Mısır’ın açıklamaları Nahda Barajı’nın su seviyesinde artış olduğunu gösteriyor

Nahda (Rönesans) Barajı. (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
Nahda (Rönesans) Barajı. (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır’ın açıklamaları Nahda Barajı’nın su seviyesinde artış olduğunu gösteriyor

Nahda (Rönesans) Barajı. (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
Nahda (Rönesans) Barajı. (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)

Etiyopya ile Mısır arasında gerilimin artmasına neden Nahda (Rönesans) Barajı’nın üçüncü dolum aşaması için hazırlıklar sürerken Mısır tarafından yapılan açıklamalar, baraj gölü seviyesinin yükseldiği yönünde. Diğer yandan Addis Ababa, Kahire ve Hartum ile iş birliğinde bulunma yönündeki isteğini yineledi. Nil Nehri’nin aşağıs bölgesinde kalan Kahire ve Hartum, Addis Ababa'dan barajın dolum ve işletimi konusunda tek taraflı adımlar atmaktan kaçınmasını talep ediyor. Nitekim söz konusu iki ülke barajın beklenen olumsuz etkilerinin sınırlanmasını garanti eden bağlayıcı yasal bir anlaşmanın imzalanmasını talep ediyor. Bu yönde 10 yıl süren müzakerelerde başarısız olunmuştu.
Mısırlı su kaynakları uzmanı Abbas Şaraki, konuyla ilgili Facebook hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Son iki yılda yaklaşık 8 milyar metreküp depolayan Etiyopya, bu yıl da 18,5 milyar metreküp hedefine ulaşmayı hedefliyor. Üçüncü dolum aşamasına yönelik ilk adım, şubat ayında türbini faaliyete geçirmek, böylece verimsizliği sebebiyle istenen hedefe ulaşamayan suyun tahliyesini sağlamayı kapsıyordu. Etiyopya mart ayında iki dağıtım kapısından birini açmak zorunda kaldı. Orta şerit birkaç gün içerisinde kurudu. Ardından toplamda 50 milyon metreküpü boşaltmak için ikinci kapı açıldı. Bu da rezervin 8'den 6 milyar metreküpe düşmesine yol açtı. Etiyopya dünden bu yana, son üç ayda boşalan 2 milyar metreküpü geri kazanmaya başladı. Bu süreç temmuz ayının ortalarına kadar devam edecek. Ardından da üçüncü depolama aşaması başlayacak. Bu aşamada yaklaşık 5 milyar metreküp depolanması bekleniyor. Sonrasında ağustos ayının ilk haftasında orta geçidin üstünden su geçmeye başlayacak. Üçüncü depolama, Nahda Barajı'nın 2015 İlkeler Bildirgesi'nin, tarihi anlaşmaların, uluslararası normların ve eylül ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) yayınladığı başkanlık açıklamasının ihlalini temsil ediyor.”
Diğer yandan Etiyopya ise Nil sularından adil bir pay sağlama yönünde ülkeler ile iş birliği içerisinde çalışmak istediğini yineledi. Avrupa Birliği (AB) ve Mısır'ın Nahda Barajı ve Nil sularına ilişkin yaptığı ortak açıklamayı ‘önyargılı’ olarak niteleyen Etiyopya Dışişleri Sözcüsü Dina Mufti dün akşam yaptığı açıklamada, “Ortak bildiri, Mısır'ın tarihi su payını garanti etmeyi amaçlıyor. Bu, AB’nin Nil sularının tüm kıyıdaş ülkeler için adil paylaşımına yönelik önyargısını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Etiyopya, baraj inşaatının en az yüzde 80'inin tamamlandığını doğruladı.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki müzakerelerin en son oturumu Nisan 2021'de gerçekleşmiş, Nil Nehri'nin ana kolu üzerine inşa edilen Nahda Barajı’nın dolum ve işletimi mekanizması üzerinde bir anlaşma sağlanamamıştı. Dolayısıyla Mısır ve Sudan anlaşmazlığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşımıştı.
 Mısır ve Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi birkaç gün önce dokuzuncu toplantısının sonunda yaptığı açıklamada, Mısır'ın tek su ve yaşam kaynağı konumundaki Nil Nehri'nin önemini vurgulamıştı. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin eylül ayının ortalarında Nahda Barajı’na dair yayınladığı başkanlık bildirisini memnuniyetle karşıladı. Söz konusu bildiride barajın dolum ve işletimi konusunda tüm taraflarca kabul edilebilir ve bağlayıcı bir anlaşmaya varılması üzerine durulmuştu.
Barajın dolum ve işletimi konusunda karşılıklı olarak kabul edilebilir ve bağlayıcı bir anlaşmaya varılması gerektiğinin belirtildiği ortak açıklamada, Mısır'ın su güvenliğini korumanın ve bölgede barış ve istikrarı desteklemenin AB ve Mısır'ın birinci önceliği olduğu kaydedildi.
Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı’nın bildirdiğine göre Mısır’ın su ihtiyaçları 114 milyar metreküpe ulaştı. Mısır, su kaynaklarının 74 milyar metreküple sınırlı olması sebebiyle sorun yaşıyor.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.