Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, SWCC’nin tüm varlıklarını SEPCO’ya devretti

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Cidde’deki Selam Sarayı’nda toplanan Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Cidde’deki Selam Sarayı’nda toplanan Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, SWCC’nin tüm varlıklarını SEPCO’ya devretti

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Cidde’deki Selam Sarayı’nda toplanan Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Cidde’deki Selam Sarayı’nda toplanan Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu dün, The Saline Water Conversion Corporation’ın (SWCC / Tuzlu Su Dönüşüm Şirketi) tüm varlıklarını, tamamı Kamu Yatırım Fonu'na (PIF) ait olan Su Çözümleri Şirketi'ne (SEPCO) devretme kararı aldı.
Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdurrahman el-Fadli, söz konusu kararın Krallığın su sektörünü destekleme, geliştirme ve ilerletme konusundaki çabaları kapsamında alındığını belirterek, tuzdan arındırma endüstrisinde Suudi liderliğinin bilgisinden ve kurumların yeteneklerinden yararlanmanın önemine dikkat çekti. Fadli, bu kararın ayrıca sektörde yeni gelişme ve yatırım aşaması inşa ederek ülke ekonomisine ve yerli ürünün desteklenmesine yönlendirdiğini kaydetti.
Fadli açıklamasında varlıkların devrinin, Suudi Arabistan’ın ekonomik rolünün yanı sıra yerel üretim oranını artırmayı ve bu endüstrinin tam olarak yerelleşmesini teşvik edecek şekilde (Vizyon 2030) kalkınma gereksinimlerine ayak uyduracağını aktardı. Suudi Bakan szlerini şöyle sürdürdü:
“Karar, su ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyecek, yenilik ve araştırma liderliği için fırsatları artıracak, verimli ve güvenilir çevre dostu teknolojilere sahip olacak.”
Tuzlu Su Dönüşüm Şirketi Genel Müdürü Mühendis Abdullah bin el-Abdulkerim, Suudi Arabistan liderliğinin su sektörüne verdiği sınırsız ilgiyi ve desteği somutlaştıran bu kararın Vizyon 2030 hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunduğunu ve ekonomi, sanayi ve çevre alanlarında küresel liderliğini ve etkin konumunu güçlendireceğini vurguladı. Ayrıca SEPCO’nun dünyanın en büyüğü olan su dönüşümü için en gelişmiş altyapıya, tedarik zincirlerine ve endüstriye sahip olacağını söyledi. Abdülkerim, SEPCO’nun sahip olacağı varlığın, yetenek ve geniş tecrübenin yanı sıra Suudi Arabistan'ın sektörde tanık olduğu büyüme ve gelişmeyi ticari temellere göre yatırım yapmak ve geliştirmek amacıyla çalışmayı hedeflediğini kaydetti.
Şirketin yenilenebilir enerji ile üretim, ulaşım ve su hizmetleri sistemleri geliştirmek, tasarlamak, su endüstrisi için bileşen, yedek parça ve saf malzeme üretimine yönelik fabrikalar kurarak üretim ve uygulamayı hedefleyen bir kurum olduğuna dikkat çeken Abdulkerim, yenilikçi ve uygulamalı araştırmayı desteklemek adına daha fazla sabit ve mobil üretim sistemleri kurmaya atıfta bulundu. Şirketin bu sektörü geliştirmeye, çevreyi korumaya, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmaya ve teknolojide geleceğe yatırım yapmaya devam etmek için inovasyon ve araştırma üzerinde çalıştığını vurguladı.
Abdulkerim ayrıca şirketin insan kaynaklarının rehabilitasyonu ve geliştirilmesi, su yönetimi, mühendislik ve teknik hizmetler, entegre çözümlerinin işletilmesi ve bakımı gibi çeşitli alanlarda su sektörüne küresel olarak liderlik etmeyi amaçladığını söyledi.
SWCC Genel Müdürü, başta ‘sıfır tuzlu su”’ teknolojisi, ‘magnezyum çıkarma’ ve ‘desalinasyonun’ mobil üretim sistemleri olmak üzere dijital dönüşüm çözümlerine, yapay zeka ve makine öğrenimi uygulamalarına ve etkin patent yatırımlarına verdiği desteğe dikkat çekti.
SEPCO’nun mobil istasyonlarında dünyanın ‘en düşük’ olarak kabul edilen enerji tüketimini 2,27 kilovatsaat/metreküp'e düşürmede ‘tuzdan arındırma’ ile başlayan liderliğini sürdüreceğini söyleyen Abdulkerim, ana üretimi metreküp başına 2,7 kilovatsaatten daha azına düşürmek istediklerini aktardı. Hali hazırda dünya çapında yüksek maliyetine rağmen üretimde en ucuz olmak için 0.36 dolar maliyetli üç sistem de dahil 6 üretim sistemi inşa edildiğine dikkat çeken Abdulkerim, 2024’e kadar karbon emisyonlarını azaltacaklarını vurguladı.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.