Bir haftadır kafasında plastik bidonla yaşayan ayı kurtarıldı

Hayvan en az bir haftadır plastik bidona kısılıp kalmıştı

Ayı kafasında plastik bidonla ağaca tırmanıyor (Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı/Facebook)
Ayı kafasında plastik bidonla ağaca tırmanıyor (Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı/Facebook)
TT

Bir haftadır kafasında plastik bidonla yaşayan ayı kurtarıldı

Ayı kafasında plastik bidonla ağaca tırmanıyor (Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı/Facebook)
Ayı kafasında plastik bidonla ağaca tırmanıyor (Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı/Facebook)

The Independent'ta yer alan habere göre ABD'de Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı (TWRA), bu hafta kafası plastik yiyecek bidonuna sıkışmış ayı yavrusunu kurtarma çağrısı aldığında alışılmadık bir işle karşılaştı.
Kavanoz şeklindeki bidon, ayının kafasından geçmiş ve boynuna sabitlenmişti; yemesini ve içmesini engelliyordu. TWRA'nın ayının kurtarıldığı sırada en az bir haftadır bidona sıkışık yaşadığını tahmin ettiği talihsiz olay, hayvan için tehlikeliydi.
TWRA'nın açıklamasına göre hayvan ilk kez 13 Haziran'da eyaletin kuzeydoğusunda, Knoxville kentinin yakınlarındaki Sevier County'de görüldü. Sonraki birkaç gün boyunca, TWRA ve Appalachian Ayı Kurtarma örgütü ayının yerini bulmaya çalıştı. Ayının ağaca tırmandığını ajansa haber veren biri sayesinde sonunda hayvanı buldular.
TWRA'nın açıklamasında, "Yerel bir işletme merdiven getirdi ve [kara ayı destek biyoloğu Janelle Musser] tırmanıp hayvanları yakalamak için kullanılan aparatı kaba takabildi. Kabı tutan bir şey olunca ayı kafasını dışarı çıkarabildi" ifadeleri yer aldı.

Ayının kafasına sıkışan bidon (Tennessee Yaban Hayatı Kaynakları Ajansı/Facebook)
Bir noktada yavrunun annesi olduğu düşünülen daha büyük bir ayıyla görüldüğü fakat büyük ayının daha sonra gittiği bildirildi. Appalachian Ayı Kurtarma örgütü yavru ve yalnız olduğu için ayıyı yakalayabildi ve şimdi Tennessee eyaletinin Townsend şehrindeki tesiste geçen haftaki travmayı atlatması için çalışıyor.
ABD Milli Park Hizmeti, insanların ayılara asla yaklaşmamasını veya huzurlarını bozacak bir şey yapmamasını söylüyor. Bu örnekte de plastik kapların atılmamasının önemli bir sorun olduğu kanıtlandı.
TWRA'in açıklamasında, "Janelle, ayılara karşı bilinçli olun ve çöplerinizi her zaman güvende tutun, bu tür kapları da geri dönüştürün veya ezin diyor" ifadeleri yer aldı.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research