ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Şarku’l Avsat’a konuştu:Biden'ın Suudi Arabistan ziyareti için heyecanlıyız

Lenderking, Husilerin ateşkesi uygulaması gerektiğini vurguladı.

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’nda konuşma yaptı. (Sana Araştırma Merkezi)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’nda konuşma yaptı. (Sana Araştırma Merkezi)
TT

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Şarku’l Avsat’a konuştu:Biden'ın Suudi Arabistan ziyareti için heyecanlıyız

ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’nda konuşma yaptı. (Sana Araştırma Merkezi)
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’nda konuşma yaptı. (Sana Araştırma Merkezi)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Yemen Özel Temsilcisi olduğunuzu hayal edin. Bu insani sorumluluğu ağır olan bir görev. Bu heyecan verici görevin kolay olduğunu söylemek zor.
Lenderkin son katıldığı Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’nun oturumlarda aktif olarak görev yürütüyor.


Bedr el-Kahtani, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ile Şarku’l Avsat için konuştu. (Şarku’l Avsat)

Tim Lenderking’in görevine başladığı güne tanıklık eden bir Husi olduğunuzu düşünün. Husileri terör listelerinden karşılıksız çıkarması nedeniyle eleştirilere maruz kalan, hem Yemen’de hem de bölgeyi hayal kırıklığına uğratan ABD Başkanı’nı ve Özel Temsilcisi’ni engellediğinizi hayal edin....

2021 yılı, Husi grubu Marib'in düşmeyeceğini, askeri harekatın başarı getirmeyeceğini, barışçıl çözümün en iyisi olduğunu anlayana dek durmak bilmeyen bir gerilimle geçti.

ABD Başkanı Joe Biden’ın yemmuz ayında yapacağı Suudi Arabistan ziyareti, ziyarete eşlik edecek ivme ve meyvelerinin Yemen dosyasına yansıması Yemenlilerin hayatını etkileyebilir.  

Tim Lenderking, Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda konuya dair şunları söyledi:

“Başkan Biden, Suudi Arabistan’a gideceği için oldukça heyecanlıyız. Bunun her şeyden önce ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine verilen büyük önemin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Ancak şüphesiz, Yemen'de kaydedilen ilerlemenin bu ziyareti kolaylaştırdığı görüşündeyim. Ziyaret ile ilgii yapılan genel duyuruyu okursanız, Yemen'in ilgili tüm açıklamalarda öne çıkan bir başlık olduğunu fark edeceksiniz. Bu ziyarette Yemen konusunda oldukça yapıcı görüşmelerin yürütüleceğini düşünüyorum.” 

Lenderking, “Peki,bir sürpriz var mı?” sorusunu şu yanıtı verdi.

“Ziyaret yaklaştıkça detayların netleşeceğini düşünüyorum. Başkan'ın Yemen halkına somut faydalar sağlayan bir ateşkesigörmekten çok memnun olduğu kanaatindeyim. ABD diplomasisi, Birleşmiş Milletler (BM) liderliğindeki süreci güçlü bir şekilde destekledi. Suudi hükümeti ve Yemen hükümetinin ateşkesi destekleme ve hükümlerini uygulama yönünde attığı adımları elbette takdir ediyoruz. Başkan bu konudaki takdirini ifade etmek istiyor. Aynı şekilde Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri hükümetlerini de... Nitekim bu toplantının birden fazlada oldukça önem arz ettiğini düşünüyorum.”


Tim Lenderking, Stockholm'deki Yemen Uluslararası Forumu’na katıldı. (Şarku'l Avsat)

Ateşkesin uzatılması
Nisan ayında başlayan iki ay süreli ateşkes, ağustos ayına kadar iki ay daha uzatılmıştı. Başta Sana Havalimanı ve Hudeyde Limanı olmak üzere cephelerde de etkili olan ateşkes, yedi yıldır kuşatma altındaki Taiz’de uygulanmıyor. Lenderking de bu konunun ateşkeste uygulanmayan tek madde olduğunu kabul ediyor.

Yemen hükümeti ve Husiler, Ürdün’ün başkenti Amman’da bir araya gelmelerine rağmen bu konuda aynı fikirde değiller. Hükümet, Huban’da bir ana yolun açılması konusunda ısrarcı. Zira insanların geçişleri ve ticari trafiğe katkı sağlanmasını istiyor. Husiler ise güvenlik endişelerini gündeme getiriyor.

Lenderking konuya dair şunları söyedi:
“Bunun Husilerin sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Ateşkesi uygulamak zorundalar. Bu yönde çok açık bir insani zorunluluk var. Yemen'in üçüncü büyük şehri iki bölüme ayrılmış durumda. Taiz halkı kuşatma koşullarında yaşıyor. Aileler ayrı. Sağlık hizmetler ve tıbbi kaynaklar da bölünmüş halde. Bu nedenle bu ana yolların açılmasına yönelik insani temelli değerlendirmelerin önümüzdeki birkaç hafta içinde öncelik haline gelmesi gerektiğini hissediyoruz.”

