa da, yapay zeka ve sanal dünyalar çağında gerçekleşiyor. Bu savaşta insansız hava araçları (İHA) daha önce hiç yaşanmamış bir şekilde savaşa girerek askeri liderleri şaşırttı, savaştaki koruma denklemlerini değiştirdi ve çoğu askeri stratejideki (Military Doctrine) büyük boşlukları ortaya çıkardı. İHA’ların etkisi kara savaşıyla sınırlı kalmadı; hava, deniz, kara ve hatta siber olmak üzere savaşın diğer boyutlarına da yayıldı.

Gazze savaşı, şehir savaşı ve gerilla savaşının en önemli deneyiydi. Bu savaşta Hamas'ın dikey coğrafi derinliğini oluşturan ve İsrail ordusunun konvansiyonel askeri operasyonlarını zorlaştıran tünellerde de savaşıldı. Bu savaşın deneyimlerinden pek çok ders çıkarılacak. Özellikle de bazı askeri araştırmalara göre, kentleşmenin (Urbanization) hızlanması nedeniyle gelecekteki savaşların çoğu şehirlerde olacak. Gazze savaşında İsrail ordusu yapay zekayı iki programda kullandı: Hamas binaları ve altyapısıyla ilgili hedefler önermek için Gospel ve insan hedefleri önermek için Lavender. Bu programlar öldürme sürecini hızlandırdı ve bu da Gazze Şeridi'ndeki ölü sayısını açıklıyor.

xc svfbghn
İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra yakın bir İsrail tankı (Reuters)

Lübnan savaşı birçok açıdan Gazze savaşından farklı bir deneyim oldu. İsrail ordusunun Hizbullah güçlerini yıpratma takibinin eşlik ettiği savunma savaşından (Positional) tüm boyutlarda saldırı savaşına geçildi. İsrail Hava Kuvvetleri, havadaki manevra kabiliyeti ve hareketliliğin bel kemiğini oluşturdu. Aynı zamanda, Mavi Hat üzerinde Hizbullah güçlerine karşı sınırlı kara manevrası, bu güçleri ‘çekiç ve örs’ arasına yerleştirmeyi amaçladı.

Mavi Hat'taki sınırlı kara saldırısı, hareketli de olsa örs rolünü oynadı. İsrail Hava Kuvvetleri ise çekiç rolünü belirgin bir şekilde yerine getirdi.

vfbghy
Dera yakınlarındaki Mankat al-Hatab'da bir otoyol üzerinde terk edilmiş tanklar (AFP)

Öte yandan Hizbullah, elinde kalan araçlarla, liderliği tarafından en kötü senaryo durumunda kullanılmak üzere geliştirilen stratejiyi uygulamaya devam etti. Nitelikli füzeler, orta ve kısa menzilli füzeler ve kalan İHA’lar kullanıldı, ancak orijinal planlarda belirlenen hedefe ulaşılamadı. Ancak Hizbullah, özellikle İHA’lar aracılığıyla İsrail'in planlarını bozdu.

Geleceğin savaşları ne olacak?

* Savaşın doğası siyasi hedefler için yapılan savaşlar olarak sabitken, savaşın özellikleri siyasi, ekonomik ve sosyal boyutlarda değişmektedir.

* 21. yüzyılın savaşları, özellikle bilgi toplama ve uygulama konularında yapay zekanın askeri makineye (Autonomous) girmesiyle karakterize olacaktır. Öldürme kararı halen insanların elindedir.

* Teknoloji artık devletin tekelinde ve kontrolünde değildir. Aksine, bu teknolojiyi üreten modern şirketlerin sahibi olan siviller jeopolitik oyuna girmiştir. ‘Verinin’ 21. yüzyılın petrolü olduğu söylenirken, dünyadaki veri toplama merkezlerinin çoğu, ABD’deki sivil şirketlerin elindedir.

* Teknolojinin hızla yayılması, ikili kullanım (Dual use) ve erişim kolaylığı nedeniyle devlet dışı aktör için savaş, düşük maliyet nedeniyle mümkün hale gelmiştir. Bereketli Hilal'de şu anda kim kiminle savaşıyor? Hizbullah İsrail'e karşı. Hamas İsrail'e karşı. Husiler İsrail'e karşı. Ve son olarak Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) eski Suriye rejimine karşı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı