Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la telefon görüşmesinde iki ülke ilişkileri ele alındı

(Arşiv)
(Arşiv)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la telefon görüşmesinde iki ülke ilişkileri ele alındı

(Arşiv)
(Arşiv)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile telefon görüşmesinde Türkiye-ABD ilişkileri, bölgesel konular ve NATO Zirvesi'ne dair değerlendirmelerde bulunuldu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye-ABD ilişkilerine dair hususlar ve bölgesel konular ele alındı.
Erdoğan ve Biden görüşmede ayrıca Madrid'de düzenlenecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı öncesinde zirve gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, Madrid'de düzenlenecek NATO Zirvesi'ne katılmak üzere  İspanya'ya gitti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid'de düzenlenecek "NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi"ne katılmak üzere "TC-TRK" uçağı ile İspanya'ya gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'ndan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve ilgililer uğurladı.
Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da İspanya'ya gitti.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulunduğu uçaktaki "Republic of Turkey" yazısının "Republic of Türkiye" olarak değiştirildiği görüldü.

"Biz kuru laf istemiyoruz, netice istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İspanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, "İsveç ve Finlandiya, NATO'ya üye olacaklarsa ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye'nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorundalar. Dörtlü görüşmeyi yapıp hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz kuru laf istemiyoruz, netice istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sabah Sayın Biden ile bir görüşme yaptık. Bu akşam veya yarın tekrar bir araya gelme arzusunu ifade etti. Biz de 'olabilir' dedik" ifadesini kullandı.



FBI, baskında el koyduğu kasalardaki malları geri vermemekle itham ediliyor

(AA)
(AA)
TT

FBI, baskında el koyduğu kasalardaki malları geri vermemekle itham ediliyor

(AA)
(AA)

Fox News'un haberine göre, kiralık kasa hizmeti sunan "U.S. Private Vaults" isimli firmaya uyuşturucu ticaretinden edinilen parayı akladığı gerekçesiyle Mart 2021'de FBI tarafından baskın düzenlendi.

Baskında firmanın 1400 müşterisinin kasasına el koyan FBI, operasyonun ardından suçla bağlantısı olmayan müşteriler Don Mellein ve Jeni Pearsons'un mallarının tutulacağını beyan etti.

Bunun üzerine Pearsons Adalet Enstitüsü, Mellein da avukatı aracılığıyla yasal süreç başlattı.

Mahkeme, davacıları haklı bularak malların iadesine hükmetti ancak Mellein yaklaşık 86 milyon dolar değerindeki altınlarının, Pearsons da 20 bin dolar değerindeki gümüşü ile 2 bin dolarlık nakdinin geri verilmediğini iddia etti.

Mellein, Ağustos 2021'de mallarının iadesi için yasal süreç başlattığını, aylar sonra altınlarının yarısından azının geri verildiğini, kalanların iadesi amacıyla FBI'ın kendisinden davayı feshetmesini ve dilekçe yazmasını talep ettiğini ileri sürdü.

Adalet Enstitüsü, Mellein'ın dilekçesine FBI'ın Mart 2023'te soruşturma sonucu süreçte usulsüzlük yapıldığına dair kanıt bulunamadığı cevabını verdiğini aktardı.

Baskın sırasında FBI'ın operasyonu kayda almayı ve el konulan malları listelemeyi ihmal ettiğini belirten Adalet Enstitüsü, listelerde kasa içeriklerinin "bir miktar para" gibi ifadelerle tutulduğunu kaydetti.

Adalet Enstitüsü, başlattığı yasal süreç sonucu Mellein ve Pearsons'un mallarının iadesinin yanı sıra benzer süreçlerden mağdur olan diğer sivillerin de mallarının iadesini sağlamayı hedeflediğini açıkladı.

Değerli mallarını saklamak isteyenlere kasa kiralayan ve merkezi Beverly Hills'te yer alan "U.S. Private Vaults" firmasının kapısına 2021'deki operasyon sonrası kilit vurulmuş, soruşturmanın ardından firma sahipleri suçlu bulunmuştu.


ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı
TT

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

ABD’de cinayete teşebbüs suçundan aranan kişi 32 yıl sonra yakalandı

Federal Soruşturma Bürosu (FBI), 1991’de cinayete teşebbüsten yargılandığı dava devam ederken kaçan 63 yaşındaki Greg Lawson'ın Meksika'da yakalandığını açıkladı.

Lawson, yakalanmasının ardından ABD’ye getirilerek tutuklandı.

FBI, sosyal medya platformu X'te, Lawson'ın yetkililer tarafından havaalanında eşlik edildiği bir videoyu da paylaştı.

Lawson, 1991’de jürinin, cinayete teşebbüs suçuyla ilgili mahkumiyet kararını açıklaması için mahkeme salonuna geri dönerken kaçmıştı.


ABD'de Senatör Menendez, 400 bin dolar değerinde külçe altını rüşvet almakla suçlanıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Senatör Menendez, 400 bin dolar değerinde külçe altını rüşvet almakla suçlanıyor

(AA)
(AA)

NBC New York'un haberine göre, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ABD Vergi Dairesinden (IRS) müfettişler, bankacılık suçlarından davası süren emlak devi ve eski banka yöneticisi Fred Daibes'ten Adalet Bakanlığından bağlantılarını kullanmak karşılığında rüşvet almakla suçlanan Menendez'i soruşturuyor.

New Jersey eyaleti Senatörü Menendez'in, yaklaşık 400 bin dolar değerinde külçe altını eşi Nadine Arslanian aracılığıyla kabul ettiği öne sürülen soruşturma kapsamında Manhattan'daki federal yüksek jüri de tanıkların ifadelerini dinledi.

NBC Hukuk Analisti Danny Cevallos, federal yasalar çerçevesinde, Menendez'in yetkilerini kullanma vaadiyle rüşveti kabul ettiği kanıtlandığı durumda suçlu bulunacağını belirtti.

Menendez'e rüşveti verdiği iddia edilen Daibes'in, eski başkanı olduğu "Mariner’s Bank"tan 1,8 milyon dolar borç hakkındaki davanın hükmünün 2022'de üç kez ertelendiği vurgulanıyor.

Menendez, hakkındaki rüşvet soruşturması başladıktan sonra, külçe altınların ailesine 2020'de verildiğini açıklamıştı.

Ayrıca senatöre karşı yürütülen soruşturmalar arasında, sektörde tecrübesi olmamasına karşın ABD genelindeki helal sertifikasyonunu üstlenen Mısır merkezli startup firması "IS EG Halal"den ihaleyi kazanması karşılığında rüşvet alması da bulunuyor.


New York'taki bir bankanın arkasındaki çöpte insan bacağı bulundu

Temsili (Unsplah)
Temsili (Unsplah)
TT

New York'taki bir bankanın arkasındaki çöpte insan bacağı bulundu

Temsili (Unsplah)
Temsili (Unsplah)

New York'ta bir bankanın civarındaki çöp konteynırından aşağı sarkan insan bacağı bulunmasının ardından soruşturma başlatıldı.

New York Post'un haberine göre, kopmuş vücut parçası çarşamba günü Queens'teki TD Bank'ın civarındaki kırmızı çöp konteynırından dışarı sarkarken görüldü.

New York Polis Teşkilatı (NYPD) memurları, bankanın temizlikçilerinden birinin çöpü dışarı çıkarması ve onu fark etmesi üzerine saat 6.30 sularında Hillcrest'teki 164. Cadde ve Union Yolu'ndaki olay yerine çağrıldı.

İnternetteki doğrulanmamış haberlere göre, çöp toplama periyotları arasında 9 güne kadar çöp kutusunda kalmış olması muhtemel bacağın üzerinde kurtçuklar vardı.

NYPD, uzvun 11 Eylül'de atılmış olabileceği yönündeki haberleri araştırırken yerel ev ve işyeri sahiplerinden olay yerinden güvenlik kamerası görüntülerini göndermelerini istedi.

