İspanya, Fas’la ilişkileri geliştirmek istiyor

Madrid, Rabat’ın desteği olmadan düzensiz göç ile mücadele etmesinin imkansız olduğunu belirtti

Güvenlik güçleri, düzensiz göçmenlerin Melilla’daki sınırı geçmesini engellemeye çalışıyor (AP)
Güvenlik güçleri, düzensiz göçmenlerin Melilla’daki sınırı geçmesini engellemeye çalışıyor (AP)
TT

İspanya, Fas’la ilişkileri geliştirmek istiyor

Güvenlik güçleri, düzensiz göçmenlerin Melilla’daki sınırı geçmesini engellemeye çalışıyor (AP)
Güvenlik güçleri, düzensiz göçmenlerin Melilla’daki sınırı geçmesini engellemeye çalışıyor (AP)

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Fas’ın desteği olmadan ülkesinin düzensiz göç dalgası ile mücadele etmesinin imkansız olduğunu açıkladı.
İspanya merkezli Antena 3 kanalına açıklama yapan Bakan Albares, göç dalgası ile mücadele etmenin ve ‘hayatlarını tehlikeye atarak daha iyi bir yaşam sürmek isteyen insanlara karşı koymanın oldukça karmaşık bir konu olduğunu’ belirtti. Albares, “Dünyadaki hiçbir ülke, ne kadar güçlü ve gelişmiş olduğu fark etmeksizin, böyle bir durumla tek başına yüzleşemez” dedi.
Albares, “Yapmamız gereken Fas ve göçmenlerin geçtiği diğer ülkeler ile işbirliğimizi geliştirmek ve güçlendirmek. Avrupalı ülkeleri ve Avrupa Komisyonu’nu olaya dahil etmek, düzensiz göçlerin tekrarının yaşanmasını önlemek için teknolojik sistemler sağlamak gerekiyor” açıklamasında bulundu.
İspanya Hükümet Sözcüsü Isabel Rodriguez, AFP’ye verdiği demeçte Madrid’in Faslı yetkililere göstermiş oldukları işbirliği için teşekkür ettiğini belirtti. Rodriguez, hayatını kaybeden insanlar için üzüldüğünü ifade ederek uluslararası mafya üyelerini insan kaçakçılığı yapmakla suçladı.
Geçtiğimiz Cuma günü, Sahra altı bölgesinden gelen Afrika kökenli kişiler, İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı Melilla kentine geçmeye çalışmıştı. Sınırın Fas tarafında bin 500’den fazla düzensiz göçmenin toplanmasıyla izdiham yaşanmıştı. Kontrol noktasındaki kapıdan düşen göçmenler, hayatını kaybetmişti.
Son açıklamalara göre yaşanan olayda 23 kişi hayatını kaybetti. Bir görevli ve 18 düzensiz göçmen ise hastaneye nakledildi. 140 görevlinin yaralandığı olayda göçmenler sınırı geçmek için şiddet kullandı. Taş ve keskin aletler kullanan göçmenler, çiti geçmelerini engelleyen güvenlik güçlerine karşı direniş gösterdi.
Fas Dışişleri Bakanlığı, Nador- Melilla sınırında gerçekleşen olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek yaşananların insan kaçakçılığı yapan uluslararası mafya ağlarının, Fas’tan başka ülkelerden gelen göçmenleri bölgeye getirmesi sonucunda gerçekleştiğini belirtti.  Bakanlık, ‘uluslararası mafya ağlarının göçmenleri insan onuruna yakışır bir yaşamdan mahrum bırakmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu’ belirtti.
Fas merkezli Ulusal İnsan Hakları Konseyi, bölgede bir keşif görevi yürüttüğünü açıkladı. Yapılan açıklamada göçmenlerin Melilla’ya girmek için geçmeye çalıştığı demir kapıda yaşanan olayların ardından gerçek olmayan bilgilerin paylaşıldığını, bölgedeki göçmenlere ait olmayan fotoğrafların ve videoların paylaşıldığı belirtildi.
Konsey, iki gün önce yaptığı açıklamada kurum başkanı tarafından atanan bir heyetin Nador şehri ve çevresinde göreve başladığını belirtti.



İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
TT

İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’in “Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini” söyledi. Katz, uygun zaman geldiğinde Gazze’nin kuzeyinde yeni yerleşim odakları kurulacağını da belirtti.

İsrail medyasının aktardığına göre Katz, Beyt El’de düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada, “Bunu doğru şekilde ve doğru zamanda yapacağız. Protesto edenler olacaktır, ama biz bakanlarız” ifadelerini kullandı.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu dün, Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığı bilinen rotada seyreden bir teknede şüpheli bir uyuşturucu kaçakçısını öldürdüğünü açıkladı.

Latin Amerika'daki Washington askeri operasyonlarını denetleyen ABD Güney Komutanlığı, X'te yayınlanan açıklamada, "Birleşik Müşterek Görev Gücü Güney Mızrağı, uluslararası sularda belirlenmiş terör örgütleri tarafından işletilen gemiye karşı ölümcül bir saldırı düzenledi" dedi. Açıklamada, hiçbir ABD askeri personelinin yaralanmadığı da belirtildi. Güney Komutanlığı, teknenin gerçekten uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olduğuna dair kanıt sunmadı.

Güney Komutanlığı tarafından yayınlanan videoda, teknenin bir tarafına su püskürtüldüğü görülüyor. İkinci bir püskürtmenin ardından, teknenin arka kısmı alev alıyor, etrafı daha fazla su püskürtmesiyle çevrili ve alevler şiddetleniyor. Videonun son saniyesinde, teknenin yanında büyük bir alev topuyla sürüklendiği görülüyor.

Daha önceki ABD saldırılarında teknelere yönelik patlamaları gösteren videolarda, gemilerde ani patlamalar görülmüş ve bu da füze kullanımına işaret etmişti. Bazı kayıtlarda ise füze benzeri cisimlerin teknelere doğru düştüğü açıkça görülmüştü.

Trump yönetimi, saldırıların ABD'ye uyuşturucu akışını durdurmayı ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladığını belirtmişti.


Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
TT

Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)

Çin'in büyük askeri emellerini vurgulayan bir Pentagon rapor taslağında, Pekin'in muhtemelen en yeni üç fırlatma üssüne 100'den fazla kıtalararası balistik füze yüklediği ve silah kontrolü görüşmelerine girmeye yanaşmadığı belirtildi.

Çin, nükleer silahlarını modernize ediyor ve menzilini diğer tüm nükleer güçlerden daha hızlı bir şekilde genişletiyor. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Pekin, askeri yığılmasıyla ilgili haberleri "itibarını zedelemek ve uluslararası toplumu kasıtlı olarak yanıltmak" girişimleri olarak nitelendirerek reddetti.

Geçtiğimiz ay ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya ile nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışıyor olabileceğini söylemişti. Ancak Reuters'in gördüğü bir Pentagon raporu taslağı, Pekin'in böyle bir planla ilgilenmediğini gösteriyor.

Raporda, "Pekin'in bu tür adımlar atmaya veya kapsamlı silah kontrolü görüşmelerine katılmaya yönelik bir istekliliğini hala göremiyoruz" ifadesi yer aldı.

Raporda ayrıca, Çin'in Moğolistan sınırına yakın füze depolama tesislerinde 100'den fazla DF-31 katı yakıtlı kıtalararası balistik füze konuşlandırmış olabileceği ve bunun da inşa ettiği bir dizi füze depolama tesisinin en yenisi olduğu belirtildi.

Pentagon daha önce bu bölgeleri belirlemişti, ancak oraya konuşlandırılan füze sayısını belirtmemişti. Pentagon taslak rapor hakkında yorum yapmayı reddetti ve Washington'daki Çin Büyükelçiliği henüz yorum talebine yanıt vermedi. Taslak Pentagon raporunda bu füzeler için potansiyel hedefler belirlenmedi. ABD yetkilileri, raporun yasa koyuculara sunulmadan önce revize edilebileceğini ifade etti.

Raporda, Çin'in nükleer savaş başlığı stokunun 2024 yılında yaklaşık 600 civarında kaldığı ve bunun "önceki yıllara kıyasla daha yavaş bir üretim oranını" yansıttığı belirtildi.

Ancak raporda Çin'in nükleer genişlemesinin devam ettiği ve 2030 yılına kadar 1000'den fazla nükleer savaş başlığına sahip olma yolunda ilerlediği belirtildi.

Çin, "kendini savunma amaçlı nükleer strateji" ve "ilk kullanan taraf olmama" politikasına bağlı olduğunu söylüyor.

Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nin nükleer silah testlerine yeniden başlamasını istediğini dile getirdi, ancak bunun nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor.

ABD eski Başkanı Joe Biden ve Trump, ilk dönemlerinde Çin ve Rusya'yı Yeni START anlaşmasının yerine üçlü stratejik nükleer silah azaltma anlaşması getirmek için müzakerelere dahil etmeye çalışmışlardı.

Pentagon raporunda Çin'in askeri yığılması detaylı bir şekilde ele alınarak, "Pekin'in 2027 yılının sonuna kadar Tayvan'da savaşabilecek ve kazanabilecek durumda olacağı" belirtildi.

Tayvan'ı, demokratik olarak yönetilen bir ada olarak kendi topraklarının bir parçası olarak gören Çin, adayı "yeniden birleştirmek" için güç kullanma fikrinden hiçbir zaman vazgeçmedi.

Pentagon raporu, ABD ve Rusya arasında kalan son nükleer silah kontrol anlaşması olan ve her iki tarafı da 700 fırlatma platformunda en fazla bin 550 konuşlandırılmış nükleer savaş başlığıyla sınırlayan 2010 Yeni START Antlaşması'nın sona ermesinden iki aydan kısa bir süre önce geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden, Şubat 2021'de anlaşmayı beş yıl daha uzattı, ancak anlaşma, daha fazla resmi uzatmayı engelleyen çeşitli hükümler içeriyor. Birçok uzman, anlaşmanın sona ermesinin üç yönlü bir nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceğinden endişe ediyor.

Silah Kontrol Birliği'nin genel müdürü Darrell Kimball şunları söyledi: "Daha fazla nükleer silah ve diplomasi eksikliği hiçbir tarafı daha güvenli hale getirmeyecektir; ne Çin'i, ne Rusya'yı, ne de Amerika Birleşik Devletleri'ni."