Elektrikli Mercedes tek şarjla Almanya'dan Birleşik Krallık'a giderek rekor kırdı

Mercedes-Benz Vision EQXX, Tesla Model S'le aynı kapasiteye sahip bir batarya kullanarak kendi rekorunu kırdı

Mercedes Vision EQXX, 22 Haziran 2022'de tek batarya şarjıyla Stuttgart'tan (Almanya) Silverstone'a (Birleşik Krallık) gerçekleştirdiği 1202 km'lik yolculukta kendi verimlilik rekorunu kırdı (Mercedes-Benz)
Mercedes Vision EQXX, 22 Haziran 2022'de tek batarya şarjıyla Stuttgart'tan (Almanya) Silverstone'a (Birleşik Krallık) gerçekleştirdiği 1202 km'lik yolculukta kendi verimlilik rekorunu kırdı (Mercedes-Benz)
TT

Elektrikli Mercedes tek şarjla Almanya'dan Birleşik Krallık'a giderek rekor kırdı

Mercedes Vision EQXX, 22 Haziran 2022'de tek batarya şarjıyla Stuttgart'tan (Almanya) Silverstone'a (Birleşik Krallık) gerçekleştirdiği 1202 km'lik yolculukta kendi verimlilik rekorunu kırdı (Mercedes-Benz)
Mercedes Vision EQXX, 22 Haziran 2022'de tek batarya şarjıyla Stuttgart'tan (Almanya) Silverstone'a (Birleşik Krallık) gerçekleştirdiği 1202 km'lik yolculukta kendi verimlilik rekorunu kırdı (Mercedes-Benz)

The Independent'ta yer alan habere göre Mercedes-Benz marka elektrikli araba, tek şarjla 1200 kilometreden fazla yol kat ederek kendi menzil rekorunu kırdı.
Vision EQXX, Almanya'nın Stuttgart kentinden çıkarak Birleşik Krallık'ın Silverstone kentine vardığı rekor kıran yolculuğu 15 saatten kısa sürede tamamladı.
Elektrikli araba bu başarıya, Tesla Model S'de kullanılan bataryayla aynı kapasiteye sahip 100kwh bir batarya setiyle ulaştı.
Mercedes araba gelişmiş aerodinamik, hafif malzemeler ve son teknoloji ürünü silikon anotların kullanımını içeren batarya yeniliklerinin bir araya gelmesiyle Tesla'nın yaklaşık iki katı menzile ulaşmayı başardı.
İki ay önce de bir Mercedes Vision EQXX, şarj için hiç durmadan Almanya'dan Fransa'nın güneyine bin km'nin biraz üzerinde yol kat etmişti.
Her iki yolculuk da gerçek dünya trafik koşullarını içeriyordu. Son seyahatte, 30 santigrat dereceye varan yüksek sıcaklıklar ve yoğun saatlerde M25'te oluşan dur-kalk otoyol trafiği ilave zorluklara yol açtı.
22 Haziran'da 14,5 saatlik sürüşün Silverstone'a olan son ayağını gerçekleştiren Mercedes'in pilotu Adam Allsopp, "Elektrikli hareketlilik geleceğinin işaret ışığını Formula 1 öyküsünün başladığı, bazı ikonik Formula 1 yarışlarına şahit olduğumuz, bunlara katkı sağlamış yere sürmek benim için çok özel. Stuttgart'tan Silverstone'a olan yolculuğu daha da büyük bir verimlilikle tek bir şarjla tamamlamak, elektrifikasyon stratejimizin temelini oluşturan teknolojilere hız kazandırılması bakımından gerçekten büyük bir ilerlemenin kanıtı" dedi.
 
Mercedes-Benz Vision EQXX, rekor kıran yolculuğunda Fransa'nın kuzeyini kat etti (Mercedes-Benz)
Mercedes-Benz, 2030'a kadar tamamen elektrikli olmayı hedeflerken, petrol devi Exxon Mobil'in CEO'su da 2040'a kadar dünyada satılan tüm binek arabaların elektrikli olacağına inanıyor.
Vision EQXX henüz sadece bir konsept araba olsa da tasarımına ve kurulumuna ilişkin yenilikler seri üretimdeki araçlarda halihazırda yer ediniyor.
Bu atılımlardan biri de arabanın araç içi elektronik sistemlerine yeterli elektrik sağlayabilen, 117 güneş pili içeren sabit güneş enerjisi tavanı.
Mercedes Yönetim Kurulu Başkanı Ola Källenius, Vision EQXX'yi "şimdiye kadar üretilen en verimli Mercedes" olarak tanımlamıştı.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research