Ateşkesin uzatılması yönündeki çabalara değinen Lenderking, şöyle ekledi:
“2 Ağustos'a kadar uzatılan bu mevcut ateşkesi yeniden tesis etmeyi umuyoruz. İki tarafın daha önce üzerinde anlaşmaya vardıkları ateşkes şartlarına uymaları çok önemli. Hudeyde Limanı’na gelerek yüklerini boşaltan petrol gemilerini, Sana Havalimanı’ndan ticari uçuşlar yapıldığını gördük. Yemenlilerin ve uluslararası toplumun, geçitlerin ve yolların açılması dosyasında bir atılım beklediğini düşünüyorum. Özellikle de anlaşmanın ana hatlarından biri olan Taiz'de... Bu yollar ticari harekete ne zaman açılsa Yemenlilerin hareketliliğinin ve erişiminin arttığını görüyoruz. Daha sürdürülebilir bir çözüm göreceğiz. Gerçekten daha kalıcı bir ateşkes tasavvur etmeye başlayabiliriz. Ancak bu her şeyden önce tarafların sorumluluğunda. Karar verdikleri şeyi uygulamak zorundalar. Taiz ve diğer illere giden yolların açılmasına odaklanılıyor. Zira bu ateşkesin onaylanmayan tek maddesi. Bu yönde görüşmelerin yapılmış olması çok önemli. İki tarafın bir araya geldiği bu toplantılardan sonuç alma zamanı geldi. Komşu Körfez ülkelerinin de bunu desteklediğine inanıyoruz. Zira ateşkesi hepsi destekledi. Dolayısıyla insani konuda öncelikleri ele alma yönünde atılması gereken adımlardan konuşmak gerekirse; Taiz'de yolların açılması kesinlikle ön plandadır diye düşünüyorum. Bence Yemen'in tüm komşuları bunu dört gözle bekliyor.”


Lenderking forumda basın açıklamalarda bulundu. (ABD Dışişleri Bakanlığı)

Safer tankeri laneti

Yemen hükümetinin Husilerin rehine muamelesi yaptığını söylediği Safer petrol tenkeri konusu, kurtarılması yönündeki tartışmalara öncülük eden BM için sorun teşkil ediyor. 2015'ten bu yana Hudeyde'nin dışında bulunan bu yüzen tanker, bir milyon varilden fazla petrol taşıyor. Yıpranmış durumda olan tankerin büyük bir çevre felaketine yol açabileceği vurgulanıyor.

Lenderking, konuya dair şunları söyledi:
“Suudi Arabistan ve ABD kısa süre önce 10’ar milyon dolar taahhütte bulundular. Avrupa Birliği (AB) ve Katar da bu yönde taahhütler açıkladı. BM, 60 milyon dolar topladı. Talep edilen 80 milyon dolarlık hedefe ulaşmaya yakınız.”

Bölgedeki ülkelerin yanısıra özel sektörün de bu yönde adım atmasının arzu edilen meblağa ulaşmaya katkı sağlayacağını belirten Lenderking, “Böylece tankeri boşaltmaya ve gemiyi daha güvenli bir alana taşımaya başlayarak hepimizi korkutan çevre felaketinin önüne geçmiş olacağız” dedi.

Petrolü kimin satacağı konusunda ise şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi bu BM’nin planı. BM şimdiye kadar bu projeyle ilgili müzakerelere öncülük etti. Böylece mart ayında bir mutabakat zaptı imzalandı. Tankeri saran tehlikenin ortadan nasıl kaldırılacağı konusu henüz ele alınmadı. Buna daha sonra değinilecek. Ancak hızlı hareket etmezsek tüm bu petrol denize akacak. Bu da küresel ticareti, balıkçılığı ve turizmi geriletecek. Petrole ne olacağı konusunda bir tartışma da kalmayacak. Bu acil durumu ele almak için şimdi harekete geçmeliyiz.”


ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking. (Şarku'l Avsat)

Aden'e yolculuk
Yemen’in geçici başkenti Aden, uluslararası alandan ziyaretlere ev sahipliği yaptı. Bu kapsamdaki en belirgin mesaj ise Yemen Başkanlık Konseyi’ne verilen destekti. Lenderking bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:
“ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi ve ABD Büyükelçisi’nin birlikte gitmesi, ABD'nin yeni Yemen liderliğine bağlılık derecesini gösteriyor. Liderlerle harika toplantılar yaptık. Başbakan, Dışişleri Bakanı, Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyeleri dahil olmak üzere Yemen halkının önceliklerini ve ihtiyaçlarını karşılama yönünde Konsey’in karşılaştığı zorlukların farkındaydık. Başkanlık Konseyi'ni destekleyen ABD, Yemenlilere somut faydalar sağlamada konseye başarılar diliyor. Bu aynı zamanda uluslararası toplumdan da destek almak anlamına geliyor.”



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.