BM gıda ihracatına kısıtlama getirilmesini istemiyor

Ukrayna’daki savaş nedeniyle küresel gıda güvenliğine ilişkin endişeler arttı (Reuters-Arşiv)
Ukrayna’daki savaş nedeniyle küresel gıda güvenliğine ilişkin endişeler arttı (Reuters-Arşiv)
TT

BM gıda ihracatına kısıtlama getirilmesini istemiyor

Ukrayna’daki savaş nedeniyle küresel gıda güvenliğine ilişkin endişeler arttı (Reuters-Arşiv)
Ukrayna’daki savaş nedeniyle küresel gıda güvenliğine ilişkin endişeler arttı (Reuters-Arşiv)

Birleşmiş Milletler (BM) liderleri, Dünya Ticaret Örgütü’ne üye ülkelere, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklı küresel bir gıda krizi risklerinden kaçınmak için gıda ihracatına kısıtlama getirmemeleri çağrısında bulundu.
Açık mektup, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ve BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebecca Greenspan tarafından imzalandı.
Dünya Ticaret Örgütü ülkelerinin bu hafta Cenevre’de yapacakları toplantıdan önce üyelere gönderilen mektupta, “Ukrayna’daki savaş Ukrayna halkına korkunç acılar yaşatıyor ve gıda güvensizliğinin eşiğinde olan on milyonlarca insan için açlık risklerini artırıyor” denildi.
Açık mektupta, “Gıda ürünleri ithal eden en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler tarafından satın alınan temel gıda maddelerinin ihracatına ve Dünya Gıda Programı tarafından insani amaçlarla satın alınan gıda maddelerine kısıtlama getirilmesinden kaçınılması’ çağrısı yapıldı.
Dünyanın en büyük tahıl üreticilerinden biri olan Ukrayna’nın üretimini ihraç etmesini engelleyen abluka ile Ukrayna’da yaşanan savaşın etkisiyle küresel gıda güvenliğine ilişkin endişeler tırmandı.
Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iwala, Mayıs ayı sonunda ihracat kısıtlamalarının azaltılması çağrısında bulundu. 
Bu tür önlemleri en son uygulayan ülke, buğday ihracatına bir tavan belirleyen ve 1 Haziran’dan itibaren şeker ihracatına tavan koyan Hindistan oldu.
Dünya Ticaret Örgütü’nde gerçekleştirilecek bakanlar konferansında, ihracat kısıtlamaları ve gıda güvenliği konusunda bir karar çıkması bekleniyor.
Ayrıca, Dünya Gıda Programı için belirlenen ürünlerin ihracatı üzerindeki kısıtlamaları yasaklamayı amaçlayan başka bir metni kabul etmesi bekleniyor.
Hindistan ve Tanzanya çekincelerini dile getirdi, ancak Dünya Ticaret Örgütü sözcüsü Dan Brosin dün akşam Tanzanya’nın metni desteklemeye karar verdiğini duyurdu.
Tarım cephesinde, Hindistan öncelikle hükümetlerin gıda güvenliği amaçlarıyla gıda ürünlerini stok etmeleri konusunda anlaşmalarını talep ediyor.



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe