Pence, Arnavutluk'taki Halkın Mücahitleri Örgütü’nün kampını ziyaret etti

İran ile yapılan nükleer müzakereleri eleştirdi

Pence iki gün önce, 1988'de İran'da gerçekleştirilen toplu idamların anısına yapılmış bir müzede Recevi ile konuşuyor (AP)
Pence iki gün önce, 1988'de İran'da gerçekleştirilen toplu idamların anısına yapılmış bir müzede Recevi ile konuşuyor (AP)
TT

Pence, Arnavutluk'taki Halkın Mücahitleri Örgütü’nün kampını ziyaret etti

Pence iki gün önce, 1988'de İran'da gerçekleştirilen toplu idamların anısına yapılmış bir müzede Recevi ile konuşuyor (AP)
Pence iki gün önce, 1988'de İran'da gerçekleştirilen toplu idamların anısına yapılmış bir müzede Recevi ile konuşuyor (AP)

Eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence perşembe akşamı Arnavutluk'ta sürgünde bulunan ve İran rejimine muhalif olan Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ) grubunun kampını ziyaret etti. Pence ziyaret sırasında, Biden yönetiminin İran ile nükleer anlaşmaya varmak için müzakere yapmasını eleştirdi.
Cumhuriyetçi Parti’den eski ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Pence'in yönetimi, bölgesel davranışlarını değiştirmesini sağlamak ve balistik füze programını kontrol etmek amacıyla İran'a karşı sert bir tavır takınmıştı. Yönetim, 2015 nükleer anlaşmasından çekilmiş ve İran'a karşı yaptırımları yeniden sıkılaştırmıştı.
Halkın Mücahitleri Örgütü’nün lideri Meryem Recevi, Pence ve eşini HMÖ’nün Arnavutluk'taki Eşref 3 Kampı'nda kabul etti. Pence önce, 1988'de toplu idama kurban gidenler için yapılmış bir anıtın önünde durdu. HMÖ, binlerce destekçisinin İran'ın ilk liderinin (Humeyni) çıkardığı bir fetvayla asıldığını söylüyor.
Pence, ziyaret ettiği HMÖ’nün binlerce üyesine hitaben yaptığı konuşmada, "Başkan Biden ve yönetimi şimdi Tahran'daki zalim rejimi marjinalleştirmede kaydettiğimiz tüm ilerlemeyi geri almakla tehdit ediyor" dedi.
Fransız haber ajansının (AFP) haberine göre Pence, “Biden yönetimine Tahran ile yapılan nükleer müzakerelerden derhal çekilmesi çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
Pence, HMÖ mensuplarına Amerika'nın, gücünü halkın rızasından alan laik, demokratik, nükleer olmayan bir İran cumhuriyetinin kurulmasını desteklediğini belirtti.
Meryem Recevi ise yaptığı açıklamada, “Tahran hükümdarları en zayıf günlerini yaşıyorlar. İran halkının değişim için ayaklanmasıyla karşı karşıyalar. İran, bölge ve dünya, nükleer mollalardan kurtulabilir ve kurtulmalıdır. Mollalar, hayatta kalmalarının bir garantisi olarak nükleer silah yapma projesinden asla vazgeçmediler. Bu, İbrahim Reisi'nin misyonunun bir parçasıdır" ifadelerini kullandı.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.