Rus rublesi yaptırımlara rağmen son 7 yılın en yüksek seviyesine nasıl ulaştı?

Rusya’nın Krasnoyarsk kentindeki bir şirkette bir çalışan bin rublelik banknot sayıyor (Reuters-Arşiv)
Rusya’nın Krasnoyarsk kentindeki bir şirkette bir çalışan bin rublelik banknot sayıyor (Reuters-Arşiv)
TT

Rus rublesi yaptırımlara rağmen son 7 yılın en yüksek seviyesine nasıl ulaştı?

Rusya’nın Krasnoyarsk kentindeki bir şirkette bir çalışan bin rublelik banknot sayıyor (Reuters-Arşiv)
Rusya’nın Krasnoyarsk kentindeki bir şirkette bir çalışan bin rublelik banknot sayıyor (Reuters-Arşiv)

Rus rublesi dün dolar karşısında bir önceki güne göre yaklaşık yüzde 1.3 artarak 52.3’e yükseldi ve Mayıs 2015’ten bu yana en güçlü seviyeyi gördü.
CNBC’de yer alan analize göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Batı ve ABD’nin yaptırım uygulamasını takip eden aylarda rublenin bu şaşırtıcı yükselişi, Kremlin’e Batı yaptırımlarının ‘etkisiz’ olduğuna dair kanıt sundu.
Rusya, Ukrayna’nın işgalinin ardından ülkenin faiz oranını iki katından fazla artırarak yüzde 9,5’ten yüzde 20’ye çıkardı.
Bu adımın ardından para birimi o kadar iyileşti ki, faiz oranı üç kez düşürüldü ve Mayıs sonunda yüzde 11’e indirildi.
Ancak Rus rublesinin değerindeki bu istikrarın temel nedeni, özellikle enerji fiyatlarındaki dikkat çekici yükselişin ardından Moskova’nın petrol ve doğalgazdan elde ettiği rekor gelir oldu.
Rusya, dünyanın en büyük gaz ihracatçısı ve ikinci en büyük petrol ihracatçısı iken, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Rus gazının en büyük ithalatçısı.
Finlandiya merkezli bir araştırma kuruluşu olan Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan bir rapora göre, Rusya Ukrayna’daki savaşın ilk 100 gününde fosil yakıt ihracatından 98 milyar dolar gelir elde etti. Bu kazanımların yarısından fazlası, yaklaşık 60 milyar dolar ile AB’den geldi.
Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden Max Hess, CNBC’ye verdiği demeçte, “Rusya’nın döviz cinsinden rekor cari fazla vermesi nedeniyle ruble için gördüğünüz döviz kuru mevcut. Bu gelir, karmaşık ruble takas mekanizması aracılığıyla çoğunlukla dolar ve euro cinsindendir” dedi.
Hess, “Her ne kadar Rusya şu anda Batı’ya biraz daha az satıyor olsa da, hala yüksek fiyatlara büyük miktarlarda petrol ve doğalgaz satıyor ve bu da büyük bir cari hesap fazlası getiriyor” diye ekledi.
Rus rublesinin değerindeki bu yükselişe katkı sağlayan bir diğer faktör de, Rus makamlarının yatırımcılara yönelik olarak uygulamaya koyduğu, ihracattan para akışını sağlayan ve rubleyi daha da güçlendiren sıkılaştırıcı tedbirler oldu.
New York merkezli Medley Global Advisors’ın Gelişen Piyasalar Stratejisi Direktörü Nick Stadmiller, “Yetkililer yaptırımlar gelir gelmez çok sıkı sermaye kontrolleri uyguladı. Sonuç ise nispeten az sermaye çıkışı varken ihracattan para akışı oldu. Tüm bunların net etkisi daha güçlü bir rubledir” diye konuştu.
Hess ise, Rusya’nın artık uluslararası SWIFT bankacılık sisteminden koptuğuna, dolar ve euro cinsinden uluslararası ticaretten men edildiğine dikkat çekti.
Bu, Rusya’nın kendi içinde para birimini artıran büyük miktarda döviz rezervi biriktirmiş olmasına rağmen, yaptırımlar sayesinde bu rezervleri ithalat ihtiyaçlarını karşılamak için kullanamayacağı anlamına geliyor.



Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA
TT

Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu belirterek, "Her şeye rağmen önümüzdeki 8 ayı en iyi şekilde değerlendirerek, 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.
Gültepe, ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, nisan ayının küresel ve ulusal ölçekli gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarının hissedildiği bir ay olduğunu belirtti.
Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, nisanı 19,3 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını bildiren Gültepe, şunları kaydetti:
"Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 eksideyiz. Son 12 aylık ihracatımız yüzde 4,9 artışla 251,7 milyar dolara ulaşırken, ocak-nisan dönemini ise yüzde 3 kayıpla 80,9 milyar dolarla kapattık. Geçen ay ihracatımıza en yüksek katkıyı 2,7 milyar dolarla otomotiv sektörü verdi. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2,4 milyar dolarla kimya, 1,5 milyar dolarla hazır giyim, 1,2 milyar dolarla elektrik elektronik ve 1,1 milyar dolarla çelik şeklinde sıralandı.
Hububat, zeytin ve zeytinyağı, savunma ve havacılık, yaş meyve-sebze, tütün ve fındık ihracatımızda geçen ay artış kaydettik. 14 ilimiz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan ilk 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Geçen ay bin 449 firmamız ihracat ailesine katıldı. Birim ihracat değerimiz ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,3 artışla 1,56 dolara yükseldi."

"Parite aylar sonra ilk kez ihracata pozitif katkı verdi"
Mustafa Gültepe, nisan ayında 217 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, 81 ülkeye ihracatta artış kaydedildiğini aktardı.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeleri Almanya, ABD, Irak, İtalya ve İngiltere şeklinde sıralayan Gültepe, Suudi Arabistan ve Kazakistan’a ihracatta dikkati çekici artışlar kaydedildiği belirtti.
Paritenin de uzun bir aradan sonra ihracata pozitif yansıdığını ifade eden Gültepe, "Nisan ayında parite etkisi 152 milyon dolarlık artı değer sağladı. Ancak yıl başından bu yana parite etkisi sebebiyle 972 milyon dolarlık bir kaybımız var." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ulusal ve uluslararası gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarını hissettiği bir dönemden geçtiğini kaydeden Gültepe, Avrupa ve ABD gibi küresel pazarlarda devam eden parasal sıkılaşma politikaları nedeniyle talepte durgunluğun devam ettiğini hatırlattı.
Maliyet artışlarının küresel pazarlardaki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:
"Maliyet artışları kurdaki artışın çok üzerine çıktı. Bu nedenle rekabetçiliğimizi kaybetmeye başladık. Müşterilerimiz hem bizim fiyat tutturamamamız hem de düşen lojistik fiyatlarının etkisiyle alımlarını rakip ülkelere kaydırmaya başladılar. Her zaman söylediğimiz gibi kurun en az enflasyon kadar artması gerekiyor ki Türk ihracatçısı rekabetçiliğini koruyabilsin. Yoksa pazar kaybetmeye devam ederiz. Kaybettiğimiz müşterileri tekrar kazanmak ise yıllarımızı alabilir."

"Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirim ihracatçılarımızın elini rahatlattı"
TİM Başkanı Gültepe, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yıl başından bu yana yapılan indirimlerin, özellikle yüksek enerji kullanan sektörlerde maliyetlerin düşürülmesinde ihracatçının elini rahatlattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kahramanmaraş’ta 3 ay önce meydana gelen depremden etkilenen illerimizde de toparlanma büyük bir hızla devam ediyor. Biz de ihracat ailemizin çatı kuruluşu olarak firmalarımızı ticaret ve alım heyetlerinin yanı sıra fuarlar aracılığıyla en doğru alıcıyla buluşturmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla ihracatımızda nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu düşünüyoruz. Her şeye rağmen önümüzdeki sekiz ayı en iyi şekilde değerlendirerek Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum."