SDG, Türkiye destekli muhaliflerin bölgelerine yönelik 3 sızma girişimini engelledi

Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğu Kamışlı kentinde kırsalında nöbet devriye gezen bir ABD askeri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğu Kamışlı kentinde kırsalında nöbet devriye gezen bir ABD askeri (AFP)
TT

SDG, Türkiye destekli muhaliflerin bölgelerine yönelik 3 sızma girişimini engelledi

Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğu Kamışlı kentinde kırsalında nöbet devriye gezen bir ABD askeri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt nüfusunun ağırlıkta olduğu Kamışlı kentinde kırsalında nöbet devriye gezen bir ABD askeri (AFP)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Türkiye destekli Suriyeli silahlı gruplar tarafından Suriye’nin kuzeyindeki Halep ve Haseke kırsalında bulunan nüfuz bölgelerine yapılan 3 sızma girişiminin engellendiğini duyurdu.
SDG’ye bağlı Menbiç Askeri Konseyi Medya Merkezi’nden yapılan açıklamada, Türkiye destekli muhalif grupların Halep kentinin doğu kırsalındaki Menbiç’in batı kırsalına yönelik sızma girişiminin engellendiği ve birkaç saldırganın yaralandığı belirtildi.
SDG ayrıca Cumartesi gecesi muhalif grupların Haseke kentinin kuzeyindeki Tel Tamir beldesi kırsalındaki Ummu’l Keyf köyüne sızma girişimini engelledi. İki taraf arasında çıkan silahlı çatışmalarda can kaybı veya maddi hasar olmadığı bildirildi.
El-Bab Askeri Konseyi Komutanı Cemal Ebu Cuma, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Konsey, bir süre devam eden çatışmaların ardından Türkiye destekli grupların Menbiç’in batısındaki El-Huta köyündeki noktasına sızmasını engelledi. Rus helikopterleri Haziran’ın başından bu yana Türk güçleri ve Suriyeli gruplarla olan temas noktaları üzerindeki cephe hatlarının ve köylerin üzerinde uçuşlar gerçekleştiriyor” dedi.
SDG, Haseke’nin kuzeybatı kırsalında yer alan Zergan Havzası’nı ve Ebu Rasin beldesini Cumartesi ve Pazar günleri hedef alan şiddetli Türk saldırıları sonucu bölgeye yaklaşık 350 roket ve top mermisinin düştüğünü aktardı. Askeri yetkili Baran Can, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, söz konusu bombardımanın Zergan Havzası ve köylerinde gerçekleştiğini ve silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) saldırıların düzenlendiğini söyledi. Can, Kamu Güvenlik Güçleri’ne ait noktalara mermilerin düştüğünü kaydetti.
Türk ordusu ve desteklediği grupların kontrolündeki Rasulayn kentinin yaklaşık 30 kilometre doğusundaki Ebu Rasin ve Zergan’a bağlı 72 köy ve mezra bulunuyor. Ebu Rasin ve Zergan, komşu Tel Tamir’e 20 kilometre, doğudaki Dırbesiye beldesine ise 70 kilometre uzaklıkta. Söz konusu bölgeler ise ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon destekli SDG’nin kontrolünde bulunuyor.
Can, Türk askeri varlığının artmasının SDG kontrolündeki bölgelere yönelik olası bir askeri operasyon sinyali verdiğini belirterek, “Karşı tarafın (Türk güçleri ve muhalif grupların) ön hatlarda siper kurduğunu, savaş tahkimatları yaptığını, daha fazla üs inşa ettiğini, ağır silah ve tank konuşlandırdığını gözlemliyoruz. Ayrıca Türk askerleri zırhlı ve personel taşıyıcı araçlarla hareket halinde” ifadelerini kullandı.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times