Irak ve İran ‘Ortadoğu'da istikrarın sağlanması’ konusunda anlaştı

Reisi’den Kazımi’ye: Bağdat ve Tahran, bölgede etkili bir rol oynayabilir

Tahran'daki Reisi ve Kazımi görüşmesinden İran Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan bir kare
Tahran'daki Reisi ve Kazımi görüşmesinden İran Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan bir kare
TT

Irak ve İran ‘Ortadoğu'da istikrarın sağlanması’ konusunda anlaştı

Tahran'daki Reisi ve Kazımi görüşmesinden İran Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan bir kare
Tahran'daki Reisi ve Kazımi görüşmesinden İran Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan bir kare

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi dün İran'dan yaptığı açıklamada, Bağdat ve Tahran’ın, ‘Ortadoğu'da istikrar için çaba gösterme’ konusunda anlaştıklarını söyledi.  İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise ‘bölgedeki yetkililerle iletişim kurmanın, sorunların dış müdahale olmadan çözülmesini sağlayabileceğini’ ifade etti.
Reuters’ın haberine göre Kazımi, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ‘bölgede sakinliği sağlama’ konusunda anlaştıklarını ve bölgeye istikrar ve huzur getirmek için birlikte çalıştıklarını belirtti.
Irak Başbakanı, bölgesel ve ikili meseleleri görüşmek üzere siyasi ve ekonomik yetkililerden oluşan üst düzey bir heyet eşliğinde Cidde'ye yaptığı ziyaretin ardından Tahran'a geldi.
Irak Haber Ajansı’nın (İNA) haberine göre Başbakan Kazımi görüşmede, Yemen'de ateşkesin desteklenmesi ve barışın tesisi için sarf edilen çabaların güçlendirilmesinin yanı sıra, krizin barışçıl bir şekilde çözümünün Yemenlilerin iç iradesiyle gerçekleşebileceğini vurguladı.
İran Cumhurbaşkanlığı resmi internet sayfasının aktardığına göre Kazımi, “Ukrayna savaşının neden olduğu gıda güvenliği konusundaki zorlukların üstesinden gelmek için çabaları birleştirme kararı aldık” dedi.
Cumhurbaşkanı Reisi ise, Irak ile İran arasındaki ikili ve bölgesel ilişkilerin, bölge ve uluslararası meselelerde etkili bir rol oynayabileceğini söyledi.
Yemen halkının sorununun bir an önce çözülmesi ve ülkede ateşkesin sağlanması gerektiğine işaret eden Reisi, “Yemen ve Yemenlilere yönelik ablukanın kaldırılması ve Yemen-Yemen diyalogu, bu ülkenin sorunlarına çözüm olabilir ve Yemenlilerin yaşadıkları trajedileri sona erdirebilir” ifadelerini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savaşın uzamasının beyhude olacağına şüphe yok. Yemen halkının başına bela olmaktan başka bir işe yaramayacak. Bu yüzden savaş bir an önce bitmeli ve ateşkesle ilgili sorunların çözülmesi yönünde bir adım atılmalı.”
Bölgedeki yetkililerle diyalogun sorunların çözülmesini sağlayabileceğini söyleyen Reisi, “Bölgede yabancıların varlığının ya da müdahalesinin sadece sorunu çözmemekle kalmayıp aynı zamanda sorun yarattığını da vurguladık. Bu yüzden sorunları birlikte çözmek için bölge yetkilileri arasında iletişim kurulması gerektiğinin altını çizdik” şeklinde konuştu.
Yemen, geçtiğimiz Nisan ayından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde iki aylık bir ateşkese tanık olmuş, bu ateşkes önümüzdeki Ağustos ayının başına kadar iki ay daha uzatılmıştı.
Körfez ülkelerinin himayesinde gerçekleşen 'Riyad İstişareleri' çerçevesinde duyurulan ateşkes, başta Sana Havaalanı’nın açılması (Ürdün ve Mısır'a haftada iki uçuş) ve yakıt tankerlerinin Hudeyde Limanı’na girmesine izin verilmesi gibi maddeler içeriyor. Son madde ise, Yemen hükümetinin düzeni bozmakla suçladığı İran destekli Husi milisleri tarafından yedi yıldır kuşatılmış halde olan Taiz dahil olmak üzere çeşitli yolların ve geçişlerin açılması olmaya devam ediyor.
Öte yandan İran ile Irak arasındaki ikili ilişkilere değinen Reisi, Tahran ve Bağdat arasında daha ‘yakın ilişkiler kurulması’ çağrısında bulunarak, “Irak halkının çeşitli alanlarda İran halkına en yakın insanlar olduğunu görüyoruz. Irak ile çeşitli alanlarda yakın ilişkilerimiz var” diye konuştu. Reisi, Irak Başbakanı ile siyasi, ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirme konusunda anlaştıklarını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Reisi, Basra Limanı ile İran'ın güneybatısındaki Şattülarap Nehri’nin kuzeyindeki İran’ın son sınır noktası olan Şalamçeh bölgesi arasındaki demiryolu bağlantı projesinin hızlandırılması konusunda mutabık kalındığına da dikkat çekti.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.