Şin-Bet: Tahran'ın terörist hücreleri hala Türkiye'de faaliyet gösteriyor

İsrail, İran’ın olası saldırılarından endişe ederek vatandaşlarından Türkiye'yi terk etmelerini istedi (AFP)
İsrail, İran’ın olası saldırılarından endişe ederek vatandaşlarından Türkiye'yi terk etmelerini istedi (AFP)
TT

Şin-Bet: Tahran'ın terörist hücreleri hala Türkiye'de faaliyet gösteriyor

İsrail, İran’ın olası saldırılarından endişe ederek vatandaşlarından Türkiye'yi terk etmelerini istedi (AFP)
İsrail, İran’ın olası saldırılarından endişe ederek vatandaşlarından Türkiye'yi terk etmelerini istedi (AFP)

İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak), Türkiye topraklarında İsrailli turistlere saldırmak isteyen silahlı İran hücrelerinin yakalandığı haberlerini yalanlayarak; İstanbul'da, Türkiye'deki diğer şehirlerde ve turistik tesislerde hala serbestçe dolaşan hücreler olduğunu açıkladı. İsrail istihbaratı, Türk istihbaratı için durumu daha da karmaşıklaştıran şeyin, bu davadaki tutuklularla yapılan soruşturmalar sırasında silahlı hücre ağı üyelerinin tamamının İranlı olmadığının ve yanlarında bazı Türklerin de bulunduğunun ortaya çıkması olduğunu belirtti.
Olayla ilgili olarak cuma günü İsrail medyasına konuşan bir güvenlik yetkilisi, “İranlılar bazı Türk vatandaşlarını işe almayı başardılar ve onları gerçek operasyonlar için eğittiler” ifadelerini kullandı. Yetkili, Türkiye içindeki davada tutuklananların, İsraillilere ya da İsrailli turist kafilelerine ateş açmayı veya şehirlerin kenar semtlerinde buldukları İsraillileri kaçırmayı planladıklarını itiraf ettiklerini vurguladı.
İsrail'in Kanal 12 televizyonuna konuşan başka bir kaynağa göre, İsrail ve Türk güvenlik birimleri arasındaki iş birliği neticesinde son iki haftada İstanbul'da İsraillilere yönelik çok sayıda saldırı engellendi. Kaynak, ‘engellenen operasyonlar arasında yalnızca İranlıların değil, aynı zamanda İranlılar tarafından işe alınan Türklerin de silahlı saldırı ve adam kaçırma planlarına dahil olduğunu’ belirtti. ‘İstanbul'daki terör şubelerinin oluşturulması ile paralel olarak birkaç aydır operasyon gerçekleştirmeyi planlayan geniş bir terör ağı’ ile ilgili konuşmaların döndüğünü de sözlerine ekledi. Aynı zamanda “Azımsanmayacak kadar çok zanlının tutuklanmasına rağmen, Ankara ve Tel Aviv’de, hala bu hücrelere mensup olup serbestçe dolaşarak İsraillileri avlamaya çalışan aktivistlerin olduğuna dair bir kanaat var” dedi.
İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki 'terörle mücadele ekibi' geçen hafta, İsrail taraflarına dayandırılan birçok İranlı bilim adamı ve subayın öldürülmesine misilleme olarak, İran'ın, İsraillilere yönelik olası intikam saldırıları sebebiyle, İsraillilerin Türkiye'ye gitmemesi ve orada bulunan İsraillilerin de derhal geri dönmeleri için uyarılar yayınladı. İsrailliler bu uyarıları hafife alıp Türkiye'de tatil yapmaya devam edince, ordu komutanlığı ve istihbarat yönetimi bine yakın subaya, oradaki vatandaşlara telefonla Türkiye'yi derhal terk etmeleri yönünde mesajlar göndermeleri için doğrudan talimat verdi. İsrail Ordu Komutanlığı'nın Operasyon Birimi de tüm İsrailli subaylara, kadrolu çalışanlara ve askerlere, Türk uçaklarını veya havalimanlarını geçici duraklar (transit) amacıyla dahi olsa kullanmaktan kaçınmaları yönünde talimat verdi. Ayrıca subayların seyahat etmelerine izin veren tüm istisnai izinleri iptal etti.
İsrail güvenlik birimleri, medya aracılığıyla İsraillilere seslenmek ve onları Türkiye'ye yapacakları turistik seyahatlere şimdilik ara vermeye ikna etmek için yedek ordudaki bir grup generali ve emekli askeri harekete geçirdi. Örneğin, Askeri İstihbarat Bölümü Eski Başkanı ve Hava Kuvvetleri Eski Komutanı General Amos Yadlin, organize bir kampanya ile çıkış yaptı. İsraillilere uyarıları hafife almamaları çağrısında bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Tehlike büyük ve gerçek olmasaydı böyle bir uyarı yapılmazdı. İran'ın, İsrail'e Türkiye'deki turistleri üzerinden misilleme yapma olasılığına dair belgelenmiş bilgiler var. İsrail hükümetinin, vatandaşlarının yurt dışına seyahat etmelerini engelleme yetkisi yok. Ancak, Türkiye'de tatil yapmayı seven ve burayı başka bir ülkeye tercih edenlerin yerinde ben olsam hemen gezimi iptal edip eve dönmeye karar verirdim."



