Sadr toplumsal muhalefete güveniyor

Sadr’ın rakipleri hükümeti kurmakta zorlanabilir

Sadr şehrinde Mukteda es-Sadr ve babasının dev posterleri önünde duran destekçileri. (AFP)
Sadr şehrinde Mukteda es-Sadr ve babasının dev posterleri önünde duran destekçileri. (AFP)
TT

Sadr toplumsal muhalefete güveniyor

Sadr şehrinde Mukteda es-Sadr ve babasının dev posterleri önünde duran destekçileri. (AFP)
Sadr şehrinde Mukteda es-Sadr ve babasının dev posterleri önünde duran destekçileri. (AFP)

Irak’ta Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, son hamleleriyle, müttefiklerini ve muhaliflerini bir kez, hareket üyelerini ise iki kez şaşkınlığa uğrattı. Sadr bir süre önce hareketin milletvekillerinden, istifa dilekçeleriniz hazırlamalarını ve kendisine teslim etmelerini talep etmişti. Müttefikleri (Şii) Koordinasyon Çerçevesi’ndeki rakipleri ve (Sünni) Egemenlik Bloku ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Sadr’ın bu hamlesini, defalarca hükümet kurmaları için fırsat tanıdığı hasımlarına karşı uygulamak istediği ‘siyasi baskı kartlarından’ biri olarak değerlendirdi. Sadr Hareketi milletvekilleri ise birkaç gün geçmesinin ardından, Mukteda es-Sadr'ın kendilerinden istifa dilekçelerini Meclis Başkanı’na sunmalarını istediğinde bir kez daha şaşkınlığa kapıldılar. Nitekim Sadr Hareketi milletvekilleri Sadr Bloku Meclis Grup Başkanı Hasan Azari’ye teslim etti. Azari’de söz konusu dilekçeleri Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi'ye sundu. Bu süreç Sadr’ın isteği doğrultusunda video kaydına alındı. Halbusi, Mukteda Sadr’ın ısrarı nedeniyle istifaları kabul ettiğini duyurdu. Halbusi bu ifadesiyle, istifaları gönülsüz bir şekilde kabul ettiğini itiraf etmekteydi, nitekim meclisteki en büyük blokun istifası tüm meclis dağılımını alt üst edecek nitelikte bir hamle anlamına geliyordu. Sadr Hareketi 2021'de yapılan son parlamento seçimlerinde 75 sandalye kazanarak birinci parti olarak Meclis’e girmiş ancak Sünni ve Kürtlerle ittifakına rağmen hükümeti kurmakta başarısız olmuştu.  
Sadr bu hamlesiyle, müttefiki olan Sünni Egemenlik Bloku ve Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) oldukça zor bir durumda bıraktı. Nitekim Egemenlik Bloku ve KDP tüm baskılara rağmen Sadr ile ittifak kurmuştu, ancak aynı zamanda Sadr’ın ‘değişken politikalarına’ uyum sağlamakta güçlük çekmekteydi. Bu güçler bir yandan Sadr’ın geçmişteki boykot ya da geri çekilme kararlarından dönmesi örneklerine istinaden, Sadr’ın yeniden bir karar değişikliğine gidebileceğini değerlendirirken, öte yandan Sadr’ın yanında oldukları için hasım haline geldikleri siyasi taraflarla ilişkilerini de yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyorlar. Meclis temmuz ayının ortasına kadar tatil nedeniyle kapalı olacak, dolayısıyla bu süre içinde istifaların geri çekilme ihtimali hala bulunuyor. Koordinasyon Çerçevesi ise Sadr Hareketinden boşalan koltukları, ikinci gelerek kaybeden milletvekili adayları ile doldurmak için harekete geçmeye hazır bir şekilde bekliyor.  
Şarku’l Avsat bu karmaşık sahneyle ilgili bazı uzmanların ve akademisyenlerin görüşüne başvurdu.
Akademisyen ve siyasi analist Galib ed-Dami, Sadr’ın Meclisten çekilme kararının nihai olduğuna inanıyor. Dami bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “Sadr’ın geri çekilme kararının nihai olduğunu düşünüyorum, bununla birlikte çekilme kararı, şimdilerde iktidarı ele geçirmek üzere oldukları zehabına kapılan Koordinasyon Çerçevesi için bir tuzak anlamına da gelmektedir. Şöyle ki Sadr’ın çekilmesi Koordinasyon Çerçevesi’nin içinde yeni çekişmelere imkan sağlayacaktır. Şimdilerde Koordinasyon Çerçevesi kendisini bir avcı olarak görüyor olabilir ancak çok geçmeden bir av olduğunu kavrayacak. Koordinasyon Çerçevesi 18 yıllık yönetimin içinde yer aldı ve başarısız oldular, dolayısıyla başarılı bir hükümet kurmaları ve istikrarlı bir yönetim sergilemeleri son derece zor. Zaman içinde Sadr’ın çekilme kararının rakiplerine, düşündükleri ortamı sağlamayacağı anlaşılacaktır.”  
Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat merkezli Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şammari Sadr’ın çekilme kararıyla ilgili şunları söyledi: “İran’ın Sadr ve müttefiklerine uyguladığı azami baskı politikası, ‘ulusal çoğunluk’ hükümetini elde edemeyeceğini kavramasına neden oldu. Sadr hükümeti kurmak için bağımsızları ikna etmek dahil olmak üzere çok farklı yöntemler denedi, ancak nihayetinde bir hükümet oluşturması durumunda dahi, hükümetinin ve başbakan adayı Cafer es-Sadr'ın başarısız olması için ciddi engellerle karşılaşmaya devam edeceğini kavradığı için böylesi bir karar aldı. Bu çekilme kararının, muhtemel bir hükümet kurulması durumunda kendisine siyasi bir güç sağlayacağını da hesap ediyor olabilir. Çünkü Sadr hükümeti kurmayı başarsaydı, engellemeler dolayısıyla aklındaki reform programlarını uygulayamayacağını da görmüştü. Geri çekilme kararı stratejiktir, çünkü kendinin yokluğunda oluşturulacak muhtemel bir hükümetin halk protestoları nedeniyle düşmek zorunda kalacağını öngörüyor. Ancak şunu da hatırlatmakta fayda var, şu ana kadar Sadr Bloku milletvekillerinin istifaları nihai olarak kabul edilmiş değildir, yani bu bir manevra olabilir ve istifalar hala geri çekilebilir.”  
Irak Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Fadıl el-Bedrani ise şu yorumda bulundu: “Sadr’ın geri çekilme adımı şüphesiz stratejiktir, milletvekilleri ile toplantısında bu hususa dikkat çekti, karardan geri adım atmayacaklarını ve halkın yanında muhalefete geçtiklerini beyan etti. Yani Sadr yeni bir kitle arayışında ve halkın muhalefetine itimat ediyor, rakiplerinin iflasının tamamen anlaşılmasını bu sayede kitlesini arttırmayı ve bir sonraki seçimlerden daha güçlü bir şekilde çıkmayı hesaplıyor olmalı.”  
 Fadıl el-Bedrani, Sadr’ın geri çekilmesinin sonuçlarıyla ilgili ise, “Yaklaşan siyasi sahne gerçekten korkutucu görünüyor. Çünkü Koordinasyon Çerçevesi hızlı bir şekilde hükümet kurmaya çalışacak ve muhtemelen bunu başaracak. Ancak 2019’daki halk eylemlerinin bir benzerinin yaşanması kuvvetle muhtemel, hatta daha şiddetli protestolar olabilir. Dolayısıyla önümüzde aşamada Irak’ı tehlikeli günler bekliyor” diye konuştu.  
 



Erdoğan ve Sudani telefonda ikili ilişkileri, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
TT

Erdoğan ve Sudani telefonda ikili ilişkileri, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ikili ilişkiler ile bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı.

Şarku’l Avsat’ın Anadolu Ajansı'ndan aktardığına göre Türkiye Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada , Erdoğan ile Sudani arasında dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini duyurdu.

Açıklamaya göre Erdoğan Sudani’ye, ülkesinin terörizmi bölgeden kalıcı olarak söküp atmayı hedeflediğini vurguladı.

rgtyu
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es Sudani (Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı, ülkesinin “terörden arındırılmış Türkiye” vizyonunu hayata geçirmeye devam ettiğini vurgulayarak, Türkiye'nin bu konuda gerekli adımları atmayı sürdüreceğini ve bu yolu baltalamaya çalışanlara karşı uyanık olacağını belirtti.

Erdoğan, Türkiye ve Irak'ın başta “Kalkınma Yolu” projesi olmak üzere çeşitli alanlarda karşılıklı yarar temelinde iş birliği fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceğine işaret etti.

Erdoğan'ın Sudani ile görüşmesi, PKK'lı teröristlerin Kuzey Irak'ta sembolik bir törenle silahlarını teslim etmesinden bir gün sonra gerçekleşti. Bu, PKK'nın Türkiye ile yürütülen barış süreci kapsamında verdiği silahsızlanma taahhüdünün ilk somut adımı olarak gerçekleşti.

PKK mayıs ayında, dağılacağını ve silahlı mücadeleyi bırakarak kırk yıldır süren çatışmalara son vereceğini açıklamıştı.

Bu adım, 1999 yılından beri İmralı adasında tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın şubat ayında partiye kongre yapma, resmen dağılma ve silahsızlanma çağrısında bulunmasının ardından geldi.