ABD Kongresi'nin Demokrat üyesi, tartışmalı kürtaj kararına yoga pozuyla yanıt verince tepki topladı

Demokrat Andy Levin, daha önce de resmi Twitter hesabından yoga fotoğrafları paylaşmıştı (Twitter / @igorbobic)
Demokrat Andy Levin, daha önce de resmi Twitter hesabından yoga fotoğrafları paylaşmıştı (Twitter / @igorbobic)
TT

ABD Kongresi'nin Demokrat üyesi, tartışmalı kürtaj kararına yoga pozuyla yanıt verince tepki topladı

Demokrat Andy Levin, daha önce de resmi Twitter hesabından yoga fotoğrafları paylaşmıştı (Twitter / @igorbobic)
Demokrat Andy Levin, daha önce de resmi Twitter hesabından yoga fotoğrafları paylaşmıştı (Twitter / @igorbobic)

ABD'de kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararın ardından Demokrat Partili siyasetçinin yoga yaptığı bir tweeti paylaşması tepki topladı.
Andy Levin, cuma günkü gönderisinde, "Yüksek Mahkeme'nin korkunç kararlarına (daha fazlası da gelecek) dair hissettiğim yoğun öfkeyle son 30 yıldaki ilk anlamlı silah reformu yasasının onaylanmasını sağlamanın verdiği memnuniyet duygusunun birbirine karıştığı, çılgınca çelişkili duygular hissettiğim bir durumda, en azından bir anlığına içe dönüyorum" ifadelerine yer verdi.
Demokrat Parti'den Michigan eyaleti Temsilciler Meclisi üyesi Levin, tweetinde yoga sırasında Prasarita Padottanasana duruşunu yaptığı iki fotoğrafını da paylaştı.
Öte yandan paylaşım sosyal medyada tepki topladı. Kullanıcılardan biri, Levin'i başını toprağın altına sokan devekuşuna benzeterek, bunun Demokratların başarısızlığını simgelediğini söyledi.
Levin aynı gün içinde tweetini silse bile tepkiler dinmedi. Paylaşımın ekran görüntüsünü alan bir sosyal medya kullanıcısı, "Bunu sildin ama bilmeni isterim ki çoktan gördüm, iğrençsin" diye yazdı.
ABD Yüksek Mahkemesi, cuma günü ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli "Roe-Wade kararını" iptal etmişti.
Kararla kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken, buna dair kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakıldı.
ABD'li siyasi yayın kuruluşu Politico, mayısta söz konusu kararın taslak metnini yayımlayınca ülkede büyük tartışma çıkmıştı. Yüksek Mahkeme de daha sonra haberin doğruluğunu teyit etmişti.

İlk yasak Missouri'den
Cumhuriyetçilerin kontrolündeki muhafazakar Missouri eyaleti, karardan birkaç saat sonra, tecavüz ve ensest ilişki sonucu oluşan hamilelikler dahil kürtajı yasakladığını duyurmuştu.
Demokratların yönetimindeki Kaliforniya, Oregon ve Washington eyaletleriyse ortak bildiri yayımlayarak kürtaj ve doğum kontrol yöntemleri dahil üreme sağlığı hizmetlerine erişimi savunma taahhüdünde bulunmuştu.

"150 yıl geri gittik"
Gelişmelere siyasilerden de tepkiler geldi. ABD Başkanı Joe Biden, mahkemeden çıkan sonuca "Amerika tam anlamıyla 150 yıl geri gitti" diyerek tepki gösterdi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump ise "Kararı Tanrı verdi" diyerek mahkemeyi destekledi.
Söz konusu kararda Trump'ın da önemli bir rolü var. Eski başkan, görevdeyken Yüksek Mahkeme'ye üç muhafazakar yargıç atamış, böylelikle mahkemede üçe karşı 6 muhafazakar çoğunluk oluşmuştu.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da karara tepki gösteren liderler arasındaydı.

Independent Türkçe, Business Insider, Daily Dot, AA



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.