Finlandiya, Rusya’yla ilgili “en kötü senaryoya” hazırlanıyor

Finlandiya, Rusya sınırındaki güvenlik önlemlerini artırıyor (Reuters)
Finlandiya, Rusya sınırındaki güvenlik önlemlerini artırıyor (Reuters)
TT

Finlandiya, Rusya’yla ilgili “en kötü senaryoya” hazırlanıyor

Finlandiya, Rusya sınırındaki güvenlik önlemlerini artırıyor (Reuters)
Finlandiya, Rusya sınırındaki güvenlik önlemlerini artırıyor (Reuters)

Rusya'nın Finlandiya sınırı yakınlarındaki üslerini tahkim etmesi üzerine Helsinki yönetimi harekete geçti.

Guardian’ın aktardığına göre Finlandiya, Ukrayna'daki savaş sona erdiğinde Rusya'nın sınıra daha fazla asker yığacağını düşünüyor.

Finlandiya Savunma Kuvvetleri Strateji Başkanı Tümgeneral Sami Nurmi, ordunun Moskova'nın manevralarını "çok yakından" takip ettiğini ve görevlerinin "en kötüsüne hazırlanmak" olduğunu söylüyor.

Helsinki yönetiminden dün yapılan açıklamada, Rusya’yla doğu sınırında planlanan 200 kilometrelik çitin ilk 35 kilometresinin tamamlandığı duyuruldu. Finlandiya, Kremlin’in göçmenleri kasten ülkeye yönlendirdiğini iddia ederek geçen yıl sınırı kapatmıştı.

Nurmi, henüz endişelenecek bir şey olmadığını, “Finlandiya ve NATO’nun tehlike altında bulunmadığını” söylüyor. Ancak Rusya’nın askeri yığınağı kademeli olarak geliştireceğini belirterek ekliyor:

Ukrayna'ya daha fazla asker göndermeye mi hazırlandıklarını yoksa sınırımıza yakın yerlerde güçlerini artırmayı mı planladıklarını değerlendirmek zorundasınız. Ama sanırım her ikisini de yapıyorlar.

New York Times’ın 19 Mayıs’ta yayımladığı haberde, Rusya'nın Finlandiya sınırı yakınlarındaki üslerini tahkim ettiği ortaya konmuştu. NATO yetkililerinin de doğruladığı fotoğraflarda yeni çadırların kurulduğu, askeri araçları barındırabilecek yeni depoların yapıldığı, savaş uçakları hangarlarının yenilendiği ve uzun süredir kullanılmayan helikopter üssünün elden geçirildiği görülüyor. 

Helsinki yönetimi, 2022’de Ukrayna savaşının patlak vermesiyle harekete geçmiş ve iki yıl önce NATO’ya katılmıştı.

Nurmi, ülkenin NATO’ya katılmasıyla Moskova’nın askeri pozisyonunu değiştirmeye başlayacağını açıkladığını da hatırlatıyor.

Finlandiya Kadın Ulusal Acil Durum Hazırlık Derneği (Nasta), Ukrayna savaşının ardından kadınlara ilk yardım ve silah kullanma eğitimi vermeye başlamıştı. Yetkililer, eğitimlere ilginin sürdüğünü, çoğu kursun üç ila dört dakika içinde dolduğunu söylüyor.

Finlandiya, dondurulmuş Rus varlıklarından 90 milyon euro kullanarak Ukrayna'ya mühimmat tedarik edileceğini de pazartesi duyurmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters