Buğday krizi Mısır'a 10 milyar dolarlık ek yük getirdi

Mısır Temsilciler Meclisi ile hükümet arasında yeni bütçedeki fiyat tahminleri konusunda anlaşmazlıklara yol açtı

Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muit, buğday ve petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi durumunda ülkesinin gelecek mali yılda 10,2 milyar dolar olarak planlanan bütçesine ek bir yük getirebileceğini açıkladı (Reuters)
Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muit, buğday ve petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi durumunda ülkesinin gelecek mali yılda 10,2 milyar dolar olarak planlanan bütçesine ek bir yük getirebileceğini açıkladı (Reuters)
TT

Buğday krizi Mısır'a 10 milyar dolarlık ek yük getirdi

Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muit, buğday ve petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi durumunda ülkesinin gelecek mali yılda 10,2 milyar dolar olarak planlanan bütçesine ek bir yük getirebileceğini açıkladı (Reuters)
Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muit, buğday ve petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi durumunda ülkesinin gelecek mali yılda 10,2 milyar dolar olarak planlanan bütçesine ek bir yük getirebileceğini açıkladı (Reuters)

Halid el-Menşavi
Son veriler, uluslararası düzeyde buğday fiyatlarındaki yükselişin, Mısır'ın 10 milyar dolar civarındaki yeni bütçesine ek yükler getireceğine işaret etti. Öte yandan yeni bütçede buğday ve petrol fiyatlarına ilişkin tahminler Mısır hükümeti ile Temsilciler Meclisi arasında tartışmalara neden oldu.
Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muit, yaptığı son açıklamalarda, buğday ve petrol fiyatlarının şu anki yüksek seviyelerinde kalması durumunda ülkesinin önümüzdeki mali yılda 10,2 milyar dolar olarak planlanan bütçesine ek bir yük getirebileceğini açıkladı. 2023-2022 mali yılında buğday ithalatı için ek üç milyar dolara ihtiyaç olduğunu söyleyen Bakan Muit, yük olarak devletin genel bütçesine ve özel sektöre eşit olarak dağıtılırken, petrol ithalatının ek maliyetinin bütçeye 7,2 milyar dolar ek yük getirtmesinin tahmin edildiğini belirtti.
Öte yandan Mısır hükümeti, Rusya-Ukrayna savaşının fiyatlarda büyük bir artışa neden olmasının ve sonuncusu Hindistan olmak üzere birçok ülkenin buğday ihracatını yasaklamasının ardından buğday kaynaklarını artırmaya ve yurtdışından yaptığı ithalatı azaltmaya yöneldi.
Dünyanın en büyük buğday ithalatçısı olan Mısır, mevcut jeopolitik gerilimler, yerel para biriminin geçtiğimiz Mart ayının başlarından bugüne kadar yüzde 18'in üzerinde değer kaybetmesinin yanı sıra dolar nakit rezervinin azalması çerçevesinde cari yılın bütçesine ek mali yükler ve kısıtlamalar getirdi. Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce ton başına 238 dolar olan buğday fiyatları, şu anda 500 doları bulurken yaklaşık yüzde 110'luk bir artışla iki katına yükseldi.

Mısır bütçesine ek yükler
Şu an bir ton buğdayın 500 dolar olduğuna dikkati çeken Mısır Maliye Bakanı, bunun son krizden önce uluslararası piyasalardaki buğday fiyatlarının tavan fiyatının iki katından bile fazla olduğunu belirtti. Bakan Muit, Mısır'ın her yıl ithal ettiği 12 milyon ton (kamu ve özel sektör alımları arasında eşit olarak bölünerek) buğdayın ton başına 262 dolar olarak tahmin edilen fiyatındaki artışın maliyetiyle bütçeye ek üç milyar doların üzerinde bir yük getireceğini söyledi.
Petrol fiyatlarına gelince, hükümetin önümüzdeki mali yıl bütçesinde varil başına 60 dolar seviyesinden belirlediği maliyet iki katına çıktı. Mısır, yıllık olarak 120 milyon varil petrol ithal ediyor. Bu da 7,2 milyar Mısır lirası (385 milyon dolar) cari mali yılda bütçeye ek yük getireceği anlamına geliyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mısırlı bakan, buğday fiyatlarındaki artışın sadece devlet bütçesine ek bir yük getirmediğini, aynı zamanda daha geniş pazardaki fiyatlar ve yerel para birimi üzerinde de baskı oluşturduğuna dikkati çekti.

İtirazlar
Bu fiyatlar, Mısır Parlamentosu'na sunulan 2022-2023 mali yılı bütçe tasarısında belirtilenlerden daha yüksek. Çünkü söz konusu bütçede buğdayın ton başına tavan fiyatının (mevcut mali yıl için 255 dolardı) 330 dolar olduğu tahmin ediliyordu. Yeni mali yıl bütçesinde petrol fiyatları ise varil başına 80 dolar olarak belirlendi.
Bu tahminler, hükümetin beklentilerinin hükümet alımları için gerçekçi olmayan bütçe tahsislerine yol açtığına inanan bazı milletvekilleri tarafından itirazlarla karşılandı. Tahsisler henüz ön hazırlık niteliğinde ve bütçenin onaylanmasına kadar geçen süre içinde değiştirilebilir. Bu da büyük olasılıkla önümüzdeki Temmuz ayında yeni mali yılın başlamasından önce olabilir.

Yerli buğday ithalatının artması
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş, temel emtia fiyatlarında önemli artışlara neden olurken Mısır, buğday ihtiyacının genellikle yüzde 80'inden fazlasını Rusya ve Ukrayna'dan ithal ettiğinden savaşın yansımalarından en çok etkilenen ülkelerden biri oldu. Mısır’ın aynı zamanda büyük bir petrol ithalatçısı olması, Kovid-19 salgını sonrası toparlanma döneminde arz ve talep arasındaki dengesizliğin bir sonucu olarak başlayan fiyat baskılarına karşı savunmasız kalmasına neden oluyor. Bu durum, Avrupa’nın, Rusya’dan akaryakıt ithalatına olan bağımlılığını kademeli olarak azaltma kararı almasına neden olan savaşla daha da şiddetlendi.
Mısır hükümeti, geçtiğimiz Mart ayında artan küresel buğday fiyatlarının Mısır’a 15 milyar liraya (802 milyon dolar) mal olacağını açıkladı. Maliye Bakanlığı bu yılki bütçede ton başına tavan fiyatı 255 dolar olarak tahmin ettiğinden, ancak bir ton buğdayın fiyatının 500 dolara ulaşmasından ötürü mevcut mali yılda bütçeye ek yükler getirdi.
Mısır hükümeti aynı zamanda, kendi kendine yeterlilik oranlarını artırma ve ithalata bağımlılığı azaltma planları çerçevesinde buğday ekilen alanları artırmaya çalışıyor. Bu çerçevede çiftçiler için teşvikleri artırmanın yanı sıra siloları genişletmeye ve depolama kapasitelerini artırmaya da odaklandı. Ayrıca yerel buğday arzı fiyatlarına eklenecek 65 liralık (3,47 dolar) istisnai bir artışı onayarak bir ardebin (bir çeşit büyük Mısır tahıl ölçeği olan ardeb 150 kilogram buğdaya eşittir) toplam fiyatını 865 liraya (46,3 dolara) çıkardı.
Çiftçiler planlanan teşvikte bir artış talep ettiler. Çünkü tahıl tüccarları bir ardebi bin liranın (53,5 dolar) üzerinde satın aldı. Mısır'da buğday mahsulü ekili toplam alanın yaklaşık 3,6 milyon feddan (Mısır’da geçerli bir ölçü biri/dönüm) olduğu tahmin ediliyor. Tarım Bakanlığı, iki ay içinde sona erecek olan hasat mevsiminden yaklaşık 10 milyon ton mahsul elde edilmesini bekliyor.
Mısır Silo ve Depolama Şirketi (EHCSS) birkaç gün önce, silolara şu ana kadar yaklaşık 3,9 milyon ton ithal buğday alındığını duyurdu. ​​Bu da tedarik fiyatının ekim mevsiminden önce kararlaştırıldığını gösteriyor. Bu yüzden hükümet, çiftçileri elde ettikleri mahsulü tedarik etmelerini sağlamak amacıyla ardeb başına 65 lira (3,47 dolar) ek bir teşvik sağladı.



Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
TT

Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)

Avrupa Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planlarının, hayat kurtaran yardımların bölgeye ulaşmasını engelleyeceğini belirtti.

Lahbib, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunun net olduğunu vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının mevcut haliyle kayıt altına alınması yasasının uygulanması mümkün değil” dedi.

Lahbib, insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası insancıl hukuk, herhangi bir belirsizliğe yer bırakmıyor; yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalı” ifadesini kullandı.

İsrail medyası, hükümetin dün yaptığı açıklamaya dayanarak, Sınır Tanımayan Doktorlar, ActionAid ve Oxfam gibi onlarca insani yardım örgütünün lisanslarının iptal edileceğini ve bunların ‘terörle bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle kapatılabileceğini duyurmuştu.

Bazı uluslararası yardım kuruluşları, kayıtlarının iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Eğer 31 Aralık’a kadar İsrail makamlarının belirlediği yeni kriterlere uyum sağlamazlarsa, 60 gün içinde faaliyetlerini durdurmak veya Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki çalışmalarına kısıtlama getirmek zorunda kalabilirler.


Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
TT

Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)

Şarku’l Avsat Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye'den aktardığı habere göre bugün (Çarşamba) Süveyda kentinde meydana gelen el bombası patlamasında bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.


Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi, iki yıl süren İsrail savaşı sırasında liderlerinin suikastlara kurban gitmesinin ardından bir dizi liderlik değişikliği yaşıyor. Bu durum, hareketin eski lideri olan ve Ekim 2024'te Refah'ta İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda beklenmedik bir şekilde öldürülen Yahya Sinvar'a yakın kişilerin daha fazla öne çıkmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, siyasi büro üyesi ve savaş öncesinde hareketin medya departmanından sorumlu olan serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, kendisi ve Sinvar'a yakın bir dizi kişinin Gazze Şeridi'ndeki hareketi yönetmekle görevlendirilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi bürosunun başına geçti. Bu kişilerin çoğu, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)

2011 Gilad Şalit esir takasıyla serbest bırakılan eski bir mahkum olan el-Amudi, Gazze Şeridi yönetiminin merkez figürü haline geldi. İsrail hapishanelerinde kaldıkları süre boyunca ve serbest bırakıldıktan sonra Sinvar'a çok yakındı ve sık sık toplantılarına ve diğer etkinliklerine eşlik etti.

Bazı kaynaklar, Gazze Şeridi'nde siyasi büro için gerçek bir seçim yapılmadığını, bunun yerine sürecin atama, onaylama ve istişare yoluyla yürütüldüğünü söylüyor.

Bazı kaynaklar operasyonun “iç yönetmelikleri ihlal ederek” gerçekleştirildiğini söylerken, diğerleri amacın “iç eksiklikleri gidermek” olduğunu ve “seçilenlerin hepsinin Tevfik Ebu Naim, Salah Ebu Şarik ve diğerleri gibi Sinvar'a yakın kişiler olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar, el-Amudi'nin şu anda Gazze'deki Hamas içinde “devrim” olarak nitelendirilebilecek bir harekete öncülük ettiğini söylüyor. Özellikle İsrail saldırılarında yaralanan ilçe idari organlarının başındaki bazı yerel liderleri görevden aldı ve yerlerine atamalar yaptı. Savaş sırasında sorumluluklarının bir kısmından vazgeçen diğer kişiler için de aynı şeyi yaptı. Suikasta uğrayan, başka nedenlerle görevden alınan veya farklı görevlere atanan eski liderlerin yerine geçecek kişileri aramaya devam ediyor.

Bazı kaynaklara göre, bu adımlar Gazze Şeridi içindeki yerel Hamas liderlerinin yanı sıra yurtdışındaki liderler arasında da öfkeye yol açtı. Şeridin dışındaki siyasi büro üyelerinden bazıları yerel liderlere, "Olanlar kabul edilemez ve iç hukuka aykırıdır; önümüzdeki günlerde hareketin liderinin seçilmesini beklemeliyiz ki, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere kadar bazı bölgelerin liderliğindeki boşlukların geçici olarak doldurulması konusunda bir anlaşmaya varılabilsin" şeklinde bilgi verdi.

İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki Hamas içinde siyasi düzeyde hüküm süren "kaosun" aksine, askeri kanadında istikrarlı bir durumun söz konusu olduğunu ve yeniden yapılanmanın sorunsuz ve sistematik bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. İzzeddin Kassam Tugayları'nın yeni Genelkurmay Başkanı İzzeddin Haddad'ın savaş sırasında suikasta kurban giden veya öldürülenlerin yerine yeni atamalar yapmak üzere bir dizi toplantı düzenlediğini ve çeşitli kararlar aldığını ifade ediyorlar. Ayrıca, tüm taraflarla sürekli iletişim kurarak siyasi düzeydeki farklılıkların veya anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye ve böylece her düzeyde istikrarı sağlamaya çalışıyor.

Kaynaklara göre Haddad, bazı bölgelerdeki tugay komutanları da dahil olmak üzere çeşitli liderlik pozisyonlarındaki boşlukları doldurmak için çalışırken, asıl komutanlarının suikast sonucu öldürülmesinin ardından bu tugayları yönetmek üzere atanmış diğer kişileri de görevde tutuyor.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu, İzzeddin Haddad'ın komuta ettiği Gazze Şehri Tugayı hariç, suikast sonucu öldürdü. Yerine Muhanned Receb atandı.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu suikastla öldürdü. Bunun istisnası, Muhannad Receb'ın yerine geçen İzzeddin el-Haddad'ın komutasındaki “Gazze Şehri Tugayı”ydı.

Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)

Çeşitli kanatları ve kademeleriyle Hamas, İsrail'in çeşitli kaynaklarını hedef alması sonucu mali krizden muzdarip olmuş durumda. Bununla birlikte, savaş sırasında veya sonrasında, farklı oranlarda ve zamanlarda da olsa, maaş ve ödenekleri tamamen kesmedi.

Gerçekte Hamas, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından, 1987'deki kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş son derece karmaşık bir dönemle karşı karşıya. Hareketin gözlemcilerine göre, Gazze Şeridi'ne sınır komşusu İsrail tesislerine ve kasabalarına yönelik saldırılarla başlayan bu saldırı, İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükledi.

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, hareketin “askeri yenilginin, örgütsel tükenmişliğin, siyasi karmaşanın ve geleceği ile rolü hakkındaki varoluşsal kaygının iç içe geçtiği bir aşamaya girdiği” değerlendirmesinde bulunuyor.

İbrahim, İsrail savaşının, Hamas'ın siyasi büro üyelerinin ve Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneten idari komitelerin başkanlarının çoğunu kaybetmesinin ardından, liderlik ve karar alma yapısını vurduğunu açıkladı. Bu durum, doldurulması kolay olmayan derin bir liderlik boşluğu yarattı ve hareket içinde geleceği ve bir sonraki aşama hakkında anlaşmazlıkları ortaya çıkardı: Bu bir yönetim aşaması mı, örgütsel hayatta kalma aşaması mı yoksa sadece uzun süreli bir krizi yönetme aşaması mı olacak?

Hamas'tan birkaç kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "İşlerin iyi ve sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Birçok zorluk var ve yaşananlar, hiçbir şey bırakmayan ve hareketin liderlerinin çoğunun suikastına neden olan yıkıcı bir savaşın ışığında normal. Geniş bir liderliğe ve Filistin içinde ve dışında geniş bir halk tabanına sahip bir hareket için liderlik boşluğu normaldir ve bir yıl sonra kapsamlı seçimler yapılana kadar mevcut farklılıklar da normaldir."