G7 liderleri, Rusya'nın Kremençuk'taki alışveriş merkezini vurmasını 'savaş suçu' olarak nitelendirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

G7 liderleri, Rusya'nın Kremençuk'taki alışveriş merkezini vurmasını 'savaş suçu' olarak nitelendirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ukrayna'nın Kremençuk kentinde bir alışveriş merkezinin Rus füzeleri tarafından vurulmasının ardından G7 liderleri yaptıkları ortak açıklamayla saldırıyı "savaş suçu" olarak nitelendirerek kınadı.
Almanya'da devam eden G7 zirvesinde Ukrayna'ya gerektiği sürece mali, insani, askeri ve diplomatik destek sözü verilirken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy Rus güçlerinin Kremençuk kentinde 1000'den fazla sivilin bulunduğu alışveriş merkezini vurduğunu duyurdu.
G7 liderleri, yaptıkları ortak açıklamayla, alışveriş merkezine yapılan menfur saldırıyı şiddetle kınadıklarını bildirdi.
Açıklamada, "Bu vahşi saldırının masum kurbanlarının yasını tutmak için Ukrayna'nın yanındayız. Masum sivillere ayrım gözetmeksizin yapılan saldırılar bir savaş suçudur. Rusya Devlet Başkanı Putin ve sorumlularından hesap sorulacaktır" ifadeleri kullanıldı.
Ukrayna'ya mali, insani ve askeri destek sağlamaya devam edeceklerini belirten liderler, "Rusya, Ukrayna'ya karşı acımasız ve anlamsız savaşını sonlandırana kadar dinlenmeyeceğiz" açıklaması yaptı.
Ukrayna Hava Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, Amstor Alışveriş Merkezinin, Rusya'nın Kursk bölgesinden "Tu-22M3" tipi savaş uçaklarının fırlattığı "Х-22" füzeleriyle vurulduğu belirtilmişti.
Poltava Bölge Askeri Yönetimi Başkanı Dmitriy Lunin de itfaiye ekiplerinin, vurulan alışveriş merkezinde çıkan yangını söndürme çalışmalarının sürdüğünü belirterek, saldırı sonucu 10 kişinin yaşamını yitirdiğini, 40’tan fazla kişi yaralandığını açıklamıştı.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.