Bankaya yakın bir komşu olan Amir Bedawi, ABC News'e şunları söyledi:

[Onu] görmeden önce cesedin kokusunu alabiliyordunuz.

Yakınlardaki bir şantiyede çalışan inşaat işçilerinin kokuyu aldıklarını ve korkunç keşiften önce polise şikayette bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Bedawi yakındaki bir evden çekilmiş, bir kişinin bacağın bulunduğu konteynıra doğru bir çöp bidonunu taşıdığını gösteren bir video izlediğini de iddia etti.

Görüntülerle ilgili, "Birisi çöp konteynırının yanına bırakıyormuş gibi [görünüyordu]" dedi.

Uzvun bulunduğu çöp konteynırı polis şeridiyle çevrildi (Citizen/New York Post)
Uzvun bulunduğu çöp konteynırı polis şeridiyle çevrildi (Citizen/New York Post)

Yakınlardaki bir başka sakin Maksim Dlugunovich, ABC News'e şöyle konuştu:

Cesedin atıldığı yerde mavi bir geri dönüşüm kutusu gördüm, açıktı ve içinden bir şeyler sarkıyordu, biraz çöp ve bir ayakkabı vardı.

NYPD'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

20 Eylül 2023 Çarşamba günü, saat 6.33 sularında polis, 107. Polis Bölgesi sınırlarındaki TD Bank Otoparkı'nda, 164. Cadde & Union Yolu civarında bir 911 çağrısına yanıt verdi. Memurlar olay yerine vardıklarında bir geri dönüşüm kutusunda insan vücuduna ait olduğu anlaşılan bir parça fark etti.

Soruşturma sürüyor ve Adli Tıp ölüm nedenini belirleyecek.

TD Bank olayla ilgili henüz yorum yapmadı.

Independent Türkçe


ABD'de "Haritalar"ın yıkık köprüye yönlendirmesi sonucu ölen sürücünün ailesinden Google'a dava

(AA)
(AA)
TT

ABD'de "Haritalar"ın yıkık köprüye yönlendirmesi sonucu ölen sürücünün ailesinden Google'a dava

(AA)
(AA)

Kuzey Carolina'nın Hickory bölgesinde 2022 yılında motosiklet sürücüsü Philip Paxson bir bölümü yıkılmış köprüden geçerken düşerek suda boğuldu.

Paxson'ın ailesi, 2013 yılında yıkılan köprüye dair verileri "Haritalar" uygulamasında güncellemeyerek kazaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle Google'a dava açtı.

Wake County'de dava dilekçesini mahkemeye sunan Paxson'ın ailesinin avukatları, konuya dair yaptıkları açıklamada "Yollara aşina değildi. Google Haritalar'a güvendi. Kendisini eşi ve kızlarına götürmesini ummuştu" ifadesini kullandı.

Dava dosyasında, bölge halkının 2013'de Google'a, yıkılan köprüye dair güncelleme yapılması yönünde defalarca başvuruda bulunduğu da vurgulandı.

Öte yandan, yıkık köprünün etrafındaki bariyerlerin de kaldırıldığı kaydediliyor.

Google'dan bir sözcü ise iddiaların incelendiğini açıklarken ailenin acısını paylaştıklarını belirtti.


Trump, tekrar seçilmesi halinde seyahat yasaklarını genişleteceğini açıkladı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
TT

Trump, tekrar seçilmesi halinde seyahat yasaklarını genişleteceğini açıkladı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)

ABD basınındaki haberlere göre, Trump, Iowa eyaletinin Dubuque kentinde düzenlenen mitingde konuştu.

Başkan Joe Biden'ın göçmen politikalarını "ulusu yıkan bir felaket" olarak nitelendiren Trump, tekrar başkan seçilmesi durumunda "Eisenhower Modeli"ni benimseyerek "ABD tarihindeki en büyük sınır dışı operasyonunu" düzenleyeceğini söyledi.

Trump, Meksika sınırında bazı federal kolluk kuvvetlerinin görevlendireceğini ve uyuşturucu satıcısı, çete ya da kartel üyesi olduğu bilinen veya şüphesi taşıyan tüm kişilerin sınır dışı edileceğini kaydetti.

Başkanlığı döneminde ülkenin göçmen politikalarını "yakala ve bırak"tan "gözaltı ve sınır dışı" etmeye çevirdiğini ifade eden Trump, seyahat yasağının tekrar getirileceğini ve yasak kapsamındaki ülke sayısının arttırılacağını, "komünist ve Marksistlerin" ABD'ye girişinin önüne geçeceğini kaydetti.

Trump, göreve geldikten bir hafta sonra 27 Ocak 2017'de İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali, Çad ve Kuzey Kore'ye seyahat yasağı getirmişti.

Biden ise göreve geldiği ilk hafta imzalanan kararnameyle Trump'ın bazı Müslüman ülkelere yönelik söz konusu seyahat yasağını kaldırmıştı.


Joe Biden'ın evinin yakınında silahlı bir protestocu görüldü

Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
TT

Joe Biden'ın evinin yakınında silahlı bir protestocu görüldü

Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)
Joe Biden, Ağustos 2023'te Delaware'in Rehoboth şehrinde tatil yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Delaware'in Wilmington şehrindeki evinin yakınlarında pazar günü, kılıfında silah taşıdığı anlaşılan biri görüldü.

Biden'a eşlik eden gazetecilerin ortak haberinde olay yerindeki bir muhabir "neon sarısı ve turuncu güvenlik yeleği, haki renk kargo şort, ten rengi bot ve çorap giyen" adamın "yolda Biden'ın evine doğru" yürüdüğünü anlattı. Muhabire göre, kimliği belirlenemeyen kişinin belindeki kılıfta bir silah olduğu anlaşılıyor.

Adamın elinde tuttuğu pankartta Biden ailesinin işlediği söylenen suçlara yönelik Cumhuriyetçi Parti'nin devam eden soruşturmasıyla ilgili mesajlar yer alıyordu. Cumhuriyetçi Parti'nin pek çok üyesi bu soruşturmayı, zayıf kanıtlara dayanarak sonuca atlamakla eleştiriyor.

Muhabirlere göre adamın elindeki pankartta "Bidenlar suçlu, 20 paravan şirket mi?! Dizüstü bilgisayar nerede? Büyük adam için yüzde 10" yazıyordu.

Bu kişiden bölgeyi terk etmesinin istenip istenmediğiyse henüz belli değil: Bir Gizli Servis aracı, bölgede olduğu sırada adamı "takip ederken" görülse de daha sonra Biden, Beyaz Saray konvoyuyla konutundan ayrılırken adam yolda tek başına yürürken tespit edildi.

Biden ve ailesi, ailesinin Wilmington'daki konutuna ya da Delaware'in Rehoboth bölgesine düzenli hafta sonu gezileri yapıyor; bu sakin sahil şehri Washington DC'ye havayoluyla kısacık bir mesafede bulunuyor ve ABD Başkanı bu bölgede toplum içine çıktığında genellikle büyük kalabalıklar toplanmıyor. Aile bu hafta sonu Wilmington'daydı ve Biden da cumartesi günü bir kilise ayinine katıldı.

Independent Türkçe


Ekmek almak için kimlik gerektiğini söyleyen Trump alay konusu oldu

(AP)
(AP)
TT

Ekmek almak için kimlik gerektiğini söyleyen Trump alay konusu oldu

(AP)
(AP)

Trump bunu daha önce de söylemişti, yine söyledi.

Birleşik Devletler'in eski ve muhtemelen sıradaki başkanı, gerçekten bir somun ekmek satın almak için kimlik gerektiğine mi inanıyor?

Seçimlerde seçmenlere kimlik tespiti yapılması gerektiğinden bahseden Donald Trump cuma akşamı, ABD'nin Georgia eyaletindeki Fulton County'de sabıka fotoğrafının çekilmesiyle ilgili espri yaptı.

Washington DC'de düzenlenen Amerika İçin Endişeli Kadınlar (Concerned Women for America) Ulusal Zirvesi'nde konuşan Trump, 2020 başkanlık seçimlerini kazandığı yalanlarını tekrarladı ve seçmen kimliğinin tespitine yönelik yasanın kabul edilmesi çağrısında bulundu.

Trump "Bir somun ekmek almak için kimliğinizi kullanıyorsunuz" dedi.

Bir somun ekmek almak için kimliğinizi kullanıyorsunuz. Her şeyiniz var.

Bu bir mübalağa olabilir (ki bu durumda ifade biçimi üzerinde çalışması gerekebilir) ama konuşmalarında zaman zaman yer alan evle ilgili anekdotlar repertuarına bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ampul ve tuvaletleri de dahil eden Trump daha önce de bu sözleri ortaya atmıştı.

Her seferinde Trump'ın bu tür sözleri alay bombardımanına tutuluyor.

MSNBC sunucusu Medhi Hasan, "Trump bunu bir süredir söylüyor ve hepimiz geçiştiriyoruz" diye tweet attı.

Kendisini halkın popülist adamı ilan eden ABD'nin eski ve muhtemelen sıradaki başkanı, 'bir somun ekmek almak' için kimliğe ihtiyacımız olduğunu düşünüyor. Kendisi hiç ekmek satın aldı mı? Bir markete hiç ayak bastı mı??

Gazeteci Helen Kennedy ise alaycı bir şekilde "Fırında deli gibi güvenlik kuyrukları var" diye yazdı.

Kennedy "Joe Biden market alışverişinde kimlik gösterilmesi gerektiğini sandığını söyleseydi, bunu anlata anlata bitiremezlerdi" diye ekledi.

Mike Sington da "Trump işte bu kadar hayal dünyasında yaşıyor ve gerçeklikten uzak" diye tweet attı.

The Chicago Tribune'un eski editörü Mark Jacob ise şöyle ekledi:

Trump 5 yıl önce market alışverişi yapmak için kimliğe ihtiyaç duyduğumuzu söylemişti. Geniş çapta alay konusu olmuştu. Fakat sıradan kişilerin sözümona kahramanı hâlâ bir somun ekmek almak için kimlik gerektiğini iddia ediyor.

Eğer Trump münazaralardan birine katılmaya cesaret ederse belki de bu konu Cumhuriyetçilerin önseçim münazaralarında ele alınabilir.

Independent Türkçe


ABD Başkanı Biden'ın oğlu Hunter Biden'a 3 suçlama yöneltildi

Başkan Joe Biden, oğlu Hunter ile geçen Haziran ayında Washington'daydı (AP)
Başkan Joe Biden, oğlu Hunter ile geçen Haziran ayında Washington'daydı (AP)
TT

ABD Başkanı Biden'ın oğlu Hunter Biden'a 3 suçlama yöneltildi

Başkan Joe Biden, oğlu Hunter ile geçen Haziran ayında Washington'daydı (AP)
Başkan Joe Biden, oğlu Hunter ile geçen Haziran ayında Washington'daydı (AP)

ABD Başkanı Joe Biden’in oğlu Hunter Biden, federal savcı tarafından silah satın alımı sırasında yalan söylemek ve uyuşturucu bağımlısıyken silah bulundurmakla suçlandı.

Özel savcı David Weiss’in Hunter Biden hakkında hazırladığı iddianame açıklandı.

İddianemede Hunter Biden’a, ikisi 2018'de ateşli silahı satın alırken yanlış beyanda bulunmak, biri de uyuşturucu bağımlısıyken yasadışı bir şekilde ateşli silaha sahip olmak üzere toplam üç suçlama yöneltildi.

İlk iki suçlama 5 ila 10 yıl, üçüncü suçlama da 10 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

ABD’de federal yasalarına göre, silah satın alımı başvuru formunda yalan beyanda bulunmak veya uyuşturucu kullanıcısı olarak ateşli silah bulundurmak suç kabul ediliyor.

Savcılarla hakkındaki suçlamalar üzerine anlaşma yapmıştı

Hunter Biden'in, 20 Haziran’da ortaya çıkan Delaware Bölge Mahkemesi kayıtlarına göre, kendisine yöneltilen "federal gelir vergisini ödememek ve yasa dışı şekilde silah bulundurmak" suçlamalarıyla ilgili savcılarla anlaşma yaptığı ve suçunu kabul edeceği bildirilmişti.

53 yaşındaki Hunter Biden'a bu anlaşmayla savcıların, hapis cezasından kurtularak denetimli serbestlik önereceği ifade ediliyordu.

Ancak 27 Temmuz’da Delaware’de hakim karşısına çıkan Biden’ın savcılarla yaptığı anlaşmayı yargıç, vergi suçları ve silah ruhsatıyla ilgili suçun bağlantısıyla ilgili endişelerini dile getirerek onaylamamıştı.

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland da, 11 Ağustos’ta Hunter Biden hakkındaki soruşturmalar için David Weiss’e daha geniş yetkiler vererek özel savcı olarak atamıştı.

Eski Başkan Donald Trump'ın atadığı Delaware Başsavcısı David Weiss, bir süredir Hunter Biden'in vergi kayıtları, ticari faaliyetleri ve yurt dışındaki iş ilişkileri hakkında soruşturma yürütüyordu.


ABD'de Federal Yargıç, revize edilen göçmen programını hukuka aykırı buldu

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Federal Yargıç, revize edilen göçmen programını hukuka aykırı buldu

(AA)
(AA)

Hanen, ülkeye yasa dışı getirilmiş çoğu Latin kökenli yaklaşık 600 bin gencin yasal durumlarının düzenlenmesini ve 2 yıllık sürelerle çalışma iznini kapsayan programa ilişkin kararını açıkladı.

DACA'ın revize edilmiş halinin de "kanunsuz" olduğuna işaret edilen kararda, "DACA kapsamındaki kişilerin ve ailelerinin içinde bulundukları çıkmazı anlamakla birlikte, mahkeme bir süredir programın yasallığına ilişkin endişelerini dile getirmektedir" ifadesi yer aldı.

Öte yandan, "kararın federal hükümet nezdinde bir eylem gerektirmediği" belirtilirken, programın sona erdirilmesi emrinin verilmemesi dikkat çekti.

Karar hakkında, ABD Yüksek Mahkemesine temyiz başvurusu yapılması ve programa ilişkin sorunun üçüncü kez yüksek mahkemeye taşınması bekleniyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise yaptığı yazılı açıklamada, karardan dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını kaydederek, "Bu kritik politikayı yasal zorluklara karşı savunmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

DACA, 600 bin yasa dışı göçmeni sınır dışı edilmekten koruyor

ABD'de "DACA" olarak bilinen ve 2012'de uygulamaya konulan program, ülkeye yasa dışı getirilmiş çoğu Latin kökenli yaklaşık 600 bin gencin yasal durumlarının düzenlenmesini ve 2 yıllık sürelerle çalışma iznini kapsıyor.

Dönemin ABD Başkanı Barack Obama'dan sonra gelen Donald Trump yönetimi, Eylül 2017'de DACA'nın anayasaya aykırı olduğunu savunarak programı bitirme kararı aldığını açıklamış ancak kararın yürütmesi, San Francisco Federal Bölge Mahkemesi tarafından durdurulmuştu.

Olayın taşındığı ABD Yüksek Mahkemesi, 18 Haziran 2018'de 4'e karşı 5 oyla Trump yönetiminin DACA'yı sonlandırma kararını reddetmiş ve programın devamına hükmetmişti.

Texas Federal Mahkemesi de, 17 Temmuz 2022'de DACA programın geçersiz olduğuna hükmetmiş, mevcut ABD Başkanı Joe Biden yönetimi de buna karşılık programın yasal hale getirilerek bu soruna kalıcı çözüm bulunması için yeni bir yasa çıkarılacağını duyurmuştu.