Türkiye Karadeniz’den doğalgaz çıkarmaya başlıyor

Fotoğraf: (Gökhan YılmaZ - AA)
Fotoğraf: (Gökhan YılmaZ - AA)
TT

Türkiye Karadeniz’den doğalgaz çıkarmaya başlıyor

Fotoğraf: (Gökhan YılmaZ - AA)
Fotoğraf: (Gökhan YılmaZ - AA)

Türkiye, 2023’te 10 milyon metreküp doğalgaz üretilmesi beklenen Karadeniz’de deniz hattından karaya taşınacak olan doğalgaz için dün ilk boruları döşemeye başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak Filyos’ta Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı konuşmasında, “İnşallah buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının ilk haftalarında tamamlıyoruz. Böylece 2023’ün birinci çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküp doğal gazı milli iletim sistemimize aktarmış olacağız. Sakarya Gaz Sahası pik üretime inşallah 2026’da ulaşacaktır. Sahada açılacak 40 kuyuyla birlikte günlük gaz üretim kapasitemizi 40 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Rusya ile Ukrayna arasında savaşın başlamasıyla tüm dünyada petrol ve gaz fiyatlarının yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı, “Türkiye’yi, enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya dek mücadelemize çok yönlü bir şekilde devam edeceğiz” diye konuştu.
Geçen yıl Türkiye’de tüketilen doğalgazın yüzde 45’i Rusya’dan, kalanı ise İran ve Azerbaycan’dan geldi.
170 kilometrelik deniz hattından karaya taşınacak olan doğalgazın bulunduğu saha, Ağustos 2020’de keşfedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönem halka bu müjdeyi, “Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz, Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetti” ifadeleri ile verdi.
Türkiye’nin yıllık gaz tüketimi 2020’de 48 milyar metreküp iken, 2021’de 61 milyar 601 milyon 555 bin metreküpe yükseldi. Resmi rakamlara göre bu yıl 62-63 milyar metreküpe ulaşması bekleniyor.
Ülkenin enflasyon oranı 1998’den beri rekor bir seviyeye ulaştı (yıllık yüzde 73,5). Para birimi yaklaşık yüzde 50 düşerek, Dolar/TL kuru 17 seviyelerini gördü. Bu da çoğu insan için yaşam maliyetini artırıyor.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.