İsrail'den, 'Hamas'ın elindeki esirleri kurtarma çabalarını sürdüreceğiz' açıklaması

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (EPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (EPA)
TT

İsrail'den, 'Hamas'ın elindeki esirleri kurtarma çabalarını sürdüreceğiz' açıklaması

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (EPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (EPA)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, ülkesinin, Hamas'ın elindeki İsrailli esirleri kurtarmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrailli esirlerden birinin sağlığının kötüye gittiğini duyurması üzerine Bennett'in ofisinden konuyla ilgili bir açıklama yapıldı.
Hamas'ı psikolojik sorunları olan 2 sivili ve iki askerin cesedini alıkoymakla suçlayarak, bunun tüm uluslararası sözleşmelere ve yasalara aykırı olduğunu ifade eden Bennett, 2 sivilin sağlık durumundan Hamas'ın sorumlu olduğunu aktardı.
Bennett, "İsrail, tüm sorumluluk ve kararlılıkla, Mısır'ın arabuluculuğuyla esirleri ve kayıp kişileri kurtarmak için çaba harcamayı sürdürecektir" ifadesini kullandı.
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, dün Telegram hesabından yaptığı açıklamada, ellerindeki İsrailli esirlerden birinin sağlığının kötüye gittiğini belirterek, ilerleyen saatlerde bunu doğrulayacak yayın yapacaklarını duyurmuştu.

Kassam Tugaylarınca esir alındığı duyurulan İsrailliler
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in 2014'te Gazze'ye düzenlediği saldırılar sırasında 2'si asker 4 İsraillinin esir alındığını açıklamıştı. Kassam Tugayları, bu kişilerin durumu hakkında ise herhangi bir bilgi vermemişti.
İsrail tarafı ise Oron Şaul ve Hadar Goldin isimli askerlerinin savaşta öldüklerini ancak cesetlerinin alıkonulduğunu, biri Etiyopya asıllı (Avera Mengistu) diğeri Arap (Hişam es-Seyyid) olmak üzere 2 vatandaşının da Gazze'de olduğunu ileri sürmüştü. İsrail Savunma Bakanlığı, daha sonra Gazze savaşında öldüğü duyurulan Goldin ve Şaul isimli askerlerin durumunu "kayıp ve esir" olarak değiştirmişti.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunda 7 Haziran 2021'de yayımlanan bir programda, kimliğine ilişkin bilgi verilmeyen, Gazze'de Kassam Tugaylarının elinde tutulduğu belirtilen İsrailli askerin ses kaydına yer verilmişti.
Ses kaydında "Ben İzzeddin Kassam'ın esiri olan İsrail askeriyim. Umarım İsrail devleti, bizi geri almak için hala çalışıyordur" ifadeleri yer almıştı.
Kayıtta ayrıca "Her gün yeniden ölüyorum, yakın zamanda ailemin kollarında olacağıma dair bir umut hissediyorum" diyen asker, İsrail devlet liderlerinin esirler arasında bir ayrım yapıp yapmadığını,  esirlerin serbest bırakılması için çalışıp çalışmadığını sormuştu